Kadir İnanır, Dalaman'a yerleşti

Sinema sanatçısı Kadir İnanır, Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı'yı makamında ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Saatcı, İnanır'ın duayen bir sanatçı olduğunu anlattı. Başkan Saatcı, "182 film, 7 dizi. Bir tanesi de 'İpsiz Recep'ti. O da kitaplarını okuduğumuz birisi. Kendisini belediyemizde görmekten büyük onur duyduk" dedi.

DALAMAN'A YERLEŞTİ

Kadir İnanır ise bir süre önce Muğla'nın Dalaman İlçesi'ne yerleştiğini belirtti. Behçet Saatcı ile 2 yıldır telefon görüşmeleri yaptığını belirten Kadir İnanır ise "Başkanımızı takip ediyoruz. Kime sorarsam sorayım çok sevilen bir adam. İşte yerel yöneticilik budur. Kendini sevdirmektir. Fethiye şu anda değme vilayetlerin hepsinden büyük bir yer. Herkes turizmin farklı yerlerine giderken, biz de Fethiye'yi tercih ettik" diye konuştu.

'BEN SİYASET ÜSTÜ BİR ADAMIM'

Ziyaretinde ülke gündemine de değinen Kadir İnanır, şunları kaydetti:

"Toplumda bir kavram kargaşası var. Her insanın bir siyasi görüşü vardır. Herkes bunu özgürce ifade etmedikçe orada kavga çıkar. Kavga çıksın, ama bunu laf ile yapalım. Fiziksel olmasın, çatışma olmasın, tartışa tartışa ortak yol bulalım. İşte o zaman bunun adına 'barış' diyoruz. Ben hayatımın en güzel yıllarını niye toplumun bazı kesimlerine antipatik geçiriyorum biliyor musunuz? 'Barış sağlansın' diye. Hiçbir siyasi kuruluş beni kendisine angaje edemez. Ben siyaset üstü bir adamım. Kavga var, gerçek var ve bunu ortadan kaldırmak için uğraşmalıyız."

'FAKİR FUKARA GENÇLERİ KAYBEDİYORUZ'

'Akil insan' sürecini de değerlendiren İnanır, şöyle devam etti:

"Akil insan heyeti topluma yanlış sunuldu. O bir karma heyet. Ağırlıklı hükümetin temsilcileri vardı. Ama MHP'liler, CHP'liler ve HDP'liler de vardı. Ancak tek bir düşüncenin parçasıymış gibi yansıtıldı. Öyle olmadığı yakında 'İmralı Günlükleri' ismiyle çıkacak kitapta tüm gerçekleriyle görülecek. Tabi kırıcı bir sürü olay oldu. Ama biz bunları bilerek girdik. Tam hedefimize ulaşmıştık, yine bizi birbirimize kırdırdılar. Çare yok, yine masaya oturup ellerimizi birleştireceğiz. Tek üzüntümüz var, fakir fukara gençlerimizi kaybediyoruz."