CHP Marmaris İlçe Başkanı Av. Zekican Balcı: "Kadim şehirlerimiz Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Diyarbakır, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana ve Hatay’da yitirdiğimiz onbinlerce canımız hepimizin yüreklerini yaktı. Bu depremlerde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyor; büyük Türk Milletine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum."
Başkan Balcı sözleri şöyle devam etti: "6 Şubat 2023 Pazartesi günü Kahramanmaraş’ın iki ayrı ilçesinde 9 saat arayla meydana gelen depremler sebebiyle tarihimizin en acı günlerinden birini yaşadık. Kadim şehirlerimiz Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Diyarbakır, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana ve Hatay’da yitirdiğimiz onbinlerce canımız hepimizin yüreklerini yaktı. Bu depremlerde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyor; büyük Türk Milletine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Depremden dolayı hayatlarını kaybeden Suriye vatandaşlarına da Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum.
Tolstoy’un çok anlamlı bir sözü vardır; “Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın.”
Bu büyük felaket sebebiyle depremzede vatandaşlarımız gibi bizlerin de yürekleri yandı. Maalesef, hayatlarımız boyunca asla unutamayacağımız günlerden geçiyoruz. İnsan; yemek yemekten, üşüdüm demekten, yorgana sarılmaktan utanır mı? Biz 85 Milyon olarak tam 11 gündür; yemek yemekten, üşüdüm demekten hatta uyumaktan utanıyoruz. Bu acıların tarifi olamaz… Türk Milleti için 6 Şubat Pazartesi günü saat 04.18’de zaman durdu. Bu vahim olayın duyulduğu ilk andan itibaren tek yürek olarak depremzede vatandaşlarımıza kol kanat geren Anadolu insanı ne kadar yüce gönüllü ve büyük bir millet olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Bu vesileyle bu milletin bir ferdi olmaktan bir kez daha gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Aynı zamanda kalpleri Türk Milletiyle atan, depremzedelere yardımlarını ve dualarını esirgemeyen tüm dünya vatandaşlarına minnettarız.
Yaralarımız çok taze ve çok derin. Nasıl ki sevgi paylaştıkça çoğalırsa acılar da paylaştıkça azalır.
Bu büyük felaketten etkilenen her bir vatandaşımızın acılarını büyük bir samimiyetle paylaşıyoruz, paylaşmaya devam edeceğiz. Depremlerin yaşandığı ilk günden beri tüm Türkiye gibi bütün imkanlarını seferber eden Marmaris’teki sivil toplum örgütlerimize, Odalara, kamu kurum ve kuruluşlarına, Marmaris Belediyesine, Parti örgütümün her bir üyesine ve tüm Marmaris yaşayanlarına şükranlarımı sunuyorum. Bugün itibariyle Marmaris’imizde bulunan 4600 depremzede vatandaşımıza evinize hoş geldiniz diyorum. Kaybedilenlerin yerleri asla dolmayacaktır, ana-babanın yerini hiçbir kimse alamayacaktır biliyoruz ancak annelerini-babalarını kaybeden çocuklarımıza anne-baba, evlatlarını kaybeden anne-babalara evlat, kardeşlerini kaybedenlere kardeş, komşularını kaybedenlere komşu, umutlarını kaybedenlere umut olabilmek için hep birlikte mücadele edeceğiz.
Ama bu saatten sonra bizim öncelikli mücadelemiz milletimizi bu duruma düşüren beceriksiz tek adam rejimiyle olacaktır.
Asli görevlerini yapmayıp bilimi yok sayarak vatandaşlarımızın yaşadıkları bu kabusu kader planına bağlayanlarla mücadele edeceğiz. İmar affı yasası çıkarıp vatandaşlarımıza kendi mezarlarını kazdıran siyasi anlayışla mücadele edeceğiz. Üç kuruş fazla kazanabilmek için çimentodan çalan vicdansız müteahhitlerle mücadele edeceğiz. Bilim insanlarının defalarca uyarmalarına rağmen afet riskini öngöremeyen, önlem alamayan kadercilerle mücadele edeceğiz. Halktan toplanan deprem vergilerinin amacı dışında kullanılması sebebiyle evleri başlarına yıkılan yavrularımızın haklarını aramak için mücadele edeceğiz. Liyakatli kadrolarla yönetilemeyen ve bu sebeple afetlere zamanında ve etkin müdahalede bulunamayan kamu kurumlarının yeniden ehil ellere devredilmesi için mücadele edeceğiz. Depremzede vatandaşlarımıza yardım götüren muhalefet belediyelerine ait tırların üzerinde bulunan pankartları söktürüp kendi kurumlarının pankartını astıracak kadar küçülen kraldan çok kralcı bürokratlarla mücadele edeceğiz. Canla başla yardım toplayan gönüllüleri, dernekleri sırf kendileri gibi düşünmedikleri için sahtekarlıkla suçlayanlarla mücadele edeceğiz. İlk önce halkın paralarını hortumlayıp sonra da ekranlarda depremzedelere bağış yapma şovuna girişen beşli çetelerle mücadele edeceğiz.
KYK Yurtları depremzedeler tarafından kullanılabilsin diye üniversiteleri kapatıp uzaktan eğitime geçiren ve gençlerimizi okullarından uzaklaştıranlarla, eğitimin önemini hala kavrayamayanlarla mücadele edeceğiz. Amasra’daki maden faciasında şehit olan madencilerimizin ve dere yatakları imara açıldığı için sel felaketinde hayatlarını kaybeden Bozkurtlu 97 vatandaşımızın haklarını savunmak için mücadele edeceğiz. 16 Milyon İstanbulluyu deprem riskinden korumak için çalışmalar yapmak yerine bilimle çelişerek Kanal İstanbul sevdasına düşenlerle mücadele edeceğiz. Büyük ihmaller zinciri sonucunda onbinlerce insanımız enkaz altında hayata veda etmişken erdemli ve onurlu bir duruş sergileyemeyip istifa etmeyen atanmış ve seçilmiş koltuk sevdalılarıyla mücadele edeceğiz. Bizler, “İnsanı yaşat ki
Devlet yaşasın” anlayışına sahibiz. İşte bu sebeple; akıldan, ilimden ve liyakatten ayrılıp insanların kutsal yaşam haklarını koruyamayanlarla mücadele edeceğiz.
Kıymetli Marmarisliler;
Türk Gençliğinin devrimine sadece 87 Gün kaldı. Kararlıyız! Kutsallığına inandığımız hak mücadelemiz, ülkemizi gül bahçesine çevirinceye kadar devam edecek. Bu mücadele; “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin” düşüncesiyle, “Olan oldu. Bunlar kader planının içinde olan şeyler. Bu işin fıtratında var” düşüncesinin mücadelesi olacak. Evet acılarımız taze ancak artık susma vakti değildir. Bu acıların bir daha yaşanmaması için her birimizin sorumluluğu vardır. Konuşmak zorundayız, sorgulamak zorundayız, hesap sormak ve hesap vermek zorundayız. İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar.
O yüzden biz susmayacağız. Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi olacağız!
Bu büyük felaketi yaşayan güzel ülkemin güzel insanlarına bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet; yaralılarımıza acil şifalar, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı diliyorum. Aynı zamanda büyük bir fedakarlıkla deprem bölgesinde çalışan, enkaz başında hayat kurtaran, çadır kuran, çorba dağıtan, ekmeğini paylaşan herkese özellikle de kumbaralarını kırıp biriktirdiği paralarını depremzedelere gönderen yüce gönüllü Türk çocuklarına sonsuz teşekkür ediyorum. Ülkemizde ve dünyada bir daha böyle bir acının yaşanmamasını yürekten diliyorum." Dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.