AK Parti Muğla İl Başkanı Kadem Mete, MHP Muğla İl Başkanı Mehmet Korkmaz ile Seçim Koordinasyon merkezinde yaptığı açıklamada, en son dertleri "millet" olan partilerin Muğla'da, AK Parti'yi öcü göstererek halkı kandırmaya çalıştığını, yıllardır bu huylarından vazgeçmeyen zihniyetin, Muğlalının aklıyla alay edercesine Osman Gürün'e oy vermenin kente sahip çıkma anlamına geldiğini belirterek vatandaşları inandırmaya çalıştığını söyledi.
CHP ve İYİ Parti İl başkanlarının dün yaptıkları ortak basın açıklamasına, bu ülkenin bekasından başka hiçbir önceliği olmayan partilerden oluşan Cumhur İttifakını temsil eden İl başkanları olarak şiddetle karşı çıktıklarını aktaran Mete, Yenikapı ruhunun oluşmasına kadar geçen süreçte topraklarda var olan sorunların hepsinin bir noktada toplandığını bildirdi.
Bu seçimlerin bir parti tercihi değil, ülkeyi hangi güçlerin yöneteceğine dair, hakla batılın karşılaştığı "siyasi savaş" oyununun kazananını ve kaybedenini belirleyeceği bir dönemeç olduğuna işaret eden Mete, "O yüzden Biz MHP ve AK Parti Muğla İl Başkanları olarak diyoruz ki Muğla'mızda halkımızın 31 Mart'ta yapacağı tercih, Osman Gürün ve Oligarşisinin güç-makam ihtiraslarının tecelli edip etmeyeceğinin çok çok ötesinde bir anlam ifade etmektedir. Muğlalının tercihi öncelikle bu şehrin, bu toprakları gerçekten sevenler tarafından yönetilmesi, aynı zamanda da bu şehri layıkıyla hizmetlerle buluşturacak kadrolarla yönetilmesi olacaktır. Yoksa sokakta kimsenin gündeminde Osman Gürün'ün kaybedeceğini gördüğü seçim korkusuyla yaratmaya çalıştığı hayal ürünü komplo teorileri yoktur." diye konuştu.
Cumhur İttifakı'nın Muğla'da yükselerek vatandaşların tercihi olduğunu anlatan Mete, şöyle konuştu: "Milletvekili seçimleri sürecinde CHP listesinin oluşmasında doğrudan müdahil olarak listeyi kendisi belirleyen, gerekse belediye başkan adaylarının belirlenme sürecinde tek belirleyici güç olan Osman Gürün ve şürekasının CHP Genel Merkezi nezdinde nasıl bir gücü vardır ki Genel Merkeze rağmen bu kadar belirleyici olmaktadır. Bu sorunun cevabı seçimi kaybetme gerçeğiyle yaşamaya başladıkları paniğin sebebiyle örtüşmektedir. Türkiye'nin en borçlu belediyelerinden biri olmasıyla bu paniğin bağlantısı var mıdır?. Bu kadar büyük miktarda borcun varlığıyla Genel Merkezin Osman Gürün'ün her dediğini yapması arasında nasıl bir paralellik vardır. Bir Genel Merkez 20 yıldan sonra beceriksizliği tescillenmiş bir ismi her şeye rağmen neden aday gösterme acziyetini göstermiştir?. Kemal Kılıçdaroğlu'nun ödemek zorunda kaldığı tazminatlarla Osman Gürün karşısında bu kadar etkisiz kalması arasında nasıl bir paralellik vardır?. Bu soruların cevabı ile AK Parti korkusu üzerinden seçim kampanyası yapmak zorunda kalmalarındaki çaresizlik arasındaki paralellik sabit ve aşikardır. "
"Yarım kalan inşaatları büyük eserler olarak lanse etmeye çalışıyor"
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün'ün emri altında çalışan yüzlerce personelin meslek hayatlarını bitirecek kadar gözü dönmüş uygulamalar yapmaya başladığını savunan Mete, MUSKİ Genel Müdürü imzasıyla 13 İlçede çalışan yüzlerce personeli kapsayan görevlendirme ve belediyenin tüm araç ve gereçlerinin kullanılmasına yönelik emirlerin kendilerince de öğrenilir öğrenilmez suç duyurusunda bulunduklarını, uygulamanın durdurulması için Seçim Kuruluna başvuruda bulunduklarını dile getirdi.
Menteşe İlçe Seçim Kurulu tarafından başvurularının kabul edildiğini aktaran Mete, bu kapsamda gerek belediye personelinin gerekse belediye araç ve gereçlerinin seçim kampanyası kapsamında kullanılmasının durdurulmasına karar verildiğini ifade eden Mete şunları kaydetti:
"Ancak Seçim Kurulu kararında açıkça kanunu çiğnediği belli olan Osman Gürün ve yetkililerin bu eylemlerinin sonlandırılması kararına "karşı oy" kullanan üyelerin CHP, İYİ Parti ve HDP'li üyeler olması, millet ittifakının aslında adında millet olan ama derdi millet olmayanların kurduğu ittifak olduğunun en net göstergesidir. Yurdumuzda var olduğunu söylediğimiz 'Beka' problemi bu kararda 'karşı oy' kullanan bu 3 partinin omuz omuza olmasıyla Muğlalı hemşehrilerimiz tarafından da çok net görülmelidir. Aynı zamanda suç olan bu eylemler nedeniyle başvurumuz sonucunda ilgililer hakkında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmayla bu emri veren ve uygulayan personellerin cezalandırılmaları söz konusu olacaktır. "
Belediyenin Muğla'daki yatırım ve projelerin yarım kaldığını, çoğunun tamamlanamadığını vurgulayan Mete, "Muğla hayali bina ve projelerin şehri haline döndü. MBB Başkanı Osman Gürün devam eden eserler, projeler diyerek vatandaşları kandırıyor. Yarım kalan inşaatları büyük eserler olarak lanse etmeye çalışıyor" dedi.
Gönül Belediyeciliğinin sadece bir slogan olmadığına, bir hizmet kervanı olduğuna değinen Mete, bu kervanın 1 Nisanda kalkarak Muğla'nın her yaşayanını ve metrekaresini ihya edeceğini dile getirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.