Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu, Marmaris'te Türkiye'nin politik gündeminde sürekli tartışma yaratan konulara değindiği 'Çıkış Yolu' kitabıyla aynı adı taşıyan söyleşide konuştu. Ak Parti Hükümeti'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ülkeyi, her alanda geriye götürüp, felakete sürüklediğini savunan Metin Feyzioğlu, “Türkiye'nin çıkış yolu, küçük küçük 'ben'ler, 'biz'ler olmak yerine, bir 'büyük biz'i yaratabilmektir. Büyük biz, Atatürk Milliyetçiliği'yle tanımlanmış Türk Milleti'dir” dedi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Marmaris'te kitabıyla aynı adı taşıyan 'Çıkış Yolu' isimli söyleşi gerçekleştirdi.
Green Nature Diamond Otel'in konferans salonunda düzenlenen Metin Feyzioğlu'nun konuşmacısı olduğu söyleşiyi, aralarında Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, Belediye Meclisi'nin Cumhuriyet Halk Partili (CHP) üyeleri, CHP İlçe Başkanı Mehmet Oktay ile Muğla Baro Başkanı Avukat Cumhur Uzun'un da bulunduğu yaklaşık bin 500 kişi izledi. Salona alkışlar arasında giren Metin Feyzioğlu, kendisine gösterilen ilgiye, kalabalığın arasına girip onlarla, merhabalaşıp, tokalaşarak karşılık verdi.
“YOLDAŞ ACAR'A GÖĞSÜMÜ SİPER EDERİM”
Feyzioğlu, sahneye çıkıp başladığı söyleşisinde ilk olarak, yaklaşık iki hafta önce yine aynı adreste katıldığı 'Avukatlar Gecesi'nde 'can dostum' dediği Belediye Başkanı Ali Acar'dan bahsetti. Ali Acar ile olan samimiyetinin altını bu kez 'dava arkadaşım, yoldaşım” diyerek çizen Feyzioğlu, “Biliyorum ki birgün biri bana mermi sıkacak olsa, O bana göğsünü siper eder. Ben de O'na aynısını yaparım. Biz O'nunla öyle dostuz” diye konuştu.
“İSMET KAMIŞ TANINMASI GEREKEN BİR VATANSEVER”
Feyzioğlu, söyleşiyi arka sıralarda izleyen, Green Nature İdeal Diamond Otel'in sahibi İsmet Kamış için de övgü dolu sözler sarf etti, “Tanınması gereken bir vatansever” dedi. Feyzioğlu, iki hafta önce yaşamını yitiren Tuna Hetman'ı da andı, “Bir büyük insandı, hayırseverdi, aksi görünüşünün altında alttın gibi bir kalbi vardı” ifadelerini kullandı.
“ASLA YILMAK YOK”
Feyzioğlu, 'Çıkış Yolu'yla ilgili konuşmasına umut dolu sözlerle girdi, “Bu ülke candır. Bu ülkeye hizmet etmek namus borcudur. O bakımdan umutsuzluk yok, vazgeçmek yok, yorulmak, yılmak asla yok” dedi.
Bir siyasi partinin sözcüsü olmadığının ve propagandasını yapmadığının altını çizen Feyzioğlu, konuşmasının bundan sonraki büyük bölümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi.
“ERDOĞAN DEVRİ BİTMİŞTİR”
“Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan dönemi bitmiştir. Recep Tayyip Erdoğan dönemi iktidar partisi açısından da, Türkiye açısından da bitmiştir. Çünkü, sistem artık kaldırılamaz şekilde zorlanmıştır” diyen TBB Başkanı Feyzioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'de anayasayı buzdolabına koymak hiç kimsenin haddi değildir. Anayasayı buz dolabına koyanı biz buzdolabına koyarız. Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra kendisini halen siyasi parti lideri olarak görmektedir. Ama o siyasi partinin bir genel başkanı vardır. Bu durum içerisinde değerlendirecek olursak ilk yanlışlık, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlık makamına kendisini fikren yükseltememiş olmasıdır. Cumhurbaşkanı'nın görevi devletin kurumlarının birbiri ile uyum içerisinde çalışmasını sağlamaktır. Gelmiş geçmiş tüm Cumhurbaşkanları, son tahlilde devlet krizi çıkmaya yüz tuttuğu anda 'gelin bakalım' diyerek tüm parti ve kurum başkanlarını toplayarak tansiyonu düşürmüş ve Cumhurbaşkanı olduğunu ispatlamıştır. Sayın Erdoğan maalesef kendisini bir siyasi partinin fiili lideri olarak görmeye devam ettiği için, bunu yaparken anayasayı buzdolabına kaldırdık diyebildiği için, Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı sorumsuzluğuyla donatılmış bir fiili başbakanlığı, Başbakan'a rağmen sürdürmektedir. Bu sürdürülebilir değildir. Bu bağlamda Tayyip Erdoğan dönemi yine Tayyip Erdoğan nedeniyle bitmiştir. On milyonlarca insan, kendini Cumhurbaşkansız hissediyor. İşte bu his Recep Tayyip Erdoğan'ın sonunun geldiğinin göstergesidir.
“HÜRREM GİBİ PADİŞAHLIĞA SOYUNUYOR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başkanlık sistemini ısrarla istemesinin Meşrutiyet öncesi Osmanlı'ya duyduğu özlemden kaynaklandığını ve padişahlığa soyunduğunu ileri süren Feyzioğlu'nun bu bölümdeki konuşmasından öne çıkan cümleler ise şöyleydi: “Recep Tayyip Erdoğan Türk tipi başkanlık sistemiyle Hürrem gibi padişahlığa soyunuyor…. Yeni Türkiye dedikleri Meşrutiyet öncesi padişahlıktır…. Yeni Osmanlıcılıkla Türkiye'nin dış politikası batağa sürüklenmiştir….
Türkiye, ateş çemberinin ortasına atılmıştır…. Bu böyle gitmez. Bunun böyle gitmeyeceğini dünya da halkımız da görmektedir…. Korkunç, kabul edilemez bir geriye gidiş var. Bu böyle yürümez…. Mevcut Cumhurbaşkanı Türkiye'nin üzerine bir karabasan gibi çökmüştür. Bunu söyleyen herkesi susturmak için yargıya fazla mesai yaptırmaktadır…. Adaleti de şifayı da tanıdıklar vasıtasıyla aramaktan bıktık….”
Feyzioğlu söyleşisinin son kısmında ise 'Çıkış yolu'na ilişkin görüşlerini paylaşırken, “Merkezine insanı koyan, insandan başka değer gözetmeyen, devletin ve kurumların insan için var olduğu, sosyal adaletli, bir düzen kurulmalı” sözlerini kullandı. Partizancılığı da eleştiren Feyzioğlu, “Gözünün arkasını göremediğimiz yapıyı, elimize malayı alıp kazımalıyız. Sorunu çözecek olan siyasi mekanizmanın düzeltilmesidir. Bu da insanı merkezine koyan bir sistemle değiştirilmesiyle olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla gurur duymak istiyoruz. Siyasilere şu ültimatomu vermeliyiz, 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından daha yüksek bir makam yoktur. Seni oraya ben getirdim, ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, hizmet etmezsen seni oradan kendi ellerimle indiririm.' Evet, vatandaşlıktan daha üstün bir mevki yoktur.”
“ÇIKIŞ YOLU BİZDE, 'TÜRK MİLLETİ'NDE,
ATATÜRK'ÜN IŞIKLI YOLU YETER BİZE”
Feyzioğlu, çıkış yolunun şifresini ise 'Türk Milleti' kimliği altında birlik içerisinde olmaktan geçtiğine olan inancını dile getirerek, “Türkiye'nin çıkış yolu, küçük küçük 'ben'ler, 'biz'ler olmak yerine, bir 'büyük biz'i yaratabilmektir. Büyük biz, Atatürk Milliyetçiliği'yle tanımlanmış Türk Milleti'dir. Türk Milleti demekten çekinen kimsenin peşinden gitmem” dedikten sonra da “Yabancı ideolojiye, ithal lidere ihtiyacımız yok. Bili,m ve sanatla döşenmiş Atatürk'ün ışıklı yolu yeter bize” diye devam etti.
SİYASET, BELKİ YARINDAN DA YAKIN!
TBB Başkanı Feyzioğlu, söyleşinin sonunda kendisi ve kendisine yönelik beklentiler hakkında konuşurken, siyasete atılıp atılmayacağı konusunda açık kapı bıraktı. Feyzioğlu, sözlerini şöyle bitirdi: “Talip olduğum yer, yüreğinizde bana açacağınız yerdir. 'Seni şurada görmek istiyoruz' dediğinizde bir şartla kabul edeceğim. Gözünün arkasını görebildiğim, 'evet'ine evet, 'hayır'ına hayır diyebileceğim dava arkadaşlarımla sizin dediğiniz yerde, sizin istediğiniz mücadelenin içinde olmaya varım. Bugün değil, birgün. Belki yarın belki yarından da yakın. Bugün görevimiz karanlığı aydınlığa çıkarmaktır. Benim ne yapacağıma ben değil sizler karar vereceksiniz.”
MARMARİS’İN FAHRİ BAŞKANI OLDU
Metin Feyzioğlu, söyleşi sonunda kendisine çiçek ve ilçenin simgesi bir ‘inci’ hediye eden, ‘Can dostum, dava arkadaşım, yoldaşım” dediği Ali Acar’ın “Marmaris’in Fahri Başkanı” olması yönündeki teklifini kabul etti.
Feyzioğlu etkinliğin sonunda, Türkiye’nin politik gündeminde sürekli tartışma yaratan konulara değindiği, analizlerini ve çözüm önerilerini sıraladığı 'Çıkış Yolu' adlı kitabını imzaladı. (Ender TÜRKKAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.