Şiddetli çatışmaların yaşandığı ülkeye zorlu bir yolculuğun ardından ulaşan AA ekibinin ilk izlenimi, kentin hayalet bir görünüme kavuştuğu oldu.
Ekibi havalanından konaklayacağı otele götürürken ülkesi hakkında bilgi veren taksi şoförü James Obani, savaş başlamadan önce Bangui'nin coşkulu ve enerjik bir kent olduğunu belirterek, "İnsanlar yaşamdan zevk alırdı. Ancak şimdi herkes korkuyor, tamamen bir korkunun içinde yaşıyoruz. İnsanlar evlerinden kaçmak zorunda kalıyor" dedi.
Gençlerden oluşan bir grubun bulunduğu benzin istasyonuna yaklaşan şoförün, konuşmasını aniden kesmesi ve AA ekibine tehlikeli bölgelerde çekim yapmamaları uyarısında bulunması, ülkede yaşanan korku ve tedirginliğin bir örneğini oluşturdu.
Şoför Obani, söz konusu gençlerin Seleka grubu üyesi olduğunu ve kendilerine saldırma ihtimallerinin bulunduğunu dile getirerek, "İnsanların kimliklerini ve bağlantılarını belirlemek için tabii ki hiçbir yol yok " dedi.
Müslüman ve Hristiyan gruplar arasında çatışmalara sahne olan başkent Bangui'de yardım kuruluşlarının tespitlerine göre, geçen haftadan bu yana 600 kişinin hayatını kaybetti.
Günde 12 saat sokağa çıkma yasağının uygulandığı Bangui'de çalışanlar iş yerlerinden saat 14.30'da ayrılarak yasaktan önce evlerine varmaya çalışıyor.
Yeraltı kaynakları bakımından zengin ülkenin başkentindeki havaalanı ise ülkedeki krize yönelik önemli işaret veriyor.
Şiddet olayları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan ve havaalanında kurulan kampa yerleşenlerin sayısının 40 bine ulaştığı bildiriliyor. Evlerini terk edenlerden bazıları da mülteci kamplarında, okul veya hastanelerde barınıyor.
Birleşmiş Milletler'e göre son dönemlerde yaşanan şiddet olayları toplam nüfusun yüzde 4,6'sını oluşturan 400 binden fazla insanı evlerini terk etmeye zorluyor.
Fransız ve Afrika Birliği askerleri ise kentin hemen hemen tüm bölgelerinde bulunuyor. Fransa’nın söz konusu ülkede 1600 askeri var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.