• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • Muğla 7 °C
  • İzmir 9 °C
  • Aydın 13 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 1 °C

14 Mayıs Seçimleri: MERDİVEN BASAK BASAK

Zeki SARIHAN

 

 

 

 

 

 

Milletvekili geçici aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na verilmesiyle Tek Parti dönemi esaretinden kurtulmaya biraz daha yaklaştık. Bu seçimde muhalefet çevreleri akıllarını başlarına almış görünüyor. Kılıçdaroğlu, on yıllardır iktidar yüzü göremeyen CHP’yi iktidarın merkezine taşımak için birçoğumuzun aklına gelmeyen akıllı bir strateji uyguladı. Kendisinin önderliğinde diğer bazı muhalif partilerden bir cephe oluşturdu. İttifak yaptığı güçler de ancak bu yöntemle iktidarın bir parçası olabilirlerdi. HDP ve sosyalist sol da hem cumhurbaşkanlığı hem Meclis için düşünülebilecek en iyi çözüm yollarını üretmeyi bildi. Akıl için yol birdir.

Listelerde yer alamayan veya seçilebilecek sıralara yerleştirilmeyenlerden her seçim öncesinde olduğu gibi itirazlar, homurtular duyulacaktır. Listeleri yapanları da düşünmek gerekir. Yukarı tükürseler bıyık, aşağı tükürseler sakal. 26 partiden binlerce aday başvurusu yaptı. AKP ve CHP örneğinden hareket edersek Bunların ancak onda biri listelerde yer bulabildi. Beş yıl hayatta kalanlardan kendilerine güvenenler şanslarını gelecek seçimde de denerler.

Aslına bakarsanız, sistemim kendisinde bir çarpıklık var. Sistem insan onurunu zedeliyor. Bir para da yatırarak aday oluyorsunuz, sonra bir kurulun karşısına sözlü sınava girmiş gibi mülakata tabi tutuluyorsunuz.  Partiden hatırlı kişilere telefon ediyor, sizi desteklemelerini istiyor, araya adamlar koyuyorsunuz!  Önseçim dedikleri şey bile fiilen kaldırılmış, temsil etmek istediğiniz çevrelerden destek alıp alamayacağınız bile belli değil.

Milletvekilli adayları aşağıdan kitleler tarafından gösterilmelidir. Adayları sendikalar, dernekler, meslek birlikleri, kent meclisleri gibi örgütlenmeler saptamalılar, bunlar için bir önseçim yapılmalıdır. Bu durumda adayların tek bir kuruş harcamaları gerekmez. “Beni seçin” diye sağın solun kapısını çalmaları zaten yakışık almaz.

Kürsü dokunulmazlığı dışında milletvekillerine tanınan bütün imtiyazlar kaldırılmalıdır. Geçen seçimde yaptığım milletvekili maaşlarının o gün kıdemli bir öğretmenin maaşına denk gelen beş bin lira ile sınırlanması önerim milletvekili adaylarının ve siyasetin bir kulağından girip diğerinden çıktı. Tanınan imtiyazlar milletvekilleriyle halkın arasında uçurumlar yaratıyor. Onlara “sayın vekilim” gibi hitaplara sebep olsa da içten içe kıskançlıklara sebep oluyor. Bunu önlemenin yolu, milletvekilliğinin bir çeşit alanında uzmanlık ve bilgelik makamı olarak kurgulanmasıdır.

SOL RÜZGÂRLAR DA ESİYOR

Bu seçimlerde yıllardır nerdeyse yaprağın bile kıpırdamadığı solde bir rüzgârın esmeye başladığı görülüyor. Kürt emekçilerini de barındıran HDP dışında emekçi kitleler henüz kendi siyasi örgütleriyle alana çıkmamıştı. Bu kez ırkçılıkla malul sistem onu kendi adıyla ve tanınmış kadrolarıyla seçime girmesini önlediler. Onlar da yeni bir yol buldu.

Birkaç kola ayrılmış olan ve daha çok aydınlardan oluşan sosyalistler, hiç değilse seçim listelerinde birleşmenin şart olduğunu öğrendiler. Seçim pusulasında yerlerini aldılar. Mitinglerde parti bayraklarını ve sloganlarını dalgalandıracaklar. Tam bağımsızlığı, demokrasiyi, emeğin en yüce değer olduğunu, kitlelerin kulaklarına fısıldayacaklar. Gösterecekleri başarı, iktidarın yarattığı karanlıktan kurtulmak kadar değerli bir kazanım olacaktır. Fakat şu itirafı da yapmam gerekecek: Bunların adlarını bile bir çırpıda sayabilecek durumda değilim. Birleşik seçim pusulasına bakmam gerekir… Aralarında ne farklar olduğunu söyle deseniz, söyleyemem. Sosyalizme eğilim duyanların da benim durumumdan farksız olduğunu söyleyebilirim.

Her şeyin bir mevsimi vardır. Bu mevsim hemen bütün dünyada dincilik, milliyetçilik, kapitalizm mevsimidir. Ancak bunlardan kurtuluş için bir mücadele sayfası da açılmış oluyor. Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrışmasını gidermek ve bu ayrışmada halkın kafasına çakılmış olan çivileri çıkarmak zaman alacak. Kapitalizmi biraz törpüleyip törpülemeyeceğimiz bile kuşkulu.

Şüphesiz O günler de gelecek. Ancak merdiven basak basak demişler. (10 Nisan 2023)

zekisarihan.com

Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0252 412 2141