Kanal 48 Televizyonun muhabiri “Ertuğrul Yılmaz” arkadaşımızın yolu, Marmaris Belediyesine düşmüş. Belediyeye girmişken başkan Ali Acar’a mikrofonu uzatmış.
Televizyonun facebook sayfasında da sayın Acar’la yapılan “haber”i yayınlamış. Ne söylemiş bizim başkan diyerek görüntülü haberi açtım. (haberin linki aşağıda)
Fon ses şöyle: Marmaris turizmin kalitesini yükseltmek için Marmaris Belediyesinin yanı sıra bölgede bulunan sivil toplum örgütlerine ve oda temsilcilerine de büyük roller düştüğünü savunan “Ali Acar”, Oda başkanlarına sert eleştirilerine bulundu.
Acar: “Biz “Marmarisliyiz” Marmaris’in geleceği bizi ilgilendiriyor diyenler, bazı işler lafla olmuyor. Aklınızı başınıza toplayın, ve “memleket” için yüreğinizi koyun” dedi.
Fonda ki ses bitince; Başkan Acar konuşmaya başlıyor. Herkesin bildiği şeyleri anlatmaya. Sanki belediye başkanı kendisi değil de, karşında çekim yapan Ertuğrul’muş gibi şikayet ediyor.
Sayın Başkan Acar koltuğa oturduğu günden beri hep şikayetçi. Hangi kafayı yaşıyorsa, sanırım kendini hala belediye başkanı olarak kabul görmüyor.
Oda başkanlarını Başkan Acar’ın telefonlarına çıkmıyorlarmış. Kapısının herkese “açık” olduğunu, ama “bir vatandaş olarak, oda seçimlerine taraf olabilirim”. Olabilirsin “Vatandaş Rıza” olarak, belediye başkanlık imkanlarını kullanarak değil. Bir adayı destekte verebilirsiniz en doğal hakkınız, nasılsa desteklediklerinizin hepsi kazanıyor.
Marmaris Belediyesi Başkanlık Makamı “şikayet” etme yeri değil, sorunlara “çözüm” arama yeridir.
Diyelim Oda başkanları telefonlarına çıkmıyor. Acaba sordunuz mu kendinize “neden” diye.
Daha geçtiğimiz Marmaris Ticaret Odası seçimlerini hatırlatayım size.
Seçim günü, seçimlerin yapıldığı alana geldiğiniz de, 3 adayı tebrik ettiniz mi.
Kızmanıza, sinirlenmenize gerek yok. “Doğru” bir tanedir, bazen de “acı” olur.
Önce iğneyi kendinize batıracaksın, sonra çuvaldızı başkasına.
Diyorsunuz ki, belirli bir kesim, CHP parti içi muhalefet, işleri, güçleri ve dertleri “Ali Acar” olmuş. Dertleri “Temel Irmak” olacak hali yok ya. Şimdilerde bazılarının “Recep Tayyip Erdoğan”sa derdi tabiî ki, Ali Acar olmasından doğal bir şey yoktur. Maden o kadar şikayet ediyorsun “istifa” et. Rahatla, o insanlarda rahata kavuşsun.
Bir belediye başkanı,oda başkanlarıyla “barışık” değilse, o beldede “huzur” olmaz. Ben yaptım, iyi bilirim anlayışı artık “iflas” etmiştir. Marmaris her gün geriye gidiyor. Bunun sorumlusu ben miyim. Bir türlü bunu anlatamadım. İnsanları bir araya getireceğime ayrıştırdım, “böldüm”, yerli-yabancı ayrımı yaptım. Esnaf batsın, Karadere’nin yolunu tutsun diye uğraşıyorum.
Başkan Acar’ın günahı yok. “Mübarek” günlerde, günahını almayalım. Bizlere yakışmaz. Başkanın hakkını verelim. Her taşı kaldırdığında altından ya “Laz Temel” ya da “Kürt Mehmet” çıkıyor.
Esnafı, oda başkanlarını, sivil toplum örgütlerini, parti içi muhalefeti, gazetecileri, sokaktaki adamı beğenmiyor.
Ama onu bu beğenmedikleri “başkan” koltuğuna oturdu. Yine de, oturtur. Bu millet. Kendisini yerden yere vuran yöneticileri çok sever. “Destek” olalım, gerçi o bizden destek istemiyor. Marmarislilerden istiyor. Biz yine de yaşadığımız “şehre” sahip çıkalım. Gerçi yerel gazeteler okunmuyor ya, zamanımı da boşa harcadım. Kendime bir televizyon kurar oradan okurlarıma seslenirim.
Adam ne yapsın, herkes “kral”. Tek başına uğraşıp duruyor. Yanında bulunan insanlar cesaretlerini toplayıp da gerçekleri-doğruları anlatmaya korkuyorlar. Başkanım çok “yaşa” alkışları devam ettikçe “şikayet” etmeye devam.
Aslında yazışacak daha çok konular var. Ama “mübarek” gün fazla ortamı germeyelim. “Allah” herkesin niyetini ve ne yapmak istediğini bilir.
Şimdi başkanın yalaka takımı saldırmaya başlar. Önemli değil, fikirlerimi ve düşüncelerimi okurlarımla, her zaman paylaşırım. Daha yazacak çok konu var.
Noktayı koymadan; Ulusal Egemenlik Caddesinden söküp, başka bir yere diktiğiniz ağaçlar kurumaya başlamış. Bu konuyu haber olarak gündeme taşıyacağız.
İşte link izleyin siz karar verin: http://www.youtube.com/watch?v=5dYP-DZY5A0
“Allah’a Emanet Olunuz”