İşçiler direnişlerinin 100. günü vesilesiyle Neyseo aracılığıyla halka mesaj gönderdi.
Muğla’da Tüvtürk’e bağlı Araç Muayene istasyonlarında çalışırken DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’na üye olduktan sonra işveren tarafından silahlı tehdit ve baskıyla sendikadan istifaya zorlanan ve üyeliklerinden vazgeçmeyince işten çıkarılan 18 işçinin işlerine geri dönme talebiyle 13 Ağustos’ta Muğla Tüvtürk Araç Muayene İstasyonu önünde başlattığı direniş 100 gündür sürüyor.
İşçiler, 13 Ağustos’tan bu yana Muğla Tüvtürk Araç Muayene İstasyonu önünde “Sendikalı Olmak Anayasal Hakkımızdır Engellenemez!”, “Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız” yazılı dövizler açarak direnişlerini sürdürüyor.
Direnişin 100. gününe ilişkin açıklama yapan Nakliyat-İş Sendikası Anadolu Şube Başkanı Ali Özçelik, “Direnişimizin 100.gününde ilk günkü heyecanla ve kararlılıkla devam ediyoruz, herhangi bir yılgınlık yok” dedi.
Neyseo’ya değerlendirmelerde bulunan Özçelik şunları ifade etti:
Nakliyat-İş Sendikası olarak sendika olmanın gereğini devrimci sınıf ve kitle sendikacılığının ilkelerimize sıkı sıkıya bağlılıkla yapıyoruz. Disk’in adına, tarihine, mücadele geleneğine sahip çıkıyoruz.
Bugün itibari ile 16 ayı aşkındır tazminat hakları için mücadele eden Real Market direnişi devam etmektedir. 6 ay süren ve kazanımla sonuçlanan Makro/Uyum direnişi başarıya ulaştı. Yine Muğla Tüvtürk Araç Muayene istasyonları örgütlenmesi direnişin 100.gününde yine Şanlıurfa’da Polçak/Tüvtürk örgütlenmesi var direnişin bugün 3.günü
Dolayısıyla Muğla Tüvtürk Direnişimizin 100.gününü bu çerçevede değerlendirmek gerekir. İşçiler sosyal ve ekonomik çelişkilerinden dolayı Anayasal ve yasal haklarını kullanarak. Sendikalaşmayı tercih ediyorlar. Bunun kadar doğal bir şey yok. Ama yasalar işçiye ayrı, işveren ayrı işliyor. İşverenlerin telefonla yaptığı bir şey, tüm emniyet birimlerini ayağa kaldırabiliyor. İşçiler silahla tehdit ediliyor. 10 üzerinden işçinin bizzat şikâyeti var ama işlem yapılmıyor. İşveren Anayasayı ihlal ediyor kimseden çıt yok. Şanlıurfa’da işten atılan işçiler bir basın açıklamasıyla kamuoyunu bilgilendirmek istiyor. Barışçıl bir eylem yani Albay şiddetle müdahale ederim diyor.
Geldiğimiz nokta bu. Valiler eyalet mantığıyla yönetiyor illeri. Yani hukuk Şanlıurfa’da başka, İstanbul’da başka işliyor.
Biz Direnişimizin 100.gününde ilk günkü heyecanla ve kararlılıkla devam ediyoruz, herhangi bir yılgınlık yok. Muğla’da şimdilik 18 örgütten oluşan bir platform kuruldu. “Muğla Tüvtürk İşçileri ile Dayanışma Platformu” platform çalışmalarına başladı. Önümüzdeki günlerde daha aktif hale gelecek. Muğla merkez ve ilçelerde bir kamuoyu oluşturmak ve halkı bilgilendirmek adına 5000 adet bildiri dağıtacağız. Güçlü bir kamuoyu oluşturmak için mücadeleyi yükselteceğiz. 20 Aralıkta Muğla Adliyesinde işten atılan arkadaşların işe iade davaları görülecek. Tüm Muğla halkını 20 Aralıkta 9.30’da görülecek duruşma öncesi yapacağımız basın açıklamasına çağırıyoruz. Atılan işçiler geri alınsın, Yaşasın Muğla Tüvtürk Direnişimiz, Yaşasın DİSK/Yaşasın Nakliyat-İş”
Anayasal hak olan sendikaya üye olma haklarına sahip çıkmak, haksız bir şekilde atıldıkları işlerine geri dönmek ve insanca yaşayabilecekleri ücret ve çalışma koşullarını sağlamak için iş yerlerinin önlerinde direnen 100.gündür direnen işçiler de Neyseo aracılığıyla kamuoyuna mesajlarını iletti.
İşte direnişçi Muğla Tüvtürk işçilerinin 100. gün için gönderdiği mesajlar:
Sultan Türk
30.12.2008 tarihinden bu tarafa Muğla Taşıt Muayene istasyonunda çalışmaktayım. İlk çalışmaya başladığımızda patronumuz Tolga Ağır bizlere buranın sahibi sizlersiniz demişti. Bizler bu düşünceyle işyerimizi benimsedik ve bu düşünceyle çalıştık. Ben destek personeli olarak çay, kanallar, camlar genel temizlik derken birde müşterilere sıra verme ve randevu vermede yüklendi. Yemekten kaldırıp randevu verdirdiler, yemeğine sonra devam edersin dediler. Özürlü kadrosundan bayan arkadaş aldılar. Ben 10 yıl boyunca iş yerini sahiplendik bizim iş yerimiz diyerek katlandık ama biz öyle düşünmüşüz tek taraflı olarak ama patron bizi sahiplenmedi.
Arkadaşlarla konuşarak Nakliyat-İş Sendikasına üye olduk. Üye olduk diye 18 kişiyi işten attı. Bizler arkadaşlarla ve sendikamızla beraber direnişe başladık. Birçok sendika ile tanıştık ve birçok sendika sayesinde platform kuruldu. 100 gündür direniyoruz. Direnişimiz kararlılıkla sürüyor ve sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz. İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız.”
Aydın Şahin
“06.08.2018 tarihinde hiçbir haklı sebep göstermeksizin işimize son verildi o günden bu yana arkamızda olan Nakliyat-İş Sendikasına teşekkür ederim. 13.08.2018’de işyerimiz Tüvtürk yanında direnişimize başladık ve 3 kez basın açıklaması yaptık. O günden bugüne kadar milletvekilleri, odalar, esnaflar, müşteriler, siyasi partiler, arkadaşlarımız ve dostlarımız eksik olmadı hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim. Aynı zamanda bir platform kurduk, imza kampanyası başlattık ve bu haklı mücadelemizde direne direne kazanacağız”
Burcu Karaova
Direnişimizin 100 gününde sabırla inanmakla gelmiş olmanın verdiği güçle devam ediyoruz. Günlerimiz özveri, inanmışlık, bir olmak, umut etmekle el ele omuz omuza gecikmiş buluşmasıyla sonuna kadar zaferle ulaşıncaya dek devam edecek işimizi geri istiyoruz.
Zeki Çerçi
Direnişimizin 100.gününde hissettiklerim acaba ne zaman mücadeleyi ve direnişimizi bitireceğiz diye düşünüyorum. Çünkü bu direnişe başlarken kararlı ve inançlı olarak 13 Ağustos’ta başlamak üzere mücadeleye girdik burada direniş esnasında sendikacılığın ve platformun sayesinde çok değişik insanlarla tanışmış olduk ve bu kaynaşmadan sınıf sendikacılığından birlik beraberlikten aynı bir gider-gelir gibi dayanışmayı sürdürmekten mutluluk duydum. Bizden başka sendika için mücadele eden işten çıkartılıp Real Marketler, Makro/Uyum Marketlerde mağdur olup emeklerinin karşılığını alamayan dayanışma içerisinde olan arkadaşlarla tanıştık ve burada Nakliyat-İş Sendikası Ali Rıza Küçükosmanoğlu’nun çalışan bir işçi de olsan onun için 1000 işçi kadar kıymetli ve değerli olduğunu öğrendim. Fazla uzun lafa gerek yok şimdiye kadar çalıştığımız işverenlerin zulüm, baskı tehdit ve sırtımızdan geçinmelerini engel olmak için Nakliyat-İş Sendikasına üye olduk, birlik olduk bir yumruk misali tek bilek misali, bir yerde omuz omuza, direne direne kazacağımıza inandık ve bu inancımızdan 100.gün dahi olsa hala vazgeçmedik. Yaşasın Nakliyat-İş, Kahrolsun Sarı Sendikacılık diyorum. Umarım artık işverenler bu dayanışma ve sendikacılıkla uğraşılmayacağını anlasınlar. Atılan İşçiler Geri Alınsın,Direne Direne Kazanacağız
Yalçın Gülhan Acar
Direnişin 100.gününde düşündüklerimiz. Adım Yalçın alın terimle 2008 den buyana Muğla Tüvtürk muayene istasyonunda A.M.Teknisyeni olarak çalışmaktayım. Bu yıllar arasında birçok farklı Tüvtürk iş ortağı temsilciliklerinde çalıştım. Bizler ülke genelindeki diğer istasyonlardaki çalışanlar gibi aynı eğitim, aynı kurs ve tecrübelere sahibiz.
TüvTürk Türkiye’de araç muayeneleri yapma konusunda tek yetkin kurumdur. Diğer bölgelerde çalışan arkadaşlarımızla aynı eğitime sahip olmamıza rağmen malesef aynı ücretleri ve şartları bulamıyorduk Muğla TüvTürk olarak.
Zaman zaman diğer bölgelerde çalışan arkadaşlarla telefonda ve sosyal medya, Facebook üzerinden konuştum. Kendilerinin çalışma koşullarının Sendikal nedenlerden dolayı çok iyi olduğunu, hak kayıplarının sendikalı olduklarından dolayı engellediklerini söyleyince çok şaşırmıştır.
Maaşlarının yüksek, mesailerinin olması gibi,yakacak,yol ve ikramiye haklarının olduğunu söylediklerinde çok çok şaşırmış bunun aynı işi ,aynı kanunlar altında yapmamızın farkının sadece sendikal haklarla olduğunun ve olacağının bilincine varmıştık…
Bu yüzden çalıştığımız iş yerimizde insan onuruna yakışan çalışma koşulları, ücret ve iş güvencesi talebi ile DİSK NAKLİYAT İŞ SENDİKASINA iş arkadaşlarımızla üye olduk. Çünkü bizim en doğal hakkımızdı.
Bu hak Anayasamızın 51.maddesinde garanti altına alınmıştı yasalarla. Biz çalışanlar bu hakkımızı kullandık diye haksızca,sebepsizce iş veren tarafından…Tam 18 kişi
Bu haksızca yapılan işçi kıyımına karşın gerekli kanunlara dayanarak işveren hakkında hukuksal mücadelemizi başlatıp davalarımızı açtık..
Bizler bu ekonomik krizin yaşandığı bu günlerde hem işsizlikle, hem de krizle 13 Ağustos’tan bu yana tam 100 gündür mücadele ediyoruz.Ben ve tüm sendikaya üye olup bu durumdan dolayı işten çıkartılan arkadaşlar olarak bu haksız durumun sorumluları hakkında en kısa zamanda işlem yapılmasını talep ediyoruz…
Hakkımızı alıp işlerimize dönene kadar mücadelemize devam edeceğiz…Buradan Direniş yerinden bizim oylarımızla mecliste söz hakkı olan devlet yetkililerimize sesleniyoruz…
Sendikal hak bir Anayasal hak ise bunu kanunlarla yasalarla garanti altına alınmışsa o zaman gereğini yapsınlar. Bizler en doğal hakkımız olan sendikaya üye olduk…
İşçiyiz kararlı duruşumuzla kazanacağız… Saygılarımla
Kaynak: https://www.olayneyseo.com/direnisin-100-gununde-mugladan-mesaj-var.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.