Seveni olsun sevmeyen olsun onun adı geçtiğinde buluştukları ortak cümle;
"Çalışkanlığını taktir ediyorum"
O'nu Marmaris'te yediden yetmişe herkes yakından tanıyor. Onun için Marmaris'te gitmediği mahalle ve köy. girmediği cadde ve sokak, kapsını çalmadığı ev yok dersek hiçte abartmış olmayız. Bundan dolayı da onu çok seven yada sevmeyen Marmaris sakinlerinin adı söz konusu olduğunda şu cümle üzerinde anlaştıklarına tanık olduk "çalışkanlığını taktir ediyorum"
Peki seveni olsun sevmeyeni olsun çalışkanlığını taktir ettikleri bu adam kim? Marmaris Belediye Başkan yardımcısı Dursun Kaplan'dan başkası değil bu çalışkan adam.
Uzun uğraşılar sonucu kendisini makamında yakalama şansı bulan Gazeteci Hasan Ceylan Dursun Kaplan'la yaptığı sohbeti gazetemiz için haber-yorum haline getirdi
Aslen Sivas Divriği doğumlu olan ve Kaplan 1987 yılında Marmaris'e yerleşmiş doğduğu yeri unutmamış ama "doyduğum yer memleketim" demiş işe koyulmuş.
Marmaris için koşuyorum
Gazeteci Ceylan'ın "hep sizi bir yerele koşuştururken görüyoruz sahi ne yapıyorsunuz?" sorusuna kendisine özgü anlatımla yanıt veren Kaplan "Marmaris'e yerleştiğim il günden bugüne adeta cennetten bir parça olan Marmaris'te insanların hayatlarını bu güzellikle uyumlu hale getirmek için sade bir yurttaş olarak elimden geleni yapmak için koştum koşuyorum"
"Bunun için insanı motive eden bir güç olması lazım siz bu gücü nerden buluyorsunuz?" sorusuna Kaplan kısa net ve bir o kadar da ilginç yanıt veriyor
"Gücümü ve motivasyonumu yurttaşlık bilincinden alıyorum"
"Yurttaşlık bilinci mi" dediniz
"Evet yurttaşlık bilinci....Ülkemizi ve yaşadığımız bölgeyi güzelleştirmek için ille de bir yerlerde idareci olmak gerekmiyor. Sade bir vatandaş olarak ta yapacağımız çok şey var. ama bunun için önce yurttaş olma bilincini kazanmak lazım. Şu üç soruya cevap verebilen insan yurttaşlık bilincini kazanmış demektir
Önce nasıl bir dünyada yaşıyoruz, sonra nasıl bir ülkede yaşıyoruz, ve en son yaşadığımız ülke nasıl idare ediliyor. Bunlara doğru cevaplar bulan bir insan yurttaşlık bilincine de sahip olmuş demektir ve böyle bir insan ne yapması nasıl davranması gerektiğini de bilir"
Aktif siyasete Marmaris'te başladı
Aktif siyasete Marmaris'te başlayan Kaplan, 1993 yılında CHP den Marmaris ilçe yönetim kurulu üyesi seçilir Bu görevini aralıksız 11 yıl sürdüren Kaplan'ın çalışkanlığı bu görevi sırasında dikkat çeker. Burada çalışkanlığı ve örgütçülüğü ile dikkatleri üzerinde toplayan Kaplan 2004 yerel seçimlerine CHP den Muğla il genel meclis üyeliğine seçilir. 2004- 2014 yılları arsında aralıksız 10 yıl CHP'den Muğla il genel meclis üyeliği yapan Kaplan bu dönemde de özellikle Muğla köylerine karşı gösterdiği yakın ilgiyle dikkatleri üzerine çeker ve kendisinden çokça söz ettirir
2004-2009 yılları arasında AKP iktidarının yerel temsilcilerinin ve AKP Muğla milletvekillerinin Muğla ve köylerindeki çalışmalarını ve uygulamalarını her fırsatta kamuoyunun önünde tartışarak halka şikayet edince AKP'nin yereldeki temsilcilerinin hedefi olur.
"Siz neden AKP'nin yerel temsilcilerinin hedefi oldunuz?" sorusuna bakın Kaplan nasıl cevap veriyor:
"Ben sürekli köylerde gezdiğim için köylerdeki kaçak yapılaşmalara birebir şahit oluyordum. Muğla ve köylerinde kaçak yapılaşmadan söz edilirken bu kaçak yapılaşmanın önünü en çokta iktidara yakın kişilerin nüfuzlarını kullanarak açtıklarını görüyordum. Bunları kulaktan duyma laflarla değil bizzat görerek, resimleyerek, ilgili yerlerden belge alarak ifşa ediyordum. İddialarımı yalanlayamıyorlardı. işte bu tavrımdan dolayı hedefe konuldum. Özellikle Marmaris'te AKP iktidarının maden ruhsatları konusu üzerinde durmamız bu tepkinin artmasına neden oldu"
AKP'li siyasetçilerin tepkisini. köylülerin sevgisini kazandı
İl Genel Meclisi üyeliği sırasında Köylülerin yaşadıkları sorunları yerinde görmek için mesaisinin büyük bölümünü köylerde geçiren Kaplan bu dönemde AKP il ve ilçe yöneticilerinin milletvekillerinin tepkisini üzerine almasına karşılık köylülerin büyük sevgisini kazandı.
Bu yılın Mart ayında yapılan yerel seçimlerinde AKP liler Marmaris ilçe merkezinden çok köylerde oy alacakları hesapları yaptılar ancak Dursun Kaplan faktörünü hesaba katmadılar. Kaplanın 10 yıllık il genel meclisi üyeliği sırasında köylerde yaptığı çalışmalar 30 martta semeresini verdi ve AKP köylerde adeta hezimete uğradı...
Marmaris belediye başkanı Ali Acar'da kaplanın bu çalışmasının hakkını 30 mart 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde bir kez daha teslim ederek onu kontenjandan meclis üyeliğine aldı ve seçimi kazanınca tereddütsüz Kaplan'a başkan yardımcılığı görevini verdi
O Şimdi makam koltuğunu sevmeyen bir başkan yardımcısı
Belediye başkanı Ali Acar çok isabetli bir kararla onu köylerden sorumlu başkan yardımcılığı görevini teslim etti.
Görevi alır almaz kendisini yine köylere atan Kaplan, "10 yıldır köylerden bıkmadınız mı sorumuza karşılık "hayır halka hizmet etmekten bıkan kişi politika yapmamalı idarecide olmamalı şeklinde cevap veriyor.
O halde siz şimdi başkan sayın Ali Acar'ın sağ kolu konumundasınız sözümüze itiraz eden Kaplan " Hayır sayın Başkanımız Ali Acar sağ koluyla çok hayırlı işlere ve projelere imza atıyor. O'nun için sağ kolu olmaktan çok ben sol kolu olmayı yeğlerim" diyerek sohbetimizin en güzel esprisini patlatıyor ve devam ediyor:
"Belediyecilik vatandaşın hayatını kolaylaştırma sanatıdır. Bunu kolaylaştırmak için idarecilerin vatandaşın yaşadığı yeri bizzat görmesi ve not etmesi gerekiyor. Sorunlu yeri bölgeyi görmeden anlatımlar üzerinde sorun çözmek çözümsüzlüğün adıdır.
bunun için bir idarecinin makam koltuğunu çok sevmemesi gerekir Elbette bazı idari işler için makamda zorunlu olarak oturulması gereken zamanlarda olmalı ancak bu zorunluluğun süresini ne kadar azaltırsa o kadar iyi sonuçlar edilir. Mesaisinin tümünü makamında oturarak icra ettiğini düşünen hiçbir idareci görevini layıkıyla yapamaz
"Zorluklarla karşılaşıyor musunuz?"
"Hayır hiç sorun yok dersek gerçekçi olmaz. Genellikle yurttaşlarımız iyi niyetli ve saplıklı diyaloglarımız oluyor ama bunlar içinde önyargılı olan işlerimizi zorlaştırma gayreti içinde olanlarda yok değil.
Düşünün ki daha önce köy olan şimdi mahalle olan bir yerleşim yerinde vatandaşımızın biri köydeki horoz sesinden şikayetçi olarak belediyeye müracaat edebiliyor. o vatandaşı bile ikna etmek için mesai harcamak zorunda kalıyoruz.
(HASAN CEYLAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.