Hangimiz gerçek aşkı hayal etmedik? Ya da hangimiz hayal ettiği o aşkı yaşayabildik? Belki de hiçbirimiz hayalini kurduğumuz o aşkı yaşayamadık. Peki neden? Ah bir bilebilsem…
Karşılıklı sevgi neden çok zor bulunuyor? Alternatif mi çok yoksa sevgi artık eskisi gibi saf ve kutsal değil mi? Ben çözemedim. “Sen seversin, ölürsün uğruna o da sever birini ölür uğruna!” hep aşk döngüsü bu şekilde ilerliyor. Kimse zorluklara göğüs germiyor, engelleri aşmak için çabalamıyor. Sahi neden romanlardaki gibi bir aşk yaşayamıyoruz?
Mutlu sonla biten aşklar hep romanlarda, gerçekte yaşanan aşklarda mutlu son yok. Yoksa biz yazarlar insanları mutlu sonla biten aşklar var diyerek kandırıyor muyuz? Hayır, be! Gerçek aşklar mutlu bitmediği için okurlara mutlu sonla biten aşkları yazıyoruz. Sonuçta mutlu sonla biten aşklara özlem duyuluyor.
Hangimiz ağlamadık ki ya da hangimiz peş peşe sigara yakmadık? Mesela ben aşkı hayal ediyorum da hep hayalde kalıyor. Oysa mutlu sonla bitmesini istediğim, uğruna şiirler yazdığım, romanlara konu edebileceğim bir aşkı bulduğumu sanmıştım, sadece sanmışım canı sağ olsun ne diyelim. Mutlu olsun her zaman mutluluk onu bulsun…
Seven insan hiçbir zaman sevilmiyor, sevmeyen insan için ise ölünüyor ne garip. Neyse ki gönlümüz zengin herkesi sevmeyiz, herkese de ölmeyiz. Aşkı hayal eder, acı çekilecekse de çekeriz. Sonuçta gerçek aşkın acısı da güzeldir.
Gece çöktüğünde oturup ağladım, resmine bakıp konuştum, efkârdan peş peşe sigarada yaktım bir sana kavuşamadım. E sonuçta aşklar mutlu son ile bitmiyordu, buna da şükür diyorum. Aşk hemen bitmiyor bu yüzden acısını da yaşamak lazım. Gerçek aşkı bulursanız zorluklara göğüs germekten ve engelleri aşmaktan korkmayın! Gerçek aşk için her şeyi göze almaya değer… Aşkla kalın…