CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin verdiği araştırma önergesiyle, mevzuatımızı toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı şekilde güncellemek hedefiyle Türkiye’de işsizliğin kadınlar üzerindeki etkilerinin bütün boyutlarıyla araştırılması istedi. Girgin açıklamasında “Pandemi sürecinde işsizlik sadece artmakla kalmamış, işsizliğin sebep olduğu toplumsal yaralar daha da derinleşmiştir. Kadınlar artan ve derinleşen işsizlikten en çok etkilenen kesimlerin başında gelmektedir” dedi.
ÇALIŞMA YAŞINDAKİ HER 3 KADINDAN 1’İ İŞSİZ
Girgin, dün açıklanan TÜİK verilerine göre, Nisan 2021’deki işsizlik oranlarına dair şu bilgileri verdi: “Nisan 2021 itibariyle, 15 yaşın üzerindeki nüfusumuz 63 milyon 488 bin kişi ve yaklaşık yarısını kadınlar diğer yarısını da erkekler oluşturuyor. Türkiye’de işgücü ise 32 milyon 567 bin kişi; bunun 10 milyon 452 bini kadın, 22 milyon 115 bini erkeklerden oluşuyor. Bu işgücü içinde 4 milyon 511 bini (1 milyon 661 bin kadın, 2 milyon 850 bin erkek) iş aradığı halde bulamamakta, yani işsiz. DİSK-AR tarafından yapılan hesaplamaya göre geniş tanımlı işsiz sayısı 9 milyon 837 bin kişidir. Geniş tanımlı işsizlik (atıl işgücü) erkeklerde yüzde 24,4 ve kadınlarda yüzde 33,3 düzeyindedir. Yani çalışma yaşındaki her 3 kadından 1’i işsizdir.”
KADINLAR DAHA ESNEK GÜVENCESİZ VE SENDİKASIZ ÇALIŞMAK ZORUNDA BIRAKILIYOR
Girgin “Kadınların yaşamın her alanında karşı karşıya kaldığı eşitsizlik ve ayrımcılık Covid-19 döneminde çalışma yaşamında daha da belirgin hale geldi. Kadınların daha esnek, güvencesiz ve sendikasız çalışmak zorunda bırakıldığı biliniyor” dedikten sonra kadın işsizliğinin nedenlerini şöyle sıraladı: “ataerkil toplumsal yapının kadınların öncelikli görevini aileye bakmak (çocuk, yaşlı, engelli bakımı) olarak düzenlemesi, işe alımlarda ve çıkarmalarda karşılaşılan ayrımcılık, neoliberal dönemde bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de AKP döneminde, devletin sosyal politika işlevlerinin azalması ile sosyal hizmetlerin yükünün “eş ve anne” olarak görülen kadınlara yıkılması ve daha kolay işten çıkarmanın mümkün olduğu kayıtdışı sektörlerde çalışmanın kadınlar arasında daha yaygın olması.”
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DAYALI BİR İSTİHDAM REJİMİNE İHTİYAÇ VAR
Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir istihdam rejimine ihtiyaç var diyen Girgin önerilerini şöyle sıraladı: “Kadın istihdamın önündeki engellerden olan çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve ev işleri kadının üstünden alacak sosyal politikalar uygulanmalı. Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmeli; güvenceli ve düzenli işler yaratılmalı. Salgın döneminde artan kadın işsizliğini azaltacak istihdam politikaları hızla hayata geçirilmeli. Kadınların gelirlerini koruyacak önlemler alınmalı, artan bakım emeği için ekonomik destek ve ebeveyn yardımları sağlanmalı. Sendikaların çalışma alanlarına yönelik politikaları oluşturulurken ve hayata geçirilirken toplumsal cinsiyet eşitliği referans alınmalı. İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe konmalı, 6284 sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalı. ILO’nun 190 sayılı sözleşmesi derhal imzalanmalı. Sendikalar yaşamın her alanında kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve tacizin sonlandırılması için önlemler almalı. Sendikalarda, meslek odalarında ve diğer demokratik örgütlerde kadınların karar mekanizmalarında varlığını garanti altına alacak kararlar hayata geçirilmelidir.”
Girgin son olarak, “siyasal tükeniş dönemini yaşayan Tek Adam Rejimi’nin böyle kapsamlı bir dönüşümü yapacak bir anlayışı da kabiliyeti de gücü de yok. Bunun altından ancak CHP’nin sosyal devleti günümüz şartlarına uyarlamayı hedefleyen emek eksenli politikaları kalkabilir. Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı’nda hepsini hayata geçireceğiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.