Karpuzlu ilçesi Cumalar köyünde 55 yıldır nalbantlık yapan 71 yaşındaki Hüseyin Karabulut, mesleğinden kopamadığını belirterek, "Halen iki oğlum da aynı mesleği yapıyor. Oğullarım nal işlerlerken çıkan ses, beni halen ilk günkü şevk ve heyecanla işe yöneltiyor" dedi.
Hüseyin Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleğini çok sevdiğini ve bağlı olduğunu vurguladı. Köydeki dükkanında zanaatini devam ettirmeye çalışan Karabulut, ailesinin geçimini yıllardır bu meslekle sürdürdüğünü anlattı.
Dedesinin de nalbant olduğunu ifade eden Karabulut, "Çocukluğumuzdan beri sürekli bu işle uğraştık. Halen oğlum Ali Karabulut ile kardeşi de bu mesleği sürdürüyor. Nalbantlık mesleği artık tarihe karışmak üzere fakat biz yılın 12 ayı da çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Çocukluk döneminde köyde birçok nalbant olduğunu artık bu işi kendi ve oğulları dışında yapanın kalmadığını kaydeden Karabulut, "Bu mesleği yapan neslin son insanları olarak bu işi sürdürmeye ve yaşatmaya çalışıyoruz" dedi.
Zeytin sezonunda işlerinin daha yoğun olduğuna ve evinin hemen altında bulunan dükkanda yılın 12 ayında da çalışıldığına dikkati çeken Karabulut, meslekten kopamadığını ifade ederek "3 amcam ve ağabeyim de nalbanttı. Halen iki oğlum da aynı mesleği yapıyor. Hacca gittikten sonra elimi ayağımı çekeyim dedim ama yapamadım. Oğullarım nal işlerlerken çıkan ses, beni halen ilk günkü şevk ve heyecanla işe yöneltiyor" dedi.
Bir atın nallanmasının 40, eşeklerin nallanmasının ise 20 lira olduğunu söyleyen Karabulut, özellikle ulaşımı zor olan zeytinlik ve arazilere ulaşımda kullanılan at, eşek ve katır gibi yük hayvanlarının nallanmasının çok önemli olduğunu dile getirdi.
Karabulut, "Yük hayvanları nallanmazsa tırnağı kırılır. Tırnağı kırılan hayvan iş göremez. Yük hayvanları ile iş gören insanlarımız kendileri ayakkabısız gezer belki ama hayvanını nalsız bırakmaz" diye konuştu.
Muhabir: Murat ŞENBAKLAVACI
Yayınlayan: Nevbahar Kabaklı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.