Bitmek bilmeyen öyküler arasında aslında. Başkasının nikahına katılan çoğu bekarın hayalidir.
Belki bir zaman sonra elbette evlenmek isteyen insanlar evlenebilir. Peki ya sonra? 6 ay veya 1 yıldan sonra farklı arayışlar başlar. Cesareti olan bu kadar da beklemez. Evlilik kutsaldır. Kendine güvenen evlenebilir. Ama farklı ilişkileri alışkanlık haline getirmiş olan insanların ilişkileri çok uzun soluklu olması beklenemez. Çatırdamalar başlar. Uzun aralıklı düzensiz cinsel birliktelikler, azalan sevgi ve temas.
Çocuk ilişkiyi belli bir süre daha götürür. Aranıza katılan yeni bir birey, ilişkinizin maneviyatını arttırır. Kadın ve erkek çocuğu için bir süre daha ilişkiyi ileriye götürebilir. Kadın ya da erkek ebeveyn olduğunu tam olarak benimsediğinde olaylar başa sarmaya tekrar başlar. Maddi mücadelesi orta ve alt düzeyde olan aile kurumlarında bu sık görünür. Maddi yetersizlikler ikili ilişkileri çok etkilediği dünya çapında bilinir. Tabi herkes çok zengin olamaz.
Mutsuz bir evlilik, dışa dönmeye de gebe kalır. Artık gizli saklı ilişkiler, tek gecelik takılmalar, evdeki eşi beğenmemeler maalesef başlar. Senaryo aynı, kişiler farklı. İşle alakalı yalanlar, zaman kazanıp anlık olarak istediklerini yaparlar.
Bir de yaptığını eline yüzüne bulaştıranlar var. İlk deneyiminde kendini ele veren kesim. Elbette aldatma olaylarına tepkim ağır, kabul edilebilir bir şey değil. Lütfen kendine, maddi gücüne ve nefsine güvenenler evlensin. Söylediğim her zaman bu. Evlenmek kadar boşanmalar da çok. Herkesin hayali olan evlilik ilk zamanlarda toz pembedir. Kara bulutlar gelince ızdıra döner. Burada yapılacak en doğru karar evleri ayırmak, olacakları önceden kabullenmek, hırs yapmamak, biri evde dursun diğeri koynumda kafasından çıkmak! Krizler ve tehlikeli sonuçlar olabilir. Ayrılmanın da normal olduğunu her birey kabul etmeli.
Sonsuza giden mütevazı yapıya sahip insanlar var toplumda. Bunlar kültür farklılığı ile evliliklerini devam ettirebiliyor. İçlerinde neler yaşanıyor bilmiyoruz, fakat dışarıdan güzel bir aile gibi görünüyorlar. Bence de umarım böyledir. Dünya düzenini de bozmanın anlamı yok. İnsanlar aile olmayı, çocuk yetiştirmeyi önce öğrenip sonra bu yola girmeli.
Hayat sürprizlerle dolu, her günün yeni bir sayfa, nasıl istersen öyle doldur.
