Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bütün meselemiz, davamız; kadim kardeşliği yeniden sağlamak ve herkesin kültürüne saygı duyan bir anlayışı getirmek" dedi.
Van'da bir otelde, kentin kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan Davutoğlu, tarihte çok az kentin Van kadar ihya edildiğini söyledi.
Bediüzzaman Said Nursi'nin, işgal sonrası Van'a geldiğini hatırlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Üstat Bediüzzaman, işgal sonrasında Van'ın yaşadığı tahribatın ardından esaretten döndüğünde, 'Ağlamaktan kendimi tutamadım. Medresenin üstüne çıkıp oturdum ve 8 yıl önceki halini hayal ettim. Baktım ki benim medresemin çevresi yakılmış ve tahrip edilmiş. O hanelerdeki insanlarla dost, ahbap idim' demiş. Büyük bir alim Van'a gelir ve kenti bu halde görür. Ne büyük bir yıkım. Bir daha ne Van'ın, ne Diyarbakır'ın, ne Şam'ın bir daha böyle tahrip edilmesine sessiz kalmayacağız; hak ve adalet adına. Bu ulu kentleri tahribata uğratmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Kimse bu topraklardaki ezeli ve ebedi kardeşliği bozamaz."
Gönülden gönüle konuşulduğunda, muhabbet ortamını bozacak hiçbir güç bulunmayacağını vurgulayan Davutoğlu, bunlar yoksa durumun çok kötü olacağını anlattı.
Van'da büyük zatların ışık saçtığını, onlardan feyzaldıklarını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Van'ın erenleri, gencecik, bıyıkları yeni terleyen yiğitleri Kars'a mühimmat taşırken o gençlerin bir kısmı Kürt, bir kısmı Türk ayrımı yapılmadı. Ne zaman bu ayrımı yapar hale geldik? Her birimizin Kürt ya da Türk dostu vardır. Şimdi ise bunu ebediyen yaşatacak bir bilinci idrak ve inşa etmemiz lazım. Muhafaza etmemiz gereken şey; tarihdaşlık, gönüldaşlık ve vatandaşlık bağını güçlendirmektir. Bütün meselemiz, davamız; kadim kardeşliği yeniden sağlamak ve herkesin kültürüne saygı duyan, bunları birleştirerek yenileyen bir ortama kavuşmak. Halkı korkutan bir devlet değil, aksine 'Her yere giderek her yere mesajı götürürüz' diyen bir devlet anlayışı geldi. Bunun arkasında kendi milletinden güç alan bir hükümet var."
Davutoğlu, yurt dışında bazen kendilerine, "10 yılda ne oldu da bu kadar geliştiniz? Nasıl oldu da bu kadar ilerlediniz, ekonominiz 4 kat büyüdü?" sorularının yönetildiğini aktardı.
Kimsenin kendilerine milyonlarca avro vermediğini, doğal kaynak ya da petrol bulmadıklarını ama ülke insanının cevherini keşfettiklerini ve bu günlere geldiklerini vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Ahmedi Hani, İdrisi Bitlisi ile kardeşlik hukukunun temellerini attık. Şimdi de o değerleri keşfetmenin vakti geldi. Çözüm sürecinden anladığımız budur. Konya ile Van'ın ezeli ve ebedi kardeşliğini daha da pekiştirelim dedik ve öylece Van'a geldik. 200'e yakın iş adamı ile geldik. Görüştüğümüz kanaat önderleri, 'Yıllardır bu güzel Van Gölü etrafındaki yaylalarda koyun kalmamıştı. Bir yılda her yer bereketlendi' diyor. Hayvanlar bile bu özgürlüğün kokusunu almışsa bu süreçten, barıştan rahatsız olanlara yazıklar olsun. Bu yaylaları şenlendirmeye geldik. Ne olursa olsun, karamsar haberlere aldırış etmeyin. Gönlümüzde gedik açmalarına izin vermeyeceğiz. Allah bir daha hiçbir gencimizi karşı karşıya getirmesin. Çözüm sürecinden anladığımız budur. Kendimizi güçlendirirsek bütün dünyada yeni bir ufkun habercisi olacağız. Şu anda Şam'da insanlar yiyecek bulamadıkları için köpek eti yemek için fetva çıkarıyor. Ana muhalefet ise ülkemize gelen misafirlerimiz için 3 kez hakkımızda gensoru verdi; 'Neden ülkemize geliyorlar?' diye. Bu topraklar, kardeş kavgası görmeyecek kadar azizdir. Bir daha kardeş kavgası olmayacak inşallah."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.