Yürümesi ve okuması imkansız görülen 19 yaşındaki bedensel engelli Gökçe Nas Oğuzlar, ilk olarak destekle yürümeye başladı, ardından engellilerin zorlu dünyasını ve duygularını anlatan 2 kitap yazdı.
Gediz Üniversitesi'nde yapılan yazılı açıklamaya göre, Gökçe Nas, zamanında teşhis edilemeyen kalça çıkığı nedeniyle 8 kez bıçak altına yattı. Yürümesi imkansız, okuması ise hayal görülürken, ailesinin desteğiyle eğitim gördü.
Gökçe Nas, ilkokul 3'üncü sınıfa kadar annesi ve yakınları tarafından kucakta okula götürülüp getirilirken, uygulanan tedavi sonucunda 9 yaşından itibaren destekle yürümeye başladı. Okul hayatı boyunca hep başarılı bir öğrenci olan Gökçe Nas, engellilerin zorlu dünyasını ve duygularını yazdığı kitaplarda anlattı.
Engellerin nasıl aşılabildiğini gösteren azmi ile engellilerin eve hapsedilmemeleri, hayatın bir parçası olmaları için yazdığı ilk kitabı "Her Şeye Rağmen Yeni Bir Başlangıç"ta yaşadıklarını anlatan Gökçe Nas, ikinci kitabı "Umut"'ta ise organ naklinin önemini bir engellinin hayatı üzerinden kaleme aldı.
Gökçe Nas şimdi ise üçüncü kitabı "Canan"da kendini sorgulayan bir genç kızın öyküsünü ve toplumun engellilere bakışını ele alıyor.
"İnsan isterse her şeyi başarır, şu hayatta aşılamayacak engel yok" diyen Gökçe Nas, en büyük isteğinin topuklu ayakkabı giymek olduğunu dile getirdi. Gökçe Nas, hiç topuklu ayakkabı giyemeyeceğini bildiğini kaydederek, "Bu yüzden zaman zaman üzülüyorum, arkadaşlarıma özeniyorum ama her şeye rağmen mutluyum" dedi.
Gökçe Nas, Dünya Engelliler Haftası'nda şu mesajı verdi:
"Kendimi engelli olarak görmüyorum, tüm engelliler de kendileri asla dezavantajlı görmemeli. İstersek her şeyi yapabiliriz, çünkü bunu yapacak gücümüz var. Tek yapmamız gereken yaşama dört elle sarılmak ve hayata azimle bağlanmak. Engelliler, önlerine konulan 'okuyamazlar, çalışamazlar, evden dışarı çıkmamalılar' gibi engellere kesinlikle takılmasın."
Muhabir: Ahmet Bayram
Yayınlayan: Nevbahar Kabaklı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.