Marmaris’i Germeye Hakkınız Yok Beyler

Ne zaman belediye meclis toplantısı olsa, laf dönüp dolaşıp Point Center'e geliyor.
Marmaris sen ne büyükmüşsün ki, başka hiçbir derttin yokmuş.
Senin derdin sadece Point Center'miş Marmaris...
Sokakta insanlar “bize ne, sizin iş yerinizden”, “malınızda mülkünüzde sizin olsun” , “yeter artık” diyorlar.
Bu Marmaris'te hiç mi bir garibanın sorunu yok.
Bir meclis toplantısına da onun sorunlarını getirinde görelim sizi.
“Sevgili Mustafa Karacan belediye başkan adayı olacakmış” dedim, eski bir ilçe başkanına : “Madem aday olacakmış da, neden geçen dönem aday olmadı da, Karadinç' eteğine tutundu”…
“Bıraksın bu işleri Karacan gitsin, Ticaret Odasını yönetsin” şeklinde konuşunca ne oluyoruz dedim.
Evet bir gazeteci olarak, “ Point Center ismini duymak istemiyorum. İnsanın yeter artık diyesi geliyor. Koca adamlar kendi çıkarları doğrultusunda bizleri germeye hiç hakkınız yok. Gidin adam gibi işinizi yapın. Mustafa Karacan belediye başkanı seçildiğinde kanunsuz işlere “evet” diyecekmiş gibi... Neden kanunsuz, ruhsat sorunları olan şahıslar soluğu Karacan'ın yanında alıyor, merak ediyoruz...
Bu yazımı kesin saklayanınız.
Bizler fatura ödemeye alışmış bir milletiniz.
Marmaris eğer “kanunlardan yana bir belediye başkanı seçmezse, bunun faturasını çok ağır öder”. Türkiye Cumhuriyet'i dere beylik kanunlarıyla yönetilmiyor.
Yönetilmezde …
Herkes aklını başına alsın.
Kendi menfaatlerini düşünenler, bu milletinde az da olsa menfaatini korusun. “Hep bana rab bana demek doğruluksa, senden doğrusu yok, yut yutabildiğince” demiş Hakkı Bulut.
Bende diyorum ki, herkes geçmişine ne iyi baksın. Geçmişiyle barışık olmayanlar artık köşelerden ahkam kesmeyi bıraksın...
Yiğitlik er meydanında olur.
Şunun bunun arkasına saklanarak efelik olunmaz.
Beş kelimeden 3'cü kendi sorunlarını dile getiren bu siyasetçilerden bu memlekete fayda gelmez. Bakın tarih sayfalarına gömülüp giden siyasetçileri. Şimdi saymaya kalsak sayfalar almaz.
Marmaris için proje üreten bir siyasetçi gördüğünüz mü? Ahmet'in dükkân ruhsatı, Mehmet'in imar meselesi, başka vs. vs.
Bir gün de çıkıp da bugüne kadar ruhsatsız çalışan devletten vergi kaçıran, haksız rekabet yaratan iş yerleri ne olacak deyin. Marmaris'te fazla sandalye var, bunu nasıl aşağıya çekeriz. Marmaris'te kaliteyi nasıl artırırız. Marmaris'e kültür merkezi veya kongre merkezleri nasıl yaparız veya yaptırırız.
Hükümet yetkililerin dikkatini Marmaris'e nasıl çekeriz. Turizm için daha iyi neler yapabiliriz. Herşey dahil sistemi ne olacak. Esnaf zor durumda, çözüm üretelim.
Gibi.. ama nerde…
Ne olacak bizim matbaanın hali diyelim de arkadaşlar mahkemeye koşmasınlar.
Geçen gün yazdığım bir makaleye bir ilçe başkanı alınmış. Ama haklı değilmiyiz. Bu köşe Temel Irmak fikri gibi algılansa da, bu fikirleri sokaktaki adamla ben hergün paylaşıyorum. Hergün onların içindeyim. Sokakta ki adam: “Bizi çok geriyorlar” onları da bizler sandıkta gereceğiz” diyorlar.
DYP İlçe Başkanı Mustafa Çoban, geçtiğimiz günlerde yaptığı basın toplantısında ismimi kullanarak “Araştırmacı Gazeteci Temel Irmak” diyerek benim araştırmacı gazeteciliğimi de takdir etmiş oldu.
Gazetecilikte 10 yılı geride bıraktım. Marmaris'te geldiğimde 14 yaşımdaydım. Yani Marmaris'e geleli 23 yıl olmuş.
Gazetecilik yapmadan önce de, siyasilerin içindeydim. Rahmetli Salih Yüce'nin elimi öpmüş bir genç olarak, Marmarislilerden daha çok Marmaris menfaatlerini savunan bir gazeteci ve bireyim.
Bazıları gibi dükkânları kira vermiş, bankaya parayı atmış, bana ne Marmaris'ten demiyoruz. Ondan olacak ki, Marmaris deyince biz oradayız. Çünkü burada ki iş merkezlerimiz veya apart – otellerimiz var diye sevmiyoruz. Allah bizim nasibimizi burada vermiş ve burası Türkiye Cumhuriyet'in bir şehri ve Türk Bayrağı dalgalandığı için buradayız. Allah sağlık ve ömür verdikçe de Marmaris'e nasıl hizmet ederiz derdinde olacağız.
Hiçbir karşılık beklemeden. Çünkü bizim sevdalarımız karşılıksızdır. Karşılık bekleyerek birilerini sevmeyiz. Marmaris'e yakışır oda ve dernek başkanları gerekir. Fikir üreten göbek değil. Göbek büyütenlerden gün geldiğinde bu millet tabi ki hesabını soracaktır. Bizler hep güzellikten yanayız. Beni hiç ilgilendirmez bilmem kimin sorunlu-sorunsuz işleri ama bir gazeteci olarak duyarsız da kalamam.
Artık bizler sizin şahsi sorunlarınızla gerilmek istemiyoruz. Bizleri germenize hakkınız yok. Halkı kendi ve yandaşları için germeye çalışanlara verilecek cevabımız hep olacak. Sizlerde siyaset sahnesinden silineceksiniz. Artık insanlar kavgacı siyasetçi istemiyor.
Bence geleceğinde birlere aday olmayı düşünenler, kavgadan uzak durmaya, halkı sevmeyi denerseler onlar için çok iyi olacaktır.
Birşeyler anlatmaya çalıştım.
Bilmem anlatabildim mi…
Bu yazıyı sabırlıkla okudunuz için teşekkürler.
Bak kavga yok.
Ona göre…
Sevin birbirinizi, sevgiden korkmayınız.
En büyük ilaç sevgidir.
Sevgisizlik insanı bitirir.