Pırıl pırıl, kristal görünümlü denizi, bitmek bilmeyen ıssız sahilleri ve bembeyaz un gibi kumlarıyla meşhur Mauritius'un (Morişus ) başkenti Port Louis'e THY ile 9 saat 15 dakikalık rahat bir yolculuk yaptıktan sonra vardık.
Afrika kıtasında Madagaskar’ın doğusunda Hint Okyanusu’nun tam kalbinde 1,3 milyon nüfuslu güler yüzlü halkı ile dünyanın dört bir yanından gelen seyahat severlerin hayran olduğu bu ada ülkesinin yaz mevsimi, Aralık-Mart dönemi olarak biliniyor ve en çok turist de bu aylarda adayı ziyaret ediyor.
BAŞKENT PORT LOUİS
Türkiye’den vizesiz olarak ziyaret edilen Mauritius'un başkenti Port Louis 1735 yılında Fransızlar tarafından kurulmuş, dönemin Fransa Kralı XV Louis'nin adını almış. Hint Okyanusu kıyısında olan şehir, ülkenin en büyük şehridir ve 150 bin nüfusa sahiptir.
CAUDAN WATERFRONT RIHTIMDA ŞIK AVM'LER
Lüks yatların demir attığı rıhtımdaki binaların estetik mimarisi dikkati çekiyor.Kordonda çok şık alışverış mağazalar, restoranlar ve cafelerin olduğu bölümde eski bir binada ilginç bir müze bulunuyor: Rıhtımda açık havada eserlerini sergileyen tahta oymacılık ustası P.E.M Philippe Edwin Marie, yoksulluk ve acılarla geçen çocukluğunu odunlara adeta nakşetmiş.
ADANIN EN POPÜLER NOKTASI GRAND BAIE
Grand Baie, Mauritius’un en çok turist ağırlayan bölgesidir. Bölgenin sahil şeridi boyunca uzanan büyük caddesi, eğlence merkezlerine, alışveriş komplekslerine ve giyim butiklerine ev sahipliği yapıyor. Grand Baie’nin her noktasından denize girebilirsiniz. Saklı kalmış tertemiz plajları keşfedebilir, alışverişe dilediğiniz an bir yüzme molası verebilirsiniz. Adanın yasalarına göre tüm plajlar halkın kullanımına açıktır. Bu nedenle, kıyı boyunca uzanan lüks otellerin plajlarından yararlanabilirsiniz.
SUNSET BULVARI
Tropik bir adada olsa bile alışveriş tutkusundan vazgeçemeyenler, çevresi kıyafet dükkanları ve restoranlarla dolu Sunset Bulvarı‘na uğrayabilir. Ayrıca sömürge döneminin etkisiyle zengin bir mutfak kültürüne de sahip olan ülkede; İtalyan, Portekiz, Fransız ve Hint restoranlarına uğrayıp, alışveriş sonrası küçük bir ziyafet çekebilirsiniz.
ÜÇ İNANCIN MABEDİ BİR ARADA
Camii, Kilise ve Hindu tapınakların yan yana sıralanarak ibadet özgürlüğünün bir örneği,diğer tarafta farklı insanlar topluluğunun oluşturduğu ve yüzlerindeki hiç kaybetmedikleri gülümsemeleriyle sizi evinizde hissi veren yaklaşımlarıyla bir kültür hazinesine sahip Mauritius.
KELİME-İ ŞEHADET YAZILI AĞAÇLAR
Bir zamanlar Müslüman ve Hindulardan oluşan bu adada Fransızların koyduğu yasalara göre sadece Katolik Hıristiyanlık yasalmış. 1835 yılında Hint Sözleşmesinin ilan edilmesinden sonra İslam Mauritius'a hızla yerleşmiş. Şu anda Ada halkının %17’sini Müslümanlar oluşturmakta. Cadde ve parklardaki direk ve ağaçların üzerinde Kelime-i şehadet "Lâ İlâhe İllallah" yazılı pankartları görüyoruz.Şehrin merkezindeki atıştırmalık yiyecek satan büfenin ismi de "Bismillah Snack".
SOYU TÜKENMİŞ BİR KUŞ:
DODO KUŞU
Dodo; Mauritius'da yaşamış ama 17. yüzyılın sonlarına doğru soyu tükenmiş bir kuş. Portekizli veya Hollandalı denizciler adaya çıktıkları sırada uçamayan yaklaşık 1 metre boyunda, 20 kilo ağırlığında mutlu mesut yaşayan bu kuşların soyu kısa sürede tükenmiştir. Adadaki
bütün hediyelik eşyalar Dodo isminde, ördek büyüklüğünde bir kuşa dayandırılmıştır. Hatta bayraklarında bile bu kuşun resmi vardır.
BOTANİK BAHÇESİNDE AĞLAYAN AĞAÇ VE DEV NİLÜFERLER
Port Louis'e yaklaşık 10 km uzaklıktaki Pamplemousses köyünde yer alan Botanik Bahçesinde Dev kaplumbağalar, geyikler ve çeşitli palmiyelerin yanı sıra Çikolata ve Ağlayan ağaç gibi farklı ağaçları da görebilirsiniz.
GÖLETDEKİ HİNT TANRISI HEYKELİ
Ganga Talao (genellikle Grand Bassin olarak bilinir), deniz seviyesinden 550 metre yükseklikteki bir krater gölü.
İnsanlar dua etmek, meditasyon yapmak, maymunlarla oynamak ya da sadece göl kenarında yürümek ve çevredeki muhteşem manzaranın tadını çıkarmak için bu bölgeyi ziyaret ediyor.
18 metre derinliğindeki Ganga Talao gölü Hindu hacılarının attığı yiyeceklerle yılan balığı popülasyonu ile dolup taşıyor.
Ormanın ortasındaki gölün etrafında birçok Hindu tapınakları ve Hindu tanrılarının rengarenk heykelleri var.
Göletin içerisine kurulmuş 30 metrelik Hint tanrısına ait ve ülkedeki en büyük heykel bulunuyor. İnanışa göre bu gölün suyu, Hindistan’daki Ganj nehrinden taşınarak getirilmiş. Ölüler burada yakılıyormuş. Yeni araba alan, evlenen, kısacası her duaya ihtiyacı olan buraya koşarmış.
7 RENKLİ TOPRAK
Port Louis'ye bir saat mesafedeki 7 Coloured Earth 7 Renkli Toprak, Chamarel milli parkının içerisinde, Chameral şelalesi yakınlarında bulunuyor. 7 renk denmesinin nedeni, toprağın 7 farklı renkte olmasıymış.
DEĞİŞİK TADLAR
Afrika'da demokrasinin kesintisiz olarak en uzun süre yaşadığı bir ülke olan
Mauritius’un, uzun zaman sömürge olmuş bir toplum olduğunu yemek kültürüne baktığınızda gayet net bir şekilde görebiliyorsunuz. Ülkenin mutfağı Fransa, Hindistan, Çin ve Afrika mutfaklarının bir karması. Baharat kullanımı ise oldukça yaygın. Bir ada ülkesi olmasından kaynaklı olarak deniz ürünleri fazlaca tüketiliyor. Bunların yanında ülke halkı, yaban hayattaki hayvanların etlerini de yiyorlar. Ülkede denemeniz gereken tatlar arasında Rougaille ve Camaron var.
Yerel sebzelerden:
Cassava-manioc(Şekli beyaz turpa benzeyen): Tadı patatesi andırıyor. Haşlayıp içine yağ sürüp yiyorsunuz.
Paty pan şekli büyük sarı papatyaya benziyor ve haşlanıp yeniyor.
Calebasse-Calanas şekli kabağa benziyor ve haşlanıp yeniyor.
Şuşa: Şekli büyük armuta benziyor. Patatesle birlikte türlü şeklinde pişiriliyor.
MAURİTİUS’UN ANIMSATTIKLARI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.