Diyanet İşleri Başkanlığının Gazze'ye yönelik devam eden saldırılar kapsamında yürüttüğü Gazze’ye insani yardım kampanyası hakkında bir basın toplantısı düzenlendi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve Filistin eski Evkaf ve Din İşleri Bakanı Dr. İsmail Rıdvan’ın katıldığı basın toplantısında, Gazze için acil insani yardımın devam edeceği ve sürdürülebilir projelerle Gazze’nin destekleneceği açıklandı.
'İnsanlığın vicdanını onarmak için gelin Gazze'yi yeniden imar edelim' başlığı altında kampanyanın devam edeceğini açıklayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, başlattıkları yardım kampanyası kapsamında bugün itibarıyla 52 milyon 900 bin lira toplandığını belirterek, "Yeni başlığımız 'İnsanlığın vicdanını onarmak için gelin Gazze'yi yeniden imar edelim.' Bu sadece halkımıza bir sesleniş değildir, bu aynı zamanda bütün Müslüman kardeşlerimize bir sesleniştir, çığlıktır" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Başkan Görmez, ramazan ayı boyunca İslam dünyasının çok zor zamanlar geçirdiğini belirterek, şunları söyledi;
“Bir devlet terörü olarak, insanlığa karşı suç olarak ve insanlık dışı yöntemlerle Gazze’de masum çocuklar, kadınlar ve yaşlılar öldürüldü…”
Bütün savaşlarda olduğu gibi bu savaşın da en büyük mağdurları masum çocuklar oldu. Katledilen 2 bini aşkın insanın içinden 600-700'ü çocuk, masum kadınlar, yaşlılar. İlk defa, okullara sığınan, BM'nin okullarına sığınan insanların başına bombalar yağdı, orada insanlar katledildi ve bunlar devam ediyor, bir devlet terörü olarak, insanlığa karşı suç olarak ve insanlık dışı yöntemlerle…
“Gazze’de yaşanan vahşet, çağdaş insanlığın gözü önünde olupbitti…”
Gazze adeta açık hava hapishanesine dönüştürüldü. Bir taraftan muhasara altına alarak adeta aç ve susuz bırakacaksın, susuz ve elektriksiz, ilaçsız, gıdasız bırakacaksın bir taraftan da bütün insanlığın gözü önünde bu insanların başına bombalar yağdıracaksın. Bütün bunlar medeni, çağdaş insanlığın gözü önünde olupbitti. Hepimiz bunları izledik.
"Gazze’de yaşanan vahşete İslam dünyasından ses çıkmaması kalbimi yaralıyor…”
Halkımızın gösterdiği teveccühe, ilgiye müteşekkiriz. Bugün itibarıyla 52 milyon 900 bin lira gibi bir meblağ bizim hesaplarımızda toplanmış durumda. Bunun yarısına yakınını, ramazan ayı içinde ve sonrasında acil yardımları bütün zorluklara rağmen Gazze'ye ulaştırmak için TİKA Başkanlığımız büyük özveriyle çalıştı. Sayın Bakanla yaptığımız toplantıda, 6 milyar dolarlık zarar olduğunu ifade ettiler. Gazze'de 5 büyük mahalle tamamen yok oldu. Nice aileler nüfustan silindi. Bugün Gazze tamamen elektriksiz. Işık, su, ilaç, gıda yok. İşin en üzücü tarafı dünyadan ses yok, uluslararası yardım kuruluşlarından ilgi yok, çok daha kalbimi yaralayan husus ise İslam dünyasından ses yok.
“Müslümanlar arasındaki ihtilaf, bomba olup Gazze'nin başına yağmaya devam ediyor…”
İslam dini ve Müslümanlar tarihin en zor süreçlerinden geçiyor. Bir taraftan yanı başımızda kardeş katline sahne olan topraklar, Suriye'de, Irak'ta çok acı hadiseler yaşanırken bir taraftan da Müslümanlar arasındaki bu ihtilaf adeta silahlara dönüşüp, ramazan boyunca Gazze'nin başına bomba olarak yağmaya devam etti. Diyanet İşleri Başkanı ve bir Müslüman olarak, İslam dünyasında olup bitenleri izah etmekte ve sorulan sorulara cevap vermekte zorlanıyorum.
“Şiddeti kutsayan, vahşeti takdis eden, savaşta da olsa ahlak ve hukuk tanımayan bir düşünce bizim tarihimizde yoktur…”
Bilhassa Suriye ve Irak'ta ortaya çıkan bazı oluşumları dikkate aldığımızda, adının başında İslam kelimesi olan bir takım oluşumlar, arkasındaki oyunlar ve oyuncular ne olursa olsun, kim olursa olsun 'ama' ve 'fakat' demeden şunu açıkça ifade etmek isterim ki şiddeti kutsayan, vahşeti takdis eden, farklı inançlara karşı soykırım düzenleyen, savaşta da olsa ahlak ve hukuk tanımayan, peygamber mezarlarını bombalamayı dahi ibadet telakki eden bir düşünce bizim tarihimizde yoktur. Böyle bir düşünce bizim dünyamıza, tarihimize, medeniyetimize ait değildir. Bütün bunlar olurken bir taraftan da ramazan boyunca Gazzelilerin başına insanlık dışı yöntemlerle bombalar yağdırıldı. Binlerce insan öldü, milyonlarca insan mağdur hale geldi.
“Diyanet, yardım kampanyalarında din, dil, ırk, renk farkı göz etmez…”
Bu millet daima, mağdurların, mazlumların yanında yer aldı. Başkanlık olarak ne zaman, hangi konuda, dünyanın hangi mazlumu için yardım kampanyası başlatmışsa hiçbir zaman mahcup olmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı, yardımları toplarken din, dil, ırk, renk gözetmedi.
“İnsanlığın vicdanını onarmak için gelin Gazze'yi yeniden imar edelim…”
Başkanlık ve TİKA olarak yardım kampanyasını sürdürmek istiyoruz. Yeni başlığımız 'İnsanlığın vicdanını onarmak için gelin Gazze'yi yeniden imar edelim.' Bu sadece halkımıza bir sesleniş değildir, bu aynı zamanda bütün Müslüman kardeşlerimize bir sesleniştir, çığlıktır. Bilhassa petrol zengini Müslüman kardeşlerimize sesleniyorum. Sadece bir aylık israflarımızı önlersek, inanıyorum ki Gazze'yi yeniden imar ederiz. Müslüman ülkelerin büyük bir kısmı sadece bir aylık israflarını önlerse Gazze'yi yeniden imar eder.
TİKA Başkanı Serdar Çam…
"12 kamyonluk gıda ve acil ihtiyaç malzemesi bugün Gazze’ye giriyor…”
TİKA Başkanı Serdar Çam ise, Gazze'ye yardım çalışmalarıyla ilgili sürecin Türkiye adına onur verici şekilde devam ettiğini söyledi. Bombalamanın başladığı günden itibaren Gazze'nin yanında olduklarını ifade eden Çam, acil ve insani yardımların, içeriden tedarik edilerek yoğun şekilde sevkiyatının yapıldığını bildirdi. Bugün 12 kamyonluk gıda ve temizlik ürünleri malzemesinin de içeri gireceğini anlatan Çam, Gazze'de her alanda büyük ihtiyaçlar bulunduğuna işaret etti.
Acil ve insani yardımlar tamamlandıktan sonra kalıcı ve sürdürülebilir yaşamı sağlayacak projelere devam etmek gerekeceğini belirten Çam, "Bugüne kadar 15 bin aileye gıda sevkıyatı yapıldı. Filistin Acil Yardımlar Masası koordinasyonuyla 17 bin ailelik acil yardımlar desteği yapıldı. Yaklaşık bir ay günlük sıcak yemek çıkarıldı. İftar ve günlük yemek olarak 15 bin kişiye, daha sonra 25 bin kişiye kadar çıkacak sıcak yemek servisi yapıldı" dedi.
Gazze halkının acıların en büyüğünü yaşadığını ifade eden Çam, bundan sonraki süreçte konut ihtiyaçlarının karşılanmasına dönük çalışma yapılması gerektiğini, bununla ilgili proje hazırlıklarının devam ettiğini bildirdi. Çam, tarım, hayvancılık ve mesleki konularda, üretime dönük projelerin de geliştirileceğini kaydetti.
Filistinli Bakan İsmail Rıdvan…
"Biz iradesi kırılamayacak bir toplumuz…"
Eski Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanı İsmail Rıdvan, Filistin meselesini sahiplenen, Filistin halkının dertleriyle dertlenen Türk halkına teşekkür etti.
Filistin'de düşman saldırılarından kaynaklanan çok büyük afet yaşandığını dile getiren Rıdvan, bugün itibarıyla 2 bin kişinin şehit olduğunu, 10 bin 200 kişinin yaralandığını, yarım milyon insanın yaşadığı bölgeyi terk ettiğini ve evsiz kaldığını, 11 bin meskenin, 65 caminin yıkıldığını, 141 okul, 6 üniversite binası ile çocukların gıda ihtiyaçlarının karşılandığı bisküvi ve süt fabrikalarının hedef alındığını kaydetti.
"Biz iradesi kırılamayacak, yıkılamayacak bir toplumuz. Çok ciddi direniş gösteren ve sabırlı bir halk var karşınızda" ifadesini kullanan Rıdvan, Filistin halkının düşmanca saldırılar ve ambargonun sona ermesini istediğini belirtti.
Diyanet ve TİKA’dan bir heyet Gazze’ye gidecek…
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, düzenlenen basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
"Gazze için düzenlenen kampanyada 53 milyon lira yardımın ne kadar zamanda toplandığına ve ne kadarının ulaştırıldığına" ilişkin soru üzerine Başkan Görmez, yardımın 15-20 gün içinde toplandığını bildirdi. Bugüne kadar yardımların üçte birinin ulaştırıldığını ifade eden Başkan Görmez, "Bunlar ulaşmaya devam edecek. Bizim planımız, inşallah Diyanet İşleri Başkanlığı ve TİKA'dan bir heyetin, Sayın Bakanla, kapılar açılır açılmaz birlikte giderek, yaraları sarmaya devam etmeleridir" dedi.
“Bazı oluşumların isimlerini söylerken kısaltılmış olanı söyleyin…”
Bir gazetecinin "Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Yezidilere saldırılarına ilişkin" sorusu üzerine ise Başkan Görmez, "Hassaten bu tür oluşumların isimlerini telaffuz ederken, sizden istirhamım kısaltın. Kısaltılmış isimlerini kullanın ama uzun isimlerini kullanmayın. Çünkü uzun isminde İslam gibi çok mübarek, çok mukaddes bir kelime var" diye konuştu.
Bu gibi hadiselerin, İslam'ın kendi tarihi, medeniyeti, Kur'an'ın kavramlarıyla izah edilmesinin zor olduğuna işaret eden Başkan Görmez, "Bunlar belki daha çok tıbbın ve psikiyatrinin kelime ve kavramlarıyla ancak izah edilebilir. Cinnetin ve şiddetin gölgesinde, yaralı bilinçlerin ve ölümcül kimliklerin cehaletle buluşarak meydana getirdikleri toplumsal travmalardır. Bu travmaları İslam'da, İslam'ın herhangi mezhebinde, meşrebinde bulmak mümkün değildir" değerlendirmesinde bulundu.
“Herkes inancında özgürdür, bunun dışındaki anlayışlar İslam’a yabancıdır…”
Bölgedeki gayrimüslim azınlıkların, birlikte yaşama ahlakı, hukukunu benimsediklerini dile getiren Başkan Görmez, "İslam’ın öngördüğü, herkes gibi eşit haklara sahip vatandaşlar olarak hayatlarını idame ettirmeleri, kendi inançlarında özgür olmaları, herhangi vatandaşın hak ve sorumlulukları neyse onların da hak ve sorumluluklarının aynı olduğu yönündedir. Bunun dışındaki anlayışlar ve düşünceler, dine ve İslam'a yabancıdır" diye konuştu.
“Büyük bir alimler heyetiyle Gazze’ye gitmekten onur duyarım…”
Başkan Görmez, "Diyanet İşleri Başkanlığı olarak orta ve uzun vadede Gazze ziyareti düşünüp düşünmediklerine" yönelik soruyu cevaplarken, "İnşallah kapılar açılır açılmaz, büyük bir alimler heyetiyle birlikte ziyaret etmekten büyük onur ve mutluluk duyacağım" dedi.
Suriyeli mülteciler meselesi…
"Gaziantep'te mülteciler ile vatandaşlar arasındaki gerginliğin" sorulması üzerine de Başkan Görmez, şunları kaydetti:
"Yaklaşık 3 yıldır Suriye'den, savaştan, şiddetten, varil bombalarından, insanlık dışı hareketlerden kaçarak çocukları, aileleri, eşleriyle ülkemize sığınan komşularımıza, akrabalarımıza, dindaşlarımıza, kardeşlerimize ülkemizin, vatandaşlarımızın gösterdiği kardeşlik, komşuluk, hamiyetperverlik her türlü takdirin fevkindedir. Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa'da ve tüm bölgelerde, vatandaşlarımızın gerçekten gelen Suriyeli kardeşlerini nasıl bağırlarına bastıklarını, ekmeklerini, evlerini onlarla nasıl paylaştıklarını yakinen bilen ve takip eden bir kardeşiniz olarak söylüyorum; bu ve diğer bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın, savaştan kaçarak ülkemize sığınan misafirlerimize gösterdiği ilgi bugüne kadar her türlü takdirin üstünde olmuştur."
Bir Batı ülkesinde böyle bir şeyi görmenin mümkün olmadığını belirten Başkan Görmez, "Ancak son zamanlarda organizasyon hatalarından kaynaklanan bir takım sıkıntıların ortaya çıktığını hepimiz biliyoruz. Belki üzerinde yoğunlaşacağımız en büyük husus, birlikte getirdikleri çocukların eğitimi" ifadesini kullandı.
“Suriye'de 6 milyon çocuk eğitim hakkından mahrum kaldı…”
Suriye'de 6 milyon çocuğun eğitim hakkından mahrum bırakıldığına işaret eden Başkan Görmez, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla ileride bu ülkede yaşayan insanların ne tür büyük sorunlarla karşılaşacağını, bölgeye ve bütün dünyaya ne tür sıkıntılar çıkar hepimiz tahmin edebiliyoruz ve aslında tüm uluslararası kuruluşların, fikir adamları, düşünce insanları, akademisyenlerin bu konular üzerinde düşünmeleri gerekiyor.
3 yıldır adeta Peygamber döneminde, ensar ve muhacir arasındaki ilişkide gördüğümüz güzellikleri, bu bölgelerde vatandaşlarımızın Suriye'den gelen kardeşlerimize gösterdiğini yakinen bilenlerdenim. Ama elbette bazı sıkıntıların ortaya çıktığı da hepimizin malumudur. İnşallah en güzel şekilde, organizasyonu gözden geçirerek en azından, bu sorunların azalacağına inanıyorum."
Basın toplantısının ardından Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Filistinli konuk Bakanla birlikte Türkiye’ye getirilen Gazzeli yaralıları Atatürk Hastanesinde ziyaret etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.