Ergun açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Pandemi konusunda aşılar 2021 için büyük bir umut yaratmıştı. Bazı ülkeler Pandemi’yi aldıkları doğru kararlarla aşısız bir şekilde sorun olmaktan çıkardı. AK Parti’nin yönettiği Türkiye’de ise toplumun %80’i henüz aşılanmadı. Sağlık Bakanı Mart’ın 25’inde “Mayıs sonunda 100 milyon aşı gelecek diyordu, bugün ise “müjde 10 milyon aşı gelecek” diyor. Vaka sayıları kötü yönetimin aldığı yanlış kararlardan dolayı bir türlü düşmüyor. Türkiye çok derin bir yönetim krizinden geçiyor. Sorunlar çözülmüyor, çözülemiyor. İktidar, neden alındığı ve nasıl alındığı belli olmayan kararla Pandemi konusunda Türkiye’ye büyük hasar verdi ve bilançoyu ağırlaştırdı. TÜİK’in Ciro Endeksi’ne göre en büyük hasarı ise turizmin bileşenleri olan konaklama ve yiyecek sektörü aldı.
Kültür ve Turizm Bakanı sezon başında bu sene Türkiye’ye 30 milyon turist geleceğini söylemişti. Ama ülkemize gelen turist sayısı 2021’in ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre %50’den fazla düştü. Türkiye’nin turizmde geleneksel olarak kaynak ülkeleri olan Almanya, İngiltere ve Fransa, artan vaka sayılarından dolayı Türkiye’yi yüksek riskli ülkeler kategorisine aldı. Türkiye’den gelenlere 10 günlük karantina uygulanacak. Kim böyle bir muamele karşısında Türkiye’ye tatile gelir? Aynı şekilde Rusya Nisan ayının başında charter uçuşları 1 Haziran’a kadar durdurduğunu açıklamıştı. Bu kararı Mehmet Nuri Ersoy ile İbrahim Kalın’ın ziyaretine rağmen kaldırmadılar. Ama Kremlin yönetimi Mısır’a ağırlık vermeye ve Rus turistleri Mısır’a yönlendirmeye devam ediyor.
Artan vaka sayılarından dolayı UEFA Şampiyonlar Ligi Finali’ni Türkiye’den aldı. Yine Formula 1 Türkiye Grand Prix’i Türkiye’den alındı. Cumhurbaşkanı ise sebep oldukları bu tablonun içinden “bize karşı siyasi karar aldılar” diyerek çıkmaya çalışıyor. Küresel turizm pazarında en önemli rakiplerimizden birisi olan Yunanistan 17 Mayıs itibariyle turizm sezonunu açtı ve çok sıkı şekilde turizm diplomasisine devam ediyor. Türk turizmi ise büyük bir belirsizlik içinde. İktidarın her alanda olduğu gibi turizmde de kapsamlı bir stratejisi yok. Turizm çalışanlarının yüzde kaçı aşı oldu henüz bilmiyoruz. Turizm çalışanlarının aşılanmasında takvim nedir bilmiyoruz. Dolayısıyla turizmde açıklanan hedeflere kimse inanmıyor.
Gelinen aşama itibariyle turizmde bir felakete doğru gidiyoruz. Uluslararası arenada tek rekabet üstünlüğümüzün olduğu sektörü adeta kaybediyoruz. 2001 krizinde bankacılık sektörünü yabancılara kaptıran Türkiye, bugün de onlarca yıllık emeğin ürünü olan turizm sektörünü yabancılara kaptırma riski ile karşı karşıya. Turizm sektörü milyonların ekmek kapısı olan bir sektör. Tribünlere oynayarak, içi boş laflar ederek bu insanlarımıza iş ve aş sağlayamayız. İktidarın turizmciye gerçek ve kapsamlı bir destek paketi sunması gerekirken bulduğu tek çözüm seyahat acentalarının aidatlarını ertelemek ve bir anlamda turizm birliklerini cezalandırmak oldu. Cirolardan Bakanlığın aldığı TTGA’dan vazgeçmeyen iktidar, acentelerin temsilcilerine olan aidatlarını kesiyor.
iz İYİ Parti olarak, öncelikle aşı tedarikinin ve aşılamanın bir an önce bitirilmesi çağrısını yapıyoruz. Aşılama bitirilemezse turist gelmez. Ardından sektörün borçlarını ertelemeyi, haciz ve icraları geçici bir süre için yasaklamayı ve ciddi destek paketleri ile sektörü kurtarmayı savunuyoruz. Turizmi kurtarmanın formülünün bu olduğu kanaatindeyiz. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in liderliğinde tüm toplum kesimlerinin olduğu gibi, turizm sektörünün de sesi olmaya devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.