Koronalı Hayatın Günlüğü-4
20 NİSAN 2020 Pazartesi: Gece bilgisayardan başımı kaldırıp dinlenmek için tv kanalları arasında gezinirken TRT-1’de Kelebeğin Rüyası filminin başladığını gördüm. Yıllar önce izlediğim filmi yeniden zevkle izledim. 1940’lı yılların Zonguldağında iki genç şairin hevesleri anlatılan filmde o günkü toplumsal yaşam, sınıflar ve özellikle madenlerde köle gibi çalıştırılanlar başarıyla verilmiş. İyi bir film yapmak için doğru bir dünya görüşüne sahip olmak gerektiğine bu film tanık. Babam da bu maden galerilerinin taş örme işinde çalışmış. Nefes darlığını buralarda mı kaptı acaba diye düşündüm. Saim Açıkgöz’le sohbet ettim. 65 yaş üstü olduğu için Ankara’da kaldığı evden kendi asıl evine geçemiyormuş! Ufuk Akyol, Bütün Dünya’nın Mayıs sayısı için yazı istiyor. Kurtuluş Savaşında Gençlik Örgütleri yazımı gönderdim. Evdeki hayat pek rutinleşti.
21 NİSAN 2020 Salı: Bugün Koronadan 119 kişi daha hayatını kaybetti. Bugünkü taramalarda 4.162 kişide bu virüs saptanmış! Cemal Türkmen’in okumam için gönderdiği eski yazılı metni Fatsa’da dini kitaplar satan Kitapçı İsmail’e havale ettim. “Tertemiz okur, okuyamazsam okutur göndeririz” dedi. Hükümetin bu yılki 23 Nisan kutlamaları için yaptığı açıklama üzerine “Damat Ferit 23 Nisan’ı Kutluyor!” başlıklı yazımı yazarak paylaştım. İstanbul’dan arayan yeğenim “Mıstılik”le sohbet ettik.
22 NİSAN 2020 Çarşamba: Korona salgınının hızını kesmekte olduğu konusunda bilgiler veriliyor. Ama bugün de 117 kişi ölmüş! Bu geceden başlayarak dört günlük genel sokağa çıkma yasağı başladı.
23 NİSAN 2020 Perşembe: Birgün gazetesinden Nazım Alpman’ın yurt dışından yayın yapan Artı TV’sine internetle bağlanarak yarım saat “Damat Ferit 23 Nisan’ı Kutluyor” yazımın konusu çerçevesinde sorularını yanıtladım. Gönderdiği notta bu programdan ötürü çok kutlama aldığını bildirdi. Bugünkü 23 Nisan çeşitli kentlerde sokaklarda bando çalmak gibi etkinliklerle kutlandı. Tayyip Erdoğan saat 21.00’de bir grup çocukla “İstiklal Marşı’nı söyledi. Bütün milleti de balkonlara çıkıp aynı saatte İstiklal Marşı’nı söylemeye davet etti. Buna katılanlar oldu. Akşam Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında Kurtuluş Savaşı ile ilgili iki uzmanın katıldığı bir program izledim. Gazetelerde sade suya tirit yazıların yanında az çok bilgiye dayanan bu gibi tahlilci programlar bana ilaç gibi geliyor. Bugün ölüm sayısı 115.
24 NİSAN 2020 Cuma: İki kez sitenin marketine giderek birinde yağ, diğerinde pide aldım. Ölenlerin sayısı 109’a inmiş. Hepimiz seviniyoruz. “Kırk Yıl Yayın Hayatında Kalan Dergi Öğretmen Dünyası” başlıklı yazım İndependent Türkçe sitesinde yayımlandı. Bu yazıyı Cumhuriyet ve Varlık dergisi basmamıştı. Hamile olduğu anlaşılan bir sokak kedisinin bizim bodruma girip çıktığını öğrenince bodrumu kontrol ettik. Bizi görünce “Yaklaşmayın!” anlamında hırladı, sonra çıkıp bodrumun kuş penceresine oturup dikkatle bizi izlemeye başladı. Ortalıkta yavru göremedik. Gene de gazete ve bir halı parçasıyla onlara bir yer hazırladık. Galip Şahin’in Ordu’dan gönderdiği 4.900 gramlık bal kutusu kargo ile geldi. Kilosu 50 lira olan “iyi” balı arkadaş hatırına 30 liradan gönderdi.
25 NİSAN 2020 Cumartesi: Dersim’in Kayıp Kızları’nı okumayı bitirdim ve çok etkilendim. Bu konuda bir yazı yazmaya karar verdim. Sitede çimler üzerinde ve ağaçlar arasında biraz yürüdüm. Köyden arayan yeğenim Özgür, köylülerin iş ve güçlerinde olduğunu söyledi. Bugünkü sigara sayısı 8. Vücudun 55 yıldır alışık olduğu ve istediği nikotinle sigaranın verdiği zarar arasındaki çekişme bir dengeye geldi. Günlük sigara sayısının yarıya inmesi benim için hem sağlık, hem harcama açısından bir kazanç. Bir süredir kapalı yerde içmeyerek çevremdekilere de zarar vermemiş oluyorum. Bardağın yarısı boş mu, dolu mu? Gene de şu mereti temelli bırakma niyetim sona ermiş değil.
26 NİSAN 2020 Pazar: Bugün ölenler 99’a inmiş. Sevindirici bir durum. “Ayhan Sarıhan’dan İki Yeni Gezi Kitabı” yazımı paylaştım. Bodrumda kediden, doğurduysa yavrularından da haber yok. Yerini keşfettik diye orayı terk etmiş olmalı. Tayyip Erdoğan imzalı bizi ne kadar düşündüğünü anlatan bir mektupla birlikte iki maske ve iki şişe kolonya mahalle muhtarı Türkân Yezer tarafından site çalışanı Mustafa’ya teslim edildi. Biz de aldık.
27 NİSAN 2020 Pazartesi: Dört günlük genel sokağa çıkma yasağından sonra 65 yaş üstü ve 20 yaş altı olanlar dışındakiler işlerine gidip gelmeye başladılar. Ölü sayısı günden güne düşüyor. Bugün 95 kişi ölmüş. Bodrum’da yaşayan İlhan Alkan’la ve İstanbul’da halakızı Kadriye Şahin ablayla görüşüp hatırlarını sordum. Profesör Yahya Akyüz’ün rahatsız olduğunu işitmiştim. Telefon ettim. Memnun oldu. İyiymiş. Öğretmen ve eğitim tarihiyle ilgili çalışmalarımı istedi. PTT’ye gitmem serbest olunca göndereceğimi söyledim. “Millî Mücadelede Maarif Ordusu” kitabımın işine yarayacağını umarım. Saksılara ektiğim sebze tohumları henüz çimlenmediler.
28 NİSAN 2020 Salı: Erdoğan tarafından gönderilen kolonya, maske ve mektubu konu alan “Veren El, Alan El” yazımı paylaştım. Literatür Yayıncılıktan editör Emel Hanım telefon etti. Mart ayında yayımlanması planlanmış olan İleri Köy Peşinde adlı kitabım kendisinse havale edilmiş. Sayfa düzenini düzeltmeleri yapmadan mı yaparak mı göndermesi gerektiğini sordu. “Siz yapın” dedim. İçinde bulunduğumuz koşullardan ötürü kitabın basılmama ihtimali de varmış! Dağıtım yapamıyorlarmış. Yalnızca internetten gelen siparişleri haftada iki gün depoya giderek karşılıyorlarmış. Hava çok güzeldi. Gazeteleri bahçede okudum.
29 NİSAN 2020 Çarşamba: Sebzeliğin bir köşesine 10-12 patates diktim. Cumhuriyet Gazetesinin “Olayların Ardındaki Gerçek” başlıklı köşesinde 1915 Ermeni Olayları konusundaki ırkçı yazıdan ötürü bir süre Cumhuriyet almamaya karar verdik. Bu gazetede sevdiğim bazı yazarları internet sitesinden de okuyabileceğimi anladım. Çanakkale’den Ahmet Erdoğdu, Ankara’dan Hasan Güleryüz’le uzunca birer telefon görüşmesi yaptık. Çalıştığımız alanlarla ilgili bazı kitapları birbirimize tavsiye ettik.
30 NİSAN 2020 Perşembe: Cumartesi: Komşulardan biri seracılık yapıyormuş. Şenal biber, salatalık ve domates fidelerinden onar adet getirtmiş. Onları sebzeliğe diktim. Gezi yazılarımı topladığım dosyaya kendi çektiğim fotoğraflardan yerleştirdim. Marmaris’ten aile dostumuz Avukat Mehmet Hasbioğlu ile sohbet ettik. Marmaris’in ölü bir kente döndüğünü söyledi. Yazılarımı beğenerek okuyormuş. (1 Mayıs 2020)