ALİ RIZA KARASU - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürü Erkan Yaşacan, kentsel dönüşüm kapsamında Türkiye genelinde yıkım kararı alınan 54 bin 262 bağımsız bölümden oluşan 10 bin binadan, bin 473'ünün yıkıldığını söyledi. Yaşacan, 9 bin 20 bağımsız bölümden oluşan yıkılan binaların yerine depreme dayanıklı yenilerinin yapılmaya başlandığını kaydetti.
Yaşacan, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında kanun kapsamında yapılan çalışmalar hakkında AA muhabirinin sorularını cevapladı. Yaşacan, eçen yıl yürürlüğe giren yasa kapsamında nisan ayında başlayan çalışmaların temmuz-ağustos ayından itibaren hız kazandığını belirtti.
"Uygulamanın ilk aylarında vatandaşların 'acaba' yönünde olan endişeleri, dönüştürülen konutları görünce ortadan kalktı" diyen Yaşacan, yasanın sunduğu imkanlardan yararlanmak isteyenlerin sayısının her ay katlanarak arttığına dikkati çekti.
Türkiye'de en çok kaçak yapının İstanbul, İzmir ve Bursa'da bulunduğunu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'nün de bu 3 şehirde kurulduğunu ifade eden Yaşacan, kentsel dönüşümün İstanbul'da daha hızlı başladığını kaydetti.
Türkiye genelinde tespit edilen 10 bin binanın kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi gerektiğini belirten Erkan Yaşacan, "81 ilde yıkım kararı çıkan 10 bin binanın 54 bin 262 bağımsız bölümü var. Bunlardan 9 bin 20 bağımsız bölümlü bin 473 bina yıkılarak yerine depreme dayanıklı yapılar yapılıyor. Diğer binaların yasal süreçleri devam ediyor. Talepler, başta çok yavaştı, insanlar yasanın neyi getirdiğini, avantajlarını, desteklerini bilmiyordu. Bilgilendirdikçe ağustostan itibaren katlanarak arttı. Son üç ayda adeta depara kalktık. İstanbul'da 7 bin 36 bina, 40 bin 200 bağımsız bölüm, İzmir'de 587 bina, bin 868 bağımsız bölüm, Ankara'da 240 bina, bin 813 bağımsız bölümün yıkım kararı çıktı. Bunların yerine yenileri yapılıyor" dedi.
- Yüzde 15-20 daha ucuza mal oluyor
Kentsel dönüşüm yasasının çok ciddi teşvikler içerdiğini bildiren Yaşacan, bu kapsamında konutunu yenileyenlerin normal bir yapıya göre yüzde 15-20 daha ucuza yapabildiğine dikkati çekti. Parsel birleştirme imkanının bulunduğunu ancak emsal artışının söz konusu olmadığını dile getiren Yaşacan, şunları söyledi:
"Yasa kapsamında binasını yenilemek isteyenler, ruhsat harcı, kanal katılım payı, otopak ücretleri, tapu harçları, noter sözleşmelerine verilen paralardan muaf oluyor. Çok yüksek olan bu harçların yanısıra devlet 2 yılı ödemesiz, 10 yıl vadeli çok düşük oranlı 100 bin lira kredi vediyor. Bu kredinin vade farkının yarısını bakanlık karşılıyor. Piyasa şartlarında şu anda bu faiz oranıyla hiç bir kredi bulunmuyor."
Binasını kat karşılığı müteahhide verenlere ise 18 ay kira yardımı yapıldığını belirten Yaşacan, aylık 650 lira olan kira desteğinin geri ödemesiz olduğunu vurguladı. Yaşacan, müteahhidin daireyi 18 aydan önce bitirmesi halinde kira desteğinin süreceğini ifade ederek, "Devlet 'sen evine erken taşındın kiranı keseyim' demiyor. Vatandaşlar kaç dairesi varsa hepsini bu kapsamda değerlendirerek kira yardımı alabilir. 30 dairesi varsa 30'unu da bu kapsamda yaparak 18 ay boyunca kira desteğini alabiliyor. Bugün riskli yapıya girmiş 5-6 dairesi olan bu kapsamda kira yardımı alıyor" dedi.
Yaşacan, sağlanan desteklerden birinin de KDV oranı olduğunu, yapılan dairelerin satışı durumunda konutta yüzde 18 olan KDV'nin yüzde 1'e düşeceğini söyledi.
- İzmir'deki belediyelerden "riskli bina" tespiti gelmedi
Yapılardaki risk tespitinin sahiplerinin başvurusuyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetkilendirdiği resmi ve özel kurumlarca yapıldığını söyleyen Yaşacan, İzmir'de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi dahil 21 ilçe belediyesi, 33 özel firma ve 2 üniversitenin bu konuda yetkilendirildiğini, risk tespitinin ağırlıklı olarak özel kuruluşlarca yapıldığını kaydetti. Yaşacan, "İzmir'de 21 ilçe belediyesi yetkilendirilmesine rağmen bugüne kadar belediyelerin tespitini yaptığı yapı gelmedi. Belediyelerin de yerine getirmeleri gereken bazı sorumlulukları var. İzmir birinci derecede deprem bölgesi, yarın bir deprem olursa telafisi mümkün olmayan hatalara sebebiyet vereceğini biliyoruz" dedi.
Kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen yapılarda 81 il çinde İzmir'in İstanbul'un ardından 2. sırada bulunduğunu ifade eden Yaşacan, İzmir'de bin 868 bağımsız bölümden oluşan 587 adet binanın yıkılarak yerine yenisinin yapılmaya başlandığını hatırlatarak, "Bin 868 bağımsız bölüm bu kadar aileyi ilgilendiriyor demektir. Bu kadar bina yıkılacak yerine kaç bina yapılacak derseniz, İzmir'deki binalar ortalama iki katlı. İkiyle çarparsanız İzmir'de bu yasa kapsamında 3 bin 800 civarında yeni konut yapılıyor" dedi.
İzmir'de kentsel dönüşüme uğraması gereken binalarla ilgili net verilerin olmadığını kaydeden Yaşacan, şöyle devam etti:
"İzmir kaçak yapı cenneti olan şehirlerimizden biri. Kentsel dönüşüm alanı içinde riskli alan ilan edilen bölgeler var. Bu bölgelerde 313 bin bina olduğu varsayılıyor. Bu 313 bin bina dışında bir de kentsel dönüşüm alanı dışında Alsancak, Karşıyaka, Güzelyalı'da ruhsatlı ama 30 yaşını geçmiş, riskli, temel sistemi olmayan, yan yatmış, duvarları çatlamış çok sayıda bina var. Bu binaları da eklediğimizde 313 bin rakamı yaklaşık 500 binin üzerine çıkıyor. Bu İzmir'in konut stoğunun yaklaşık yarısını oluşturuyor."
- İnsanlarımız 30 yaşın üzerindeki binalara servet ödemesinler
İzmir'de konut açığının bulunduğunu, binaların büyük bölümünün yaş ortalamasının yüksek olduğunu söyleyen Yaşacan, İzmir'de kalitesiz konutlara diğer illere oranla daha yüksek fiyattan el değiştirdiğini, kentsel dönüşümle birlikte konut fiyatlarının da aşağı çekileceğini ifade etti. Konut alacakların yaş ortalaması 30'un üzerinde olan dairelere yüklü ödeme yapmamaları çağrısında bulunan Yaşacan şöyle devam etti:
"Türkiye'nin değişik bölgelerinde aynı fiyatlara çok daha kaliteli konut alınabiliyorken, İzmir'de hem kira hem de konut fiyatları çok yüksek. İnsanlar, 70'li yıllarda yapılmış binalara gidip bütün birikimlerini yatırıyorlar. Vatandaşlardan 'biz bina alırken riskli olup olmadığını bilmiyoruz. Tapu müdürlüklerinde satış aşamasında riskli yapı tespiti yapılmamış binaların satışının engellenmesi gerekir' gibi talepler alıyoruz. Bu vatanraşlarımız için büyük bir risk. Kentsel dönüşüm fiyatları dengeleme açısından da büyük önem taşıyor. İzmir'de fiyatların yüksek olması konut sıkıntısından kaynaklanıyor. Kentsel dönüşümle birlikte izmir'de fiyatların da yerine oturacağına inanıyoruz."
- Yabancılar ilgi gösteriyor
İzmir'in kentsel dönüşümüne yabancıların büyük ilgi gösterdiğini belirten Yaşacan, bir çok yatırımcının bilgi amaçlı incelemelerde bulunduğunu söyledi. İzmir'deki kentsel dönüşüm potansiyelinden yararlanmak isteyen ülkelerden birinin de Almanya olduğunu ifade eden Yaşacan, Almanya İzmir Konsolosluğu'nun organizasyonunda Almanya'dan bir heyetin İzmir'de incelemelerde bulunduğunu dile getirdi.
Muhabir: Ali Riza Karasu
Yayınlayan: Serdar Yılmaz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.