Nisan ayında, iki olayın yıldönümü kutlanır. Biri 17 Nisan 1940’ta açılan Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümüdür. Diğeri TBMM’nin açılış günü olan 23 Nisan’dır.
Ege Bölgesinde birçok şubesi olan Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneğinin İzmir Bornova Şubesi, Enstitüleri anmak için düzenlediği bir panele konuşmacı olarak beni de davet etti. Bunu vesile sayarak Ege bölgesinde konuşmacı olduğum bir dizi etkinlik planladık. Bunlardan yalnız biri panel 11’i konferans olarak düzenlendi. İkisinde köy Enstitülerini, onunda konu ile ilgili çalışmam olan Kurtuluş Savaşımızda Kadınlar konusunu ele aldım.
14 Nisan Perşembe günü başlayan ve 26 Nisan’da biten etkinliklerde sıra ile Ayvalık, Bornova (aynı gün iki konferans), Alsancak, Bergama, Kuşadası, Kuşadası Güzel Çamlı Beldesi, Didim, Muğla, Milas, Aydın ve Denizli’de konuştum. Programı geziye başlamadan ilan ettim. Her etkinlikten sonra izlenimlerimi sosyal medyada paylaştım. Bu yazıda bu konferans dizisi hakkında toplu bir değerlendirme yapmak istiyorum.
DÜZENLEYEN KURULUŞLAR
Bu etkinliklerin bazılarını tek bir kuruluş, bazılarını birden çok kuruluş düzenledi. Bu kuruluşlar şunlardır: 29 Ekim Kadınları Derneği (Ayvalık, Karşıyaka, Bergama, Kuşadası Güzel Çamlı Beldesi, Muğla, Denizli), CHP (Karşıyaka ilçe örgütü), Kent Konseyi (Kuşadası, İzmir), Belediye (Didim, Denizli), Atatürkçü Düşünce Derneği (Milas, Aydın, Güzel Çamlı Beldesi), Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (Bornova, İzmir), Merdiven Toplumsal Girişim ve Gelişim Derneği (Güzel Çamlı), Bilgi ve Kütüphane Derneği (Güzel Çamlı), Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği Şubesi (Denizli).
KATILIMCILARIN SİYASİ RENKLERİ
Gerek konferanslar öncesindeki tanıştırmalar, gerek toplantı sunucularının duyurularından anlaşılabildiği kadar katılımcıların büyük çoğunluğunu CHP ve onun kadın kolları, İYİ Parti temsilcileri oluşturuyordu. Bazı yerlerde Memleket Partisi, Gelecek ve Deva Partisinden de katılım olduğu belirtildi. Toplantı düzenleyicileri, pek çok kuruluşa davetiye göndermişler, Altılı Grubu özellikle ihmal etmemişlerdi.
Meslek olarak her meslekten izleyici olduğunu gözlemledim. Mühendis, mimar, muhasebeci, öğretmen, ev kadını, emekli memur, akademisyen, yalnız bir yerde birkaç öğrenci gördüm. Öğrenim düzeylerinin en az lise olduğunu söyleyebilirim.
Gerek toplantıları düzenleyen kuruluşların çoğunun kadın derneği olması, gerekse konunun Kurtuluş Savaşı kadınları olarak seçilmesi, katılımcıların çoğunun kadınlardan oluşmasına neden oldu.
KONFERANS MEKÂNLARI
Toplantıların çoğu belediyelere ait kültür merkezlerinin konferans salonlarında, biri CHP ilçe örgütü salonunda, biri de kütüphane olarak da kullanılan dernek merkezinde yapıldı. Tümü toplantı yapmaya elverişli salonlardı. Hepsinde ses düzeni mükemmeldi. Başka bir araç kullanmadık. Yalnız bir derneğin kira ile oturduğu kültür merkezine 400 lira kira ödendiğini öğrendim.
KONFERANS SÜRELERİ
Yalnız İzmir’deki panel üç saatten fazla sürdü. Konferansların sürelerini en çok iki saat olarak belirlemiştik. Toplantıyı düzenleyen kuruluşun başkanı açış konuşması yapıyor, benim bir özgeçmişimi okuyor, sözü uzatmadan beni kürsüye davet ediyordu. Sunumu 1 saat 15 dakika ile 1,5 saat süreyle yapıyor, sonra sorulara ve katkılara geçiyorduk. İlk önce söz almaktan çekinen izleyiciler, benim öğretmenlikten gelen teşvikimle sorular sordular, katkılarını yaptılar. Bunların sayısı 4 ile 8 arasında değişti ve hiç birinde sert tartışma olmadı. Daha sonra hediye faslına geçildi. Çiçek, Plaket, teşekkür belgesi, kitap, zeytinyağı, zeytin, Manisa macunu, bornoz gibi armağanlar verildi. Tek ve toplu birçok fotoğraf çekildi. Ardından kitap imza faslına geçildi.
İZLEYİCİLERİN İLGİSİ
Konferanslara katılım en az 14, en çok 110 kişi idi. Toplam olarak 684 kişiye hitap etmiş oldum. Ramazan ayı olmasının toplantılara katılımı olumsuz etkilediğini sanmıyorum. Manisa, Salihli’de Ramazan’da katılım zayıf olur diye toplantı düzenlenmemiş, aynı gerekçeyle Merkezi Balıkesir’de olan dernek etkinliği Ayvalık’ta düzenlemeyi tercih etmişti. Bu bölgede Ramazanın etkisi pek görülmüyor.
Düzenleyiciler katılımları yeterli görmediler. Çok kişiye ulaşmışlardı ve daha çok katılım bekliyorlardı. Onlara benim tanınmış bir kişi olmadığım için katılımın gene de iyi olduğunu söyledim. Nitekim önceden tanıştığımız veya kitaplarımı okumuş kişilerle karşılaşmışsam da bunların sayısı fazla değildi. Adımı ilk kez duyanların çoğunlukta olduğunu sanırım.
Bütün konferanslar, sonuna kadar büyük bir ilgiyle izlendi. Toplantı sırasında salondan çıkan pek az insan gördüm. Konferansın ilgi gördüğünü pek çok izleyicinin candan teşekkür etmesinden de anladım.
KİTAP SATIŞI
Elimde mevcudu bulunan 18 kitabımdan ilk postayı Balıkesir 29 Ekim Kadınları Derneği, bir gün önce Ankara’dan alarak Ayvalık’a götürmüştü. Bundan başka yola çıkmadan önce Bergama, Kuşadası, Didim ve Milas’a da birer küçük kitap kolisi postalamıştım. Bunlar salonların girişinde bir masaya dizildi ve isteyenlere imzalandı. Artan kitaplar, bir sonraki konferansa taşındı. En son Denizli’de tümü tükenmiş oldu. Böylece benim armağan ettiğim 10 kitaptan başka 223 kitabım imzalı olarak okuyucuya ulaştı. Bunlardan 3.750 lira gelir elde edilmiş oldu. Toplantılarda 75 lira ile 650 lira arasında kitap satıldığı anlaşıldı. Her toplantıda ortalama 315 TL. tutan 18 kitap satıldığı anlaşıldı. Önceki deneyimlerime de dayanarak diyebilirim ki, kitap satışlarının neye bağlı olduğunu kestirmek güçtür.
LOJİSTİK HİZMETLER
Çoğu yerde otobüs biletini, çağıran kuruluşlar aldı. İzmir içindeki ulaşımı Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi Başkanı Osman Gazi Oktay, Kuşadası’ndan Güzel Çamlı’ya aile dostumuz mimar Zübeyde Kocabay, Kuşadası’ndan Didim’e, Didim’den Muğla’ya ulaşımı Didim Belediyesi, üstlendi. Muğla’daki dernek Milas, Milas’taki Aydın’a, Aydın’daki Denizli’ye, Denizlideki Ankara’ya ulaşım işini üstlendi. Misafirhane, Öğretmenevleri ve otellerde kaldım. Lokantalarda ağırlandım. Çiçek, plaket, benzin paralarını hesaba katarsak bunların maliyetini hesaplamam zordur ancak 6.000 liradan az olmadığı kanısındayım. Benim cebimden de çoğu ulaşım ve konaklama bedeli olarak 1.800 lira çıktı. Düzenleyicilerin mesaisi bu hesabın dışındadır ve para ile ölçülemez.
SONUÇ
13 günlük bu Batı Anadolu gezisinden son derece memnunum. Mesajımı, seçkin ve meraklı bir topluluğa iletmiş oldum. Düzenleyen kuruluşların bu çabasından cesaret ve hız aldım. Birkaç yıldır eve ve Ankara’ya kapanmış olmamın biriktirdiği pasları üzerimden atmış oldum. Toplumla yalnız yazılarla değil, yüz yüze birlikte olmanın değerini yeniden anladım. Yeni insanlarla karşılaştım ve dostlar edindim.
Bu vesileyle, toplantılar düzenlemekte emeği geçen, değerli zamanlarını ayıran, ikramda bulunan kuruluş yöneticilerine ve Belediyelere, arkadaşlara minnettarım. (Ankara, 28 Nisan 2022)