Mayıs ayında mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının Ege ve Akdeniz bölgesinde narenciye üretimini olumsuz etkilediğini belirten Erbay, “Narenciye rekoltesinde yüzde 90’a varan bir düşüş yaşanabilir. Gelecek senelerde limon, portakal ve mandalina kıtlığı çekebiliriz. Acil tedbirler alınmalı ve narenciye üreticisine her türlü destek sağlanmalıdır.” dedi.
CHP Muğla Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Üyesi Av. Burak Erbay, CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut ve Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel ile birlikte TBMM’de düzenlediği basın açıklamasıyla narenciye üreticilerinin yaşadığı sorunları gündeme getirdi.
CHP’li Erbay, narenciyenin iç pazar tüketimi açısından ve ülke ekonomisi için önemli bir ihracat kalemi olduğunu ifade ederek şunları söyledi;
Gelecek yıllarda narenciye kıtlığı yaşanabilir
Türkiye dünyada önemli bir narenciye üretim merkezidir. Ülkemizde geçtiğimiz yıl yaklaşık beş milyon ton narenciye üretilmiştir. Ancak zamansız sıcaklık artışının ardından şiddetli esen poyraz, çiçekten meyveye dönen limon, portakal ve mandalina meyvelerinin dökülmesine neden olmuştur. Bu nedenle gelecek yıllarda üretimde önemli bir düşüş olacağı görülüyor. Yüzde 90’a yakın bir rekolte kaybı söz konusudur. Her zaman birçok pazarda ve markette kolaylıkla bulabildiğimiz narenciye ürünlerini maalesef gelecek yıllarda bu kadar kolay bulamayacağız.
Çöl sıcakları büyük zarar verdi
Mayıs ayında Muğla tarihinde görülmemiş bu çöl sıcakları nedeniyle, hava sıcaklığı 47 dereceye kadar çıktı. Mevsim normallerinin üzerindeki çöl sıcakları narenciye üretimini olumsuz etkiledi. Geçtiğimiz yıl Muğla’da Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Fethiye ve Seydikemer’de yaklaşık 400 bin ton narenciye ve 100 bin tona yakın da nar üretilmişti. Ancak yaşadığımız bu doğal afet nedeniyle narenciyede bu sene yaklaşık yüzde 70 ile 90 arası bir kayıp söz konusudur.
Narenciye üreticisinin emeği boşa gitti
Narenciye üreticisi çiftçilerimiz de çok zor durumdadır. Girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığı, çiftçimizin ilaç, gübre ve mazot almakta bile zorlandığı şu durumda bütün maliyetler boşa gitmiştir. Çiftçimiz ilaçlarını, gübresini almıştı, bahçelerin bakımını yapmıştı. Ancak şu an beklenmeyen bu durum nedeniyle bütün emekleri ve harcamaları boşa gitti. Narenciye üreticisi çiftçilerimiz yıllardır emek vererek, üreterek hem yurtiçi tüketime hem de yurtdışı ihracata önemli katkı verdi. Şimdi çok zor durumdalar. Devletten acil olarak destek bekliyorlar. Eğer üreticiye destek verilmezse gelecek senelerde narenciye üretilemez duruma geleceğiz. Dünyada narenciye üretimi ve ihracatında önemli bir ülkeyiz ama gelecek yıllarda narenciye ithal eder duruma gelebiliriz. Bu nedenle acilen geniş kapsamlı bir destek paketi hazırlanmalıdır.
Ülkemiz için tarımsal üretim hayati önemdedir
Tarımsal üretim bir ülke için olmazsa olmazdır. Tarım yaşamın temelidir. Ancak ülke tarımımız her geçen gün kan kaybetmektedir. Çiftçimiz üretim maliyetleri ve borç yükü karşısında ezilmektedir. Yeni kuşaklar, devletin çiftçisine yeteri kadar sahip çıkmaması ve destek vermemesi nedeniyle kendilerini güvende hissetmemektedir. Gençlerimiz, tarım alanında kendilerine bir gelecek görmedikleri için köylerini terk etmekte, bekçi, güvenlik görevlisi, minibüs şoförü, otellerde garson olmaktadır. Bu nedenle acilen geniş kapsamlı bir tarım politikası oluşturulmalı ve tarımsal kalkınma için gerekli planlamalar yapılmalıdır.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği artık gerçeğimiz
Yaşadığımız bu durum artık dünyanın bir gerçeği olan küresel ısınma ve iklim değişikliği ile de yüzleşmemiz gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Dünyada yaşanan iklim değişikliği nedeniyle bu tür beklenmeyen durumların ortaya çıkması artık olağan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. İklim değişiklikleri nedeniyle beklenmeyen dönemlerde, mevsim normalleri dışında aşırı sıcaklık artışı ya da düşüşü yaşanmakta ve dolu, rüzgar ya da aşırı yağış gibi doğal afetlerle karşı karşıya kalınmaktadır. Bu nedenle çiftçimizin üretim sürecinde karşılaşacağı doğal afetlere yönelik yeni çözümler oluşturmanın yanı sıra, çiftçimizin güvencesi olan Tarım Sigortası’nda da önemli revizyonlar yapılmalıdır.
Çiftçiye acil destek sağlanmalıdır
TARSİM tarım sigortasının kapsamı genişletilmeli, iklim değişiklikleri nedeniyle meydana gelme ihtimali olan tüm doğal afetler sigorta kapsamına alınmalıdır. Ayrıca muafiyet oranlarının ve risk primlerinin yüksek olması nedeniyle çiftçilerimiz sigorta yaptıramamaktadır. Bu nedenle muafiyet oranları düşürülmeli ve risk primleri yeniden düzenlenerek çiftçimizin üzerindeki maliyet yükü azaltılmalıdır. Tarım Bakanı’na ve yetkililere buradan sesleniyorum. Zamansız bir şekilde yaşanan bu çöl sıcakları ön görülemeyen bir doğal afettir. Bölgemiz acilen afet bölgesi ilan edilmelidir. Narenciye üreticimizin bu zararı TARSİM kapsamında değerlendirilmelidir. Bu doğal afetten zarar gören çiftçilerimizin zararı acilen tespit edilmelidir. Çiftçilerimizin zararları karşılanmalıdır. Üreticilerimizin kredi borçları faizsiz şekilde en az bir yıl ertelenmeli, gelecek yıl üretim yapabilmeleri için nakdi yardım yapılmalı, mazot, gübre ve ilaç gibi üretimin temel girdilerinde vergi indirimi sağlanmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.