Gürer, “Ülkemizin, 2030 yılında, kişi başına düşen 1000 metreküp kullanılabilir su miktarıyla, su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna düşebileceği ifade edilmektedir. Su kaynaklarının korunması, suyun doğru kullanılması, su varlıklarımızın korunması adına yapılan çalışmalar nelerdir? Özellikle çatı sularının atık su olarak, konutlarda sarnıç uygulamasına geçilmek suretiyle değerlendirilmesi için bir düzenleme düşünülmekte midir?” diye sordu.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli “Su kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde korunması, geliştirilmesi ve kullanılması maksadıyla; Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından 25 havza için Havza Koruma Eylem Planları (HKEP) hazırlanmış ve uygulanmaktadır. 5 Havza’da HKEPT’ler AB su çerçeve direktifine uygun olarak Nehir Havza Yönetim Planlarına (NHYP) dönüştürülmüştür. 6 Havza için NHYP hazırlanması çalışmaları devam etmektedir. 2023 yılına kadar 25 havza için NHYP’ler tamamlanacaktır. 3 havza için Sektörel Su Tahsis Planları (SSTP) hazırlanmıştır. 2 havzada çalışmalar devam etmektedir. 25 havza için SSTPT’lerin hazırlanması çalışmaları devam etmektedir.” dedi.
ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Bakan Pakdemirli “İçme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan su havzalarının korunması, kirlenmesinin önlenmesi ve sürdürülebilir kullanımının sağlanabilmesi maksadıyla suyu kullanan büyükşehir belediyelerinin su ve kanalizasyon idareleri tarafından 14 içme-kullanma suyu havzası için İçme-Kullanma Suyu Havzası Koruma Planları hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. 7 içme-kullanma suyu havzası için koruma planları hazırlanması çalışmaları devam etmektedir. Bütün içme-kullanma suyu havzaları için koruma planlarının hazırlanması çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca, Bakanlığımız tarafından 2012-2015 yılları arasında, Ülkemizdeki 25 nehir havzasında “Türkiye'de Havza Bazında Hassas Alanların ve Su Kalitesi Hedeflerinin Belirlenmesi Projesi” yürütülmüştür. 2016-2018 yılları arasında Ülkemizdeki 11 nehir havzasında “Durgun Sularda Özümleme Kapasitesinin Belirlenmesi ve Su Kalitesinin İyileştirilmesi Projesi” yürütülmüştür. Su kaynaklarımızın kalitesini etkilemesi muhtemel, endüstriyel ve kentsel faaliyet sonucu ortaya çıkan tehlikeli kimyasallar Bakanlığımızca belirlenmiş olup bu kirleticilere ilişkin su kaynaklarında aşılmaması gereken seviyeleri ifade eden çevresel kalite standartları ile birlikte 2016 yılında “Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği ”ne aktarılmıştır. ”dedi.
Bakan Pakdemirli, “İyi durumda olan yeraltı sularının mevcut durumunun korunması, yeraltı sularının kirlenmesinin ve bozulmasının önlenmesi ve iyileştirilmesi için gerekli esasları belirlemek amacıyla "Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik" 07.04.2012 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda Eylem Planı hazırlanarak uygulanmaya başlanmıştır. Ülkemizde su kaynaklarının korunması, suyun doğru kullanılması adına çeşitli kullanımlar neticesinde oluşan kullanılmış suların Yeniden kullanımına yönelik alternatiflerin incelenerek değerlendirilmesi maksadıyla "Kullanılmış Suların Yeniden Kullanım Alternatiflerinin Değerlendirilmesi Projesi" de yapılmaktadır.” dedi.
KURAKLIK İÇİN PLANLAMALAR YAPILIYOR
Bakan Pakdemirli “Kuraklık Yönetim Planları ile muhtemel kuraklık riskleriyle karşılaşıldığında yaşanacak olan olumsuz etkilerin azaltılması, kuraklığa karşı havzanın direncinin arttırılmasına yönelik olarak kuraklık öncesinde, kuraklık esnasında ve kuraklık sonrasında yapılması gerekli tedbirlerin belirlenmesi, iyileştirme ve müdahale etme gibi çalışmaların planlanması ve yönlendirilme hedeflenmektedir. Toplam 15 havzada Kuraklık Yönetim Planları tamamlanmış olup tüm havzaların kuraklık yönetim planlarının hazırlık çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca Türkiye Su Enstitüsü Başkanlığımızca (SUEN), Ülkemiz su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması için;
"Su ve Kanalizasyon İdareleri Mukayeseli Değerlendirme Veritabanı ve Yazılımının Geliştirilmesi, Değerlendirme Sonuçlarının Analizi ve Raporlanması" Projesinin temel hedefi Su ve Kanalizasyon İdareleri (SUKİ)'nin performans ve etkinliklerinin geliştirilmesidir. Türkiye'de su ve atık su yönetiminin etkinliği ve sürdürülebilirliği kapsamında ülkemizde yapılan bu çalışma, 30 adet SUKİ'ye de önemli bir kaynak olma niteliği taşımıştır. "Ceylanpınar Bölgesi Yeraltı Suyunun Modellenmesi ve Yönetim Planının Hazırlanması" Projesi, "Fırat Dicle Havzasında Yüksek Çözünürlüklü Hidrometeorolojik, Hidrolojik ve Su Kalitesi Modellemesi ve Hidroekonomik Analiz Projesi” ve “Fırat Nehri'nin Su Kalitesine Tesir Eden Atıksu Arıtma Tesislerinin Değerlendirilmesi" Projesi 2019 yılında tamamlanan projelerdendir. "Fırat-Dicle Havzasının Yerüstü Su Kalitesinin Modellenmesi ve İyileştirme Senaryolarının Oluşturulması" Projesi, Avrupa Komisyonu ve PRIMA tarafından fonlanan, sulama verimliliğinin artırılması ve tarımsal kirliliğin önlenmesi amacıyla gerçekleştirilen, uluslararası projelerdir.” dedi
GÜRER “PROJELERLE SORUNLAR BİTMİYOR”
CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bakan Pakdemirli yanıtında 2012-2016 yıllarındaki yönetmenlik değişikliklerinin yanı sıra su sorunu ile ilgili projelerden söz ediyor. Ülkemizde mevcut suların kirlenmesinin birden çok nedeni bulunmaktadır. Ülke genelinde su kaynaklarının farklı etkilerle kirlendiği verilerle sabittir Kentleşmenin ötesinde özellikle sanayileşmenin yarattığı kirlilik ortadadır. Örneğin, hali hazırda acil çözüm bekleyen derelere boya akmaktadır. Kuraklık etkisi geçen yıl yüksek oranda tarım alanlarına yansımış olup yapılan icraatlar yeterli değildir. Suların daha fazla korunması, kaynakların doğru değerlendirilmesi için çalışmalar, ihtiyaç ve gerekliliktir. Bu bağlamda gelecekte susuz kalmamak, topyekûn bir mücadele ile mümkündür. Su konusunda önlemler geliştirilmeli ve özellikle çatı suları geri dönüşüm yolu ile konutlarda kullanılır hale getirilmelidir.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.