RAMAZAN ERCAN - Türk Nefroloji Derneği İzmir Şube Başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Çamsarı, Türkiye'de diyaliz uygulanan veya böbrek nakli yapılmış 60 bini aşkın hastanın bulunduğunu, buna her yıl 10 bin yeni hastanın eklendiğini söyledi.
Çamsarı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalitesiz yaşam tarzının artmasının, tuz kullanımı ve tansiyonun iyi kontrol edilememesinin, şeker hastalığının artmasının böbrek hastalığının son yıllarda giderek artmasına neden olduğunu vurguladı.
Türk Nefroloji Derneği'nin 23 ilde 10 bin 750 erişkinin katılımı ile yaptığı CREDIT araştırmasına göre Türkiye'de erişkinlerin yüzde 15,7'sinde kronik böbrek hastalığının görüldüğünü, bunun da ülke nüfusunun 7,5 milyonunun kronik böbrek hastası olduğu anlamına geldiğini dile getiren Çamsarı, "Her 6 kişiden biri böbrek hastası" dedi.
Kronik böbrek hastalarında ölüm ve maluliyet risklerinin sağlıklı bireylerden 10-30 kat daha yüksek olduğunu, bu hastalığın sinsi seyrettiğini belirten Çamsarı, düzenli bir tarama yapılmadıkça erken evrelerde bu hastalığın teşhisinin zorlaştığını, farkındalığın ve erken tanısının düşük olması nedeniyle hastalığın sıklıkla son dönem böbrek yetmezliği evresine ilerlediğini vurguladı.
- "60 bin hasta var"
Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastaların yaşamını sürdürebilmesi için diyaliz ve böbrek nakli tedavilerinin uygulanması gerektiğine dikkati çeken Çamsarı, bu tedavilerin global maliyetinin 1 trilyon dolar, Türkiye'deki maliyetinin ise 1 milyar doları aştığını bildirdi.
Prof. Dr. Çamsarı, şöyle konuştu:
"Ülkemizde diyaliz uygulanan veya böbrek nakli yapılmış 60 bini aşkın hasta bulunmakta, her yıl buna 10 bin yeni hasta eklenmektedir. Son yıllarda hasta sayısı gittikçe artıyor. Sağlık bütçesinin yüzde 5'den fazlası bu hastalar için harcanmaktadır. Kronik böbrek hastalığı için en yüksek risk faktörleri arasında şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, kalp damar hastalıklar, obezite, ileri yaş ve ailede böbrek hastalığı yer alır. Bu hastalığın önlenmesi için düzenli egzersiz yapmalı, sağlıklı beslenmeli, ve ideal vücut ağırlığını korumalı, tuzu azaltmalı, yeterli su içmeli, sigaradan ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmalıdır. Risk altındaki kişilere yönelik düzenli tarama ve etkin tedavi ile hastalığın gelişimi önlenebilir veya ilerlemesi engellenebilir."
Muhabir: Ramazan Ercan
Yayınlayan: Mehmet Yılmaz Güldaş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.