Düzce Üniversitesi (DÜ) Yabancı Diller Yüksekokulunda görevli Amerikalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. William Samuel Peachy, 1981'de eşiyle Müslüman olduktan sonra öğrendiği Kur'an-ı Kerim'i 20 yıllık çalışmanın ardından İngilizceye tercüme etti.
Doktora çalışması için geldiği Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde İslamiyet'e ilgi duyan 69 yaşındaki Peachy, bir süre İran'da İngilizce öğretmeni olarak çalıştı. Hindistan'daki doktora eğitimini 1977'de tamamlayarak İran'a dönen Peachy, 1979'da Türkiye'ye yerleşerek Osmanlı Kütüphanesi ve Topkapı Sarayı'nda çalışmaya başladı.
Amerikalı akademisyen, İslamiyet'i araştırarak 1981'de eşiyle Müslüman oldu.
"Kur'an çok güzel ve mantıklı"
Peachy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslamiyet'i seçmesindeki net cevabın "Kur'an-ı Kerim" olduğunu söyledi.
Müslüman şahsiyetlerin hayatından örnek alarak değil, Kur'an-ı Kerim'e duyduğu bağlılık ve sevgiden dolayı Müslüman olduğunu belirten Peachy, "Her dinde olduğu gibi Müslümanların da iyileri ve kötüleri var ama Kur'an çok güzel ve çok mantıklı. Yanlışsız olarak istediğimi öğrendim, sorularıma cevap buldum. Kur'an'ı Arapça okumak zor değil, anlamak için okumak lazım. Ben de bunun için uzun seneler uğraştım, çalıştım" diye konuştu.
İslamiyet'i tercih etmesinin ardından ülkesinde iş bulamadığını ve sorunlar yaşadığını aktaran Peachy, bunun üzerine Suudi Arabistan'a giderek hem çalıştığını hem de Arapçasını geliştirdiğini dile getirdi.
Kur'an-ı Kerim'in eski tercümelerini herkesin anlayamayacağını belirten Peachy, bundan dolayı sadeleştirilmiş olarak tercüme etme yoluna gittiğini dile getirdi.
"Türcüme, Beyrut'ta basıldı"
İlk baskısını yaptıkları İngilizce tercümenin dünya üzerinde on milyonlarca kişi tarafından okunabileceğini vurgulayan Peachy, şöyle konuştu:
"Sade bir tercüme olsun istedik. Bakara Suresi'ni bitirdikten sonra, 'Her şeyi daha dikkatli ve yeniden yapalım, her kaynaktan faydalanalım, iyi bir şey ortaya çıkaralım' dedik. Her gün birkaç ayeti tercüme ettim. Hafta sonu hepsini getirdim ortağıma, o da ya kabul etti ya da etmedi. Bitirdikten sonra tercümanlara ve alimlere gösterdik. Onlar da inceledi. 2-3 sene daha çalıştım ve basıma hazır hale getirdim. Tercüme, Beyrut'ta basıldı."
Müslüman olduktan sonra yaşadığı sıkıntıları "Allah bir kapıyı kapatırsa diğerini açar" anlayışıyla karşıladığını dile getiren Peachy, "İşimi herkesin duyup anlamaya ve öğrenmeye hakkı olduğunu düşündüğüm İslam dinine insanları çağırmak için yapıyorum. Kimseyi Müslüman yaptırma gibi bir vazifemiz yok ancak haber vermek görevimiz. Daha sonra tercih, insanlara kalıyor" ifadesini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.