CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul merkezli operasyona ilişkin "kendilerine tuzak kurulduğunu" ifade ettiğini belirterek, "Manisa Meydanı'ndan söylüyorum; çeteyi merak ediyorsan, toplarsın Bakanlar Kurulunu, çeteyi orada görürsün" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, Manisa'nın, ülkenin en verimli arazilerinde kurulu olduğunu dile getirerek, bölgenin zenginliği pamuk ve tütünün bugün yok olduğunu, çiftçinin mutsuz olduğunu savundu.
Tek güçlerinin halk, tek inançlarının Allah'a olduğunu, halkla beraber yürüyeceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, temiz siyaseti ülkeye getirmek için söz verdiklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "birilerinin, geleceğini ayakkabı kutusunda bulabileceğini, kendi geleceklerinin ise çocukları olduğunu" ifade ederek, Türkiye'de halkın uyanış içinde olduğunu, artık halkın iktidarının ufukta göründüğünü ve bunun birilerini çok korkuttuğunu öne sürdü.
Türkiye'de çiftçinin, esnafın, emeklinin yüzünün gülmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Maalesef bir avuç haraminin yüzü gülüyor. Rahmetli Ecevit derdi ki, 'Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen.' Aynısını savunuyoruz biz de. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi, çatık kaşlı insanların değil güler yüzlü insanların olduğu bir Türkiye'yi özlüyorum" ifadesini kullandı.
Halka hesap veren bir siyaset istediklerini bildiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"17 Aralık, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde artık bir dönüm noktasıdır. 17 Aralık, kendilerine ak diyenlerin kara çıktığı bir tarihtir. 17 Aralık, halkın doğum günüdür, halkın günüdür, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele günüdür. Bu hükümet bu ülkeye yakışmıyor, komşularımıza yakışmıyor, dünyaya yakışmıyor, Türkiye'nin bayrağını onurla dalgalandıracak yeni bir iktidara, halkın iktidarına ihtiyacımız var artık. Arkadaşlarım 'Manisa'yı hiç böyle görmedik' diyor. Doğrudur, Türkiye değişiyor, Türkiye uyanıyor, halk uyanıyor. Yeni bir ulusal hareket çıkıyor ortaya. Kendi haklarına sahip çıkan bir halk çıkıyor ortaya. Haramilerden hesap sorulmasını isteyen bir halk çıkıyor ortaya. Şimdi yeni bir sürecin içindeyiz. Türkiye, kendi çıkarları için kendi toplumunu feda eden bir iktidarla yandaş zengin eden bir iktidarla karşı karşıya. Artık yeni bir düzen, halktan yana, halkçı bir düzen, ezilenin olmadığı, herkesin mutlu olacağı bir düzeni sağlamak için yola çıktık. Ben yaşamımı halkın çıkarlarına feda etmeyi namuslu, onurlu bir görev kabul ediyorum."
- "Mağdur edebiyatı" iddiası
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın, mağdur edebiyatı yaptığını, "dost darbesi yapıldığı" yönünde sözler sarf ettiğini ileri sürdü.
Kendisinin bu konuda meydanlarda 50 kez haykırdığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Televizyona zaten çıkıyorsun, gazetelerin de var. Çık şu cümleyi kullan; 'Ben kul hakkı yemedim'. Diyebiliyor mu? Diyemiyor. Sen bu millete hesap vereceksin. Hesabını soracağım bunun. Efendim diyor, 'Seçim sandığında hesabını vereceğiz.' Seçim sandığında değil, bağımsız mahkemenin önünde bunun hesabını vereceksin. Efendim diyor, 'Tam seçime 3-4 ay kala böyle bir şey olur mu?' Yahu arkadaş 14 ay önce ihbar mektubu gitmiş. Cumhurbaşkanı'na, Maliye Bakanlığına, savcılığa gitmiş. Savcı ne yapmış? Araştırmış, bakmış, ihbar doğru, yolsuzluk var. 17 Aralık'ta düğmeye basmış, 'Şunları toplayın, ifadelerini alacağız' demiş. Bunlardan birisi de kim, Bilal Erdoğan, oğlu. Efendim, 'Çeteler bize tuzak kurdu' diyor. Manisa Meydanı'ndan söylüyorum; çeteyi merak ediyorsan, toplarsın Bakanlar Kurulunu, çeteyi orada görürsün."
Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce kendisi hakkında Silivri Cezaevi çıkışında yaptığı açıklamalardan dolayı fezleke hazırlanması sonrası dokunulmazlığının kaldırılmasını istediğini hatırlattı.
Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Peki o, Bilal Erdoğan için ne yaptı? Senin çocuğunun ne ayrıcalığı var? Neden gidip bağımsız mahkemelerde hesabını vermiyor, neden kaçıyor? Alnın temizse kul hakkı yemediysen şunu söylemen lazımdı. 'Yolsuzluk yapan varsa sonuna kadar gidilsin, babam yapsa da sonuna kadar gidilsin, biz korkmayız. Oğlum sen gel, mahkemeye ifadeni ver' demez miydi? Demedi. Çünkü alnı temiz değil, eli temiz değil, dili temiz değil. Bunu herkes böyle bilsin."
Erdoğan'ın Manisa mitingi sırasında bir kadının, ayakkabı kutusu gösterdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "O kadının ellerinden öpüyorum, ona şükranlarımı sunuyorum. Allah aşkına bir ülkenin başbakanı, boş ayakkabı kutusundan korkar mı yahu. Niye korkuyor? Manisalılar yürekli, kadınları daha yürekli. Boş ayakkabı kutusuyla koskoca başbakanı sindirdi" değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)
Muhabir: Tolga Albay
Yayınlayan: Sedat Gök
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.