Bahar, rengârenk çiçekleri ve yemyeşil bir örtüye bürünen doğası ile büyüleyici bir mevsim. Ancak bu güzel mevsimden yeterince istifade edemeyenlerin olduğunu biilmeliyiz. Baharla birlikte insanda doğada olduğu gibi canlanma, güzel duygularda artma ve mutluluk hissi yeşermektedir. Buna rağmen toplumda bahar yorgunluğu denilen; halsizlik, yorgunluk, isteksizlik ile birlikte seyreden iş gücü kaybı ve okula devamsızlığa yol açan hastalığa rastlamaktayız. Bu belirtilerin hiç bahar alerjisinden kaynaklanabileceğini düşündünüz mü? Bahar alerjisi genellikle baharla birlikte artış gösteren polenlere bağlı olduğu için Polen alerjisi ile özdeşleşmiştir. Yani bahar alerjisi denince akla polen gelir.
Öncelikle polen nedir?
Polen bitkilerin erkek üreme hücresi olup ilk bulunan alerjenlerdir. Baharla birlikte ortaya çıkarlar. Bitkilerin havaya saçtığı polenler rüzgâr yoluyla 500 km uzağa kadar uçuşabilirler. Ulaştıkları yerlerde döllenmeye sebep olarak bitkilerin çoğalmasına neden olurlar. Çayır, tahıl, ağaç ve yabani otlar en önemli polen kaynağıdır. Ağaç polenleri Şubat-Nisan, çayır polenleri Mayıs-Temmuz, yabani ot polenleri ise en çok Ağustos-Ekim aylarında yayılma gösterir. Gün içerisinde sabah saatlerinde polen düzeyi daha çok yoğunlaşır.
Nemli ve rutubetli havalarda azalırken kuru ve güneşli havalarda polen düzeyi artar. Küresel ısınma ile birlikte alerjik hastalıkların artışındaki sebeplerden biri ve de en önemlisidir.
Nasıl tanı konulur?
Şikâyetleri olanlar ve polen alerjisinden şüphelenilenlerde poliklinik, muayene ve alerji deri testleri ile kesine yakın tanı konulur. Gerekirse ileri tetkikler; nasal smear, Total İg E ve özellikli kan testleri ile teyit edilir. Özellikle bahar allerjisinden şüphelenen hastaların Şubat-Eylül arası bu testleri yaptırmalarında yarar vardır. Çünkü bu aylarda vücuttaki alerjik cevap düzeyi artacağından tanı kolaylaşır.
Bahar alerjisi nasıl oluşur?
Atopi dediğimiz alerjik yatkınlığı olan insanlarda havadaki polenler soluma yoluyla öncelikle buruna yerleşir ve mevsimsel yakınmaların oluşmasına neden olur. Vucut bu madde ile karşılaştığı zaman biyokimyasal bir silah (histamin) üreterek alerjik belirtilerin ve hastalıkların oluşmasına sebep olur. Kişinin şikâyetleri havada bulunan polen miktarına bağlı olarak artma veya azalma gösterebilir.
Polenlerin yol açtığı hastalıklar ve Belirtileri
Havadaki polenler solunum yoluyla burunda, bronşlarda veya gözlerde birikir. Burunda Alerjik Rinit(Bahar alerjisi/saman nezlesi), bronşlarda Alerjik Astım, gözlerde ise Konjuktivite neden olur. Bu tür alerjiden yakınanların hangi cins polene karşı alerjik olduklarının belirlenmesi yararlıdır. Alerjisi olan kişi duyarlı olduğu bitkinin polen yaydığı mevsimde o bitkinin yoğun olduğu bölgeden uzak kalmalıdır. Bu konuda gelişmiş ülkeler hazırladıkları polen haritası ile polen alerji vakalarının azalmasına büyük katkıda bulunmuşlardır. Ülkemizde Burdur, Samsun, İstanbul, Ankara, Bursa ve Kütahya bölgelerinde ağaç ve çayır polenlerine yaygın olarak rastlanmıştır.
Baharla birlikte sürekli hapşırma, burun akıntısı ve tıkanıklığı, geniz akıntısı, kuru öksürük, boğaz, burun ve kulakta şiddetli kaşıntı ya da gözlerde kaşıntı ve sulanma gibi belirtilerle saman nezlesi başlar. Önlem alınmazsa ileri vakalarda yorgunluk, iştahsızlık, sinirlilik, baş ağrısı, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit veya astım gibi hastalıklara dönüşebilir.
Polen alerjisinden korunma yolları:
• Polenlerin en fazla uçuştuğu sabahları saat 05.00 ile 10.00 arası açık havaya çıkmayın. Ancak ağız ve burnu kapatan maskelerle çıkabilirsiniz.
• Saçlar tozu tutar. Bu nedenle her akşam saçlarınızı yıkayıp duş alın. Böylece üzerinizdeki polen tozlarından arınabilirsiniz.
• Çocuklar sokaktan geldiği zaman giysilerini hemen değiştirmelerini sağlayın.
• Arabada giderken camları açmayın. Hava değişimi için klimadan yararlanın.
• Polen zamanı evde kapı ve pencerelerinizi kapalı tutun.
• Evinizde ve ofiste varsa polen filtreli klima kullanın. Bu filtreleri sık sık temizletin. Böylece dışardan gelecek olan tozları önleyebilirsiniz.
• Tatil için deniz kenarını veya yüksek dağları tercih edin.
• Dışarıda gözlük ve şapka kullanın. Gözlükleri her gün akarsuyun altında yıkayın.
• Günlük kıyafetlerinizi yatak odasında çıkarmayın.
• Alerjiye karşı doktora başvurun.
• Çim biçmekten kaçının ya da maske-şapka kullanın.
Tedavi de nelere dikkat edilmelidir?
1-Korunma: Polen alerjisi olanlar yukarıdaki önlemlere kesinlikle uymalıdırlar.
2-Şikâyetler geçmezse İlaç tedavisi uygulanır. Doktor gözetiminde Anti alerjik ilaçlarla hastalık kontrol altında tutulmaya çalışılmalıdır. Bu nedenle eczaneden rastgele alerji ilacı alınmamalıdır. Yeni kuşak ilaçlarda bu yan etkiler minimuma indirilmiştir.
3-Eğer alerjik şikâyetler ilaçlarla geçmiyorsa ve giderek artıyorsa spesifik alerji tespit edilenlere aşı tedavisi (immunoterapi) uygulanabilir. Çok az miktarlardan başlanarak giderek artırılan allerjen aşı ile vücuda verilir. Bu alerjenlere karşı vücudun desensitize (duyarsız) hale gelmesi sağlanır. Aşılama yaklaşık 4–5 yıl sürer.
Tüm bunlara rağmen maalesef Alerjik hastalıklarda % 100 tedavi mümkün değildir. Ancak yukarıdaki yöntemlerle Alerjik Hastalıklar tamamen kontrol altına alınmaya çalışılır.
Uzm.Dr.Mustafa Nuri CEYHAN
Muğla Halk Sağlığı Müdürü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.