Dışarıda koca bir dünya var ama gidecek yerim yok. Dışarıda yüzlerce, binlerce insan var ama konuşacağım kimsem
yok.
Buna "yalnızlık" adını takmışsınız.
Bence beceriksizlik. Millet olarak hep kendi suçumuzu yükleyecek bir şeyler buluruz ya. Kabiliyetsizlik, tembellik de diyebilirsiniz.
Beklentiler, beklentiler, beklentiler. Ne verirsen onu alırsın. Ne ekersen onu biçersin. Hayattan ne beklediğine hayata ne verdiğine bağlı mutluluğunda, mutsuzluğunda.
Bence "ayyy ne kadar yalnızım" diye ağlayacağınıza ne verdim ki ne istiyorum" sorusunu sık sık sorun kendinize.
Bizim ellerde bir laf vardır" ne sıçtın avucuma ki ne süreyim yüzüne" derler Anadolu da eskiler.
Rahmetlik anacığım yaşasaydı" hay yalnızlık kadar başınıza taş düşsün" derdi.
Derdi valla.