CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, TBMM Bayındırlık İmar ve Turizm Komisyonu’nda kabul edilip, TBMM Genel Kurulu’na sevk edilen “Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” hakkında açıklamalarda bulundu.
Girgin görüşmelerde, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı’nın bu teklifin 11. Maddesi hakkında “bu, Anayasa’ya aykırı değil ama Kabotaj Yasası’na aykırı denilebilir” sözünün bir itiraf olduğunu vurgulayarak “İktidar Kabotaj Kanunu’na aykırı bir düzenleme yapıyor, bundan bir adım sonrası kapitülasyonları gündeme getirmek” dedi.
“O ZAMAN AÇIKÇA KABOTAJ KANUNU’NU KALDIRIYORUZ DESİNLER”
Girgin şöyle devam etti: “Yeni düzenleme diyor ki: ‘Türk bayraklı yatlar, sahipleri veya sahiplerinden kiralayan işletenleri tarafından Bakanlıktan belge alınmak suretiyle gezi, spor ve eğlence amacıyla kullanılmak üzere Türk ve yabancı uyruklu kişilere kiraya verilebilir.’ Başka bir fıkrada ise ‘Bakanlıkça ülke turizmine ve tanıtımına katkı sağladığı değerlendirilen ve boyları otuz dokuz metrenin üzerinde olan -altını çizerek söylüyorum- yabancı bayraklı ticari yatların Türk karasularında faaliyet göstermelerine ve seyrine her yıl belirlenen sosyal ve teknik altyapı hizmetlerine katkı payı alınması suretiyle, aynı takvim yılını geçmeyecek şekilde geçici süreli olarak Bakanlıkça izin verilebilir.”
Bütün bu düzenlemeler, Kabotaj Kanunu’na aykırıdır. Ama iktidar “Kabotaj Kanunu’nu değiştiriyorum” demekten çekindiği için Kabotaj’ın arkasından dolanıyor, bu kabul edilemez. Açıkça Kabotaj Kanunu’nu kaldırıyoruz desinler, ama diyemezler.”
“TEKLİF TBMM GENEL KURULU’NDA REDDEDİLMELİDİR”
Girgin olayın teklifin sadece kanun yapma tekniği açısından sorunlu olmadığını; aynı zamanda içerik olarak da kabul edilemez olduğunu şu şekilde belirtti: “Özellikle şunu belirtmek isterim: Bu, kapitülasyonların âdeta geri gelmesi demektir. Şöyle ki: Osmanlı tarafından işte, Avrupalılara bir lütuf olarak verilen ancak sonradan ülkemize uzun yıllar bela olan kapitülasyonların kaldırılması ancak 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması’yla mümkün olabilmişti. Bunun mevzuata yansıması ise 1926 yılında çıkarılan 815 sayılı Kabotaj Kanunu’yla gerçekleşmiştir. Kabotaj Kanunu’yla karasularımızda, sahillerimizde, limanlarımızın içinde ve limanlarımızın arasında, nehirlerde ve göllerde kısaca devletimizin egemen olduğu her damla su üzerinde sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sahibi olduğu Türkiye Cumhuriyeti bayraklı gemilerin faaliyet göstermesine, bu gemilerde de yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının görev yapmasına izin verilmiştir. Üstelik bu husus sadece gemilerle de sınırlı değildir. Yelkenli tekneler ve kürekle yürütülen sandallar dahi bu kanun kapsamındadır. Yapılmak istenen bu düzenleme ülkemizin tapu senedi olan ve Anayasa’nın 90’ncı maddesi uyarınca, kanun niteliğindeki Lozan Antlaşması’yla güvence altına alınan beş yüz yıllık kapitülasyonları fiilen sonlandıran Kabotaj Kanunu’na açıkça aykırıdır.
Görüşmelerde yaptıkları yanlışı fark edip, yabancı kaptan, zabitan ve personel çalıştırılmasına olanak sağlayan 8. Maddeyi geri çektiler. Aynı gerekçeler 11. Madde için de geçerli. Bu nedenle teklif TBMM Genel Kurulu’nda reddedilmelidir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.