İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, Covid-19 salgını ile ön saflarda mücadele eden ve hayatını ortaya koyan sağlık çalışanlarının sorunlarını bir meclis araştırma önergesi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı.
Önergesinde, Covid-19’un meslek hastalığı sayılmadığına, işaret edilen mevzuattan neredeyse hiçbir sağlık çalışanının ve ailesinin yararlanamadığına dikkat çeken Cesur, Meclis’in ilgili komisyonuna konu ile ilgili pek çok kanun teklifi ulaştığını ancak komisyonun teklifleri gündemine almadığını ve iktidar tarafından çalıştırılmadığını dile getirdi.
Aylin Cesur, Meclis’e sunduğu önergede, salgından etkilenen sağlık çalışanlarının mevzuattan yararlanmada yaşadığı sorunların tespit edilmesini ve sağlık çalışanlarının hak ettiği şekilde, dünya standartlarına uygun bir tazminat sistemi geliştirilerek, hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının ve ailelerinin hak mahrumiyetine uğramaması için yapılması gerekenlerin belirlenmesi istedi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI DÜNYANIN PEK ÇOK YERİNDE ŞEHİT VEYA GAZİ SAYILIYOR, TAZMİNAT ALIYOR
“Dünyadaki pek çok ülke, sağlık çalışanlarının başka hayatları kurtarmak için kendi hayatlarını ortaya koydukların farkındalığı ile; Covid-19 virüsünden kaynaklı hastalanan sağlık çalışanları için ve virüsten dolayı hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının aileleri için hak kayıplarına uğranılmaması adına çeşitli tazminat sistemleri geliştirmiştir. Bu ülkelerden bazıları Covid-19’u iş kazası olarak veya meslek hastalığı olarak tanımlarken, bazıları ise iş göremez hale gelen veya hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını gazi veya şehit statüsünde değerlendirmiştir.”
“Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Covid-19 hastalığı geçiren bir sağlık çalışanını mesleki maruz kalma sonucu enfekte olduğunu ve Covid-19’u meslek hastalığı olarak değerlendirdiğini ilan etmiştir. Aynı şekilde Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Covid-19’un meslek hastalığı olarak tanınmasını tavsiye etmiştir.”
DÜNYA SAĞLIK ÇALIŞANLARINI VE AİLELERİNİ DESTEKLERKEN İKTİDARDAN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA SADECE KURU ALKIŞ
“Dünyadaki çeşitli örneklere bakılacak olursa, ABD’de, Covid-19 sebebi ile iş göremez hale gelen ya da hayatını kaybeden sağlık çalışanları Federal Tazminat Yasası’ndan yararlanabilmektedir. Birleşik Krallık, iş göremeyecek hale gelen sağlık çalışanları için gazilere verilen hakları vermiştir. Birleşik Krallık, Rusya, Suudi Arabistan ve İrlanda’da hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının ailelerine doğrudan ödeme yapılmaktadır. Arjantin, Danimarka, İspanya, Fransa, Belçika, Malezya, Norveç, Güney Afrika Covid-19’u meslek hastalığı, İtalya, Güney Kore ve Almanya iş kazası olarak değerlendirmektedir. Avustralya, Singapur ve Tayvan herhangi bir sınıflandırma yapmasa da tazminat ödemektedir.”
SALGINLA ÖN SAFLARDA MÜCADELE EDENLERİN HASTALANMASI İŞ KAZASI SAYILMALIDIR
“Covid-19 virüsü, sağlık çalışanlarının mesleği gereği, en yoğun olarak sağlık çalışanlarının çalışma ortamlarında görülmektedir. Sağlık çalışanlarının, tanı, takip ve tedavi için doğrudan Covid-19’lu hastalarla bir arada bulunmak zorunda olması, Covid-19 virüsüne maruz kalma riskini arttırmakta; hastalığı mesleğin iş yerinde icrasından kaynaklı hale getirmektedir.”
“Başka hiçbir meslekte bu kadar yüksek bulaş oranı görülmemesi sebebi ile bu istatistik, Covid-19’u sağlık çalışanlarına ait bir meslek hastalığı; ve salgınla mücadele edilen ortamlarda yaşanan bulaşların iş kazası sayılması için yeter gerekçe ortaya koymaktadır.”
SAĞLIKÇILARIMIZ BİZLER İÇİN KENDİ HAYATLARINI ORTAYA KOYUYOR: GAZİ VE ŞEHİT SAYILMALARI HAKLARIDIR
“Covid-19’a karşı verilen mücadeleyi, toplumumuzu ve devletimizi en derinden etkileyebilecek biyolojik bir tehdide karşı verilen bir savaş olarak ele alacak olursak, bu savaşın en ön saflarında sahada hayat kurtarmaya ve salgının yayılmasını engellemeye çalışan sağlık çalışanlarımız görev almakta, görevleri sebebi ile de hayatları, sağlıkları ve gelecekte iş görebilme şansları her daim risk altında bulunmaktadır.”
“Ülkesindeki diğer vatandaşların sağlık açısından güvenliğini ve sağlık sisteminin çökmemesini, kendi hayatlarını ortaya koyarak sağlamaya çalıştıkları için, verilen mücadele, vatani bir mücadele olarak görülebilir. Bu açıdan sağlık çalışanlarından Covid-19 sebebi ile ölenler “şehit”, hastalığın bıraktığı hasar sebebi ile iş göremeyecekler “gazi” olarak değerlendirilebilir.”
İKTİDAR KANUN ÇIKARMAYA GEREK YOK DİYOR, SAĞLIKÇIYA “ÖLÜN, NE SİZ NE AİLENİZ UMRUMDA” DİYOR
“Sağlık çalışanları tarafından ortaya konan mücadele her ne kadar hükümet tarafından zaman zaman övülse de hükümetin, görevi sebebi ile hastalanan veya hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın gördüğü zararları tazmin edebilmeleri ve hak kayıplarına uğramamaları için gerekli adımları atmaktan kaçındığı görülecektir. Covid-19 meslek hastalığı sayılmadığı gibi, sağlık çalışanlarımızın haklarını alabilmeleri için yeni bir kanun çıkarılmaya ihtiyaç olmadığı, genelgelerin yeterli olduğu hükümet tarafından sıkça vurgulanmıştır.”
“Bugüne kadar komisyona konu ile ilgili pek çok kanun teklifi ulaşmış olsa da, ilgili komisyonun başkanı komisyonu bu gündemle toplamamakta ve kanun tekliflerini komisyon gündemine almamaktadır.”
MEVCUT MEVZUATLAR SAĞLIK ÇALIŞANLARI ARASINDA AYRIM YAPIYOR
“Ancak mevcut genelgeler, aynı bulaş riskine tabi olan farklı kategorilerde sözleşmesi olan sağlık çalışanları için farklı işlemektedir. 4A, 4B, 4C statülerinde veya taşeron olarak istihdam edilen sağlık çalışanları ve sağlık çalışanı olmasa da sağlık hizmeti veren kuruluşlarda görev yapan meslek grupları aynı riskle yüzleşmelerine karşın mevzuattan kaynaklı hak ve uygulama farkları ortaya çıkmaktadır.”
SAĞLIK ÇALIŞANLARINDAN HASTALIĞI COVİD SERVİSİNDE KAPTIĞINI İSPAT ETMESİ KABUL EDİLEMEZ
“Bunun dışında, iş kazaları olağan hallerde, iş yerinde gerçekleşen kazaları kapsadığı ve kaza anı ve yeri gibi durumların tespiti mümkün olduğundan dolayı, tazminatı hak ediş için illiyet bağı aranması makuldür. Ancak virüsün bulaş anı ve yeri, doğası gereği tespit edilemeyeceği ve kanıtlanamayacağı için, illiyet bağı aranması uygun bir yöntem olmaktan çıkmaktadır. Sağlık çalışanlarının uzun vardiyalar halinde çalıştığı, pek çoğunun ailesinden dahi izole bir şekilde yaşamaya çalıştığı, uzun çalışma saatleri sebebi ile dışarıda ve başka ortamlarda vakit geçirecek çok vakitleri kalmadığı ve iş yerindeki çok yüksek bulaş riski göz önüne alındığında, bulaşın çok büyük ihtimalle görevin icrası sırasında gerçekleştiği anlaşılabilir.”
“Ayrıca sağlık çalışanları, görevleri sebebi ile salgından kaçamadıkları ve hatta sürekli hasta insanlarla bir arada bulunmak zorunda kaldıkları için bu durum, illiyet bağının var olduğunun fiili karinesidir. Dolayısıyla Covid-19’a iş ortamında yakalanıldığının ispat edilmesinin yükümlülüğü, sağlık çalışanlarının üzerinde olmamalı, illiyet bağı aranmamalıdır. Özellikle hayatını kaybetmiş sağlık çalışanlarımızın ailelerinin hukuki süreçlere katılıp, illiyet bağı olduğunu kanıtlamaya çalışmak zorunda bırakılmaları hem pratik, hem de ahlaki açıdan oldukça yanlış bir yöntemdir.”
COVİD-19’U SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZ İÇİN MESLEK HASTALIĞI SAYACAK BİR KANUN DERHAL ÇIKARILMALI
“Yukarıdaki bulgular ışığında mevzuatın yeniden düzenlenmesi ya da gerekli düzenlemenin yapılmasını sağlayacak bir kanun çıkarılmasının gerekliliği ortadadır. Bu nedenlerle mevcut uygulamada yaşanan sorunların, iktidarın gerekli adımları atmamasının gerekçelerinin, komisyonun kanun tekliflerini görüşmek üzere toplanmama gerekçelerinin araştırılması ve sağlık çalışanlarımızın hak kayıplarına uğramamaları için yapılması gereken düzenlemelerin tespit edilmesi için bir Meclis araştırması açılması yerinde olacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.