Gündem Gazetesi

25 YAŞINDA İLK KEZ BİSİKLET SÜRDÜ, MİLLİ TAKIMA SEÇİLDİ

İşitme ve konuşma engelli 28 yaşındaki Ramazan Gürsoy’un hayat öyküsü, filmleri, dizi senaryolarını aratmıyor

20 Ocak 2020 Pazartesi 11:45

25 YAŞINDA İLK KEZ BİSİKLET SÜRDÜ, MİLLİ TAKIMA SEÇİLDİ

NE DUYDU NE KONUŞTU

Ramazan Günay, Muğla'nın Ula İlçesi’nin küçücük bir köyünde doğdu. Bebekken geçirdiği ateşli hastalık sebebiyle ne konuşabildi, ne de duydu.

13 YAŞINDA OKULLU OLDU

Ailesi yoksuldu, çocukken çobanlık yapıyordu. Karabörtlen’in güzel yürekli köylüleri hayatlarına dokundu, 13 yaşında okullu, 24 yaşında memur oldu.

 BİSİKLETİ BİLE YOK AMA ....

Üç yıl önce 25 yaşındayken ilk kez bisiklet sürdü.  Bisiklet Milli Takımı'nın formasıyla katıldığı yarışlarda Avrupa 4.'sü, ve Dünya 5.'si olmayı başardı, 2020'de şampiyonluğu hedefe koydu.  Ama O'nun hala bir bisikleti bile yok… Azmin ve umudun simgesi Ramazan’ın, sportif masraflarını karşılayacak bir kurumun yada kulübün desteğe ihtiyacı olduğu belirtildi.

whatsapp-image-2020-01-16-at-01.53.07-(1).jpeg

İşitme ve konuşma engelli Ramazan Günay’ın trajedi ile başlayan hayatı, köylünün ve ‘Devlet Baba’nın şefkatli elleri sayesinde değişti.
Muğla’nın Ula İlçesi Turgut Köyü’ndeki derme çatma bir barakada dünyaya gelen, çocukluğunda yoksul ailesinin fertleriyle birlikte çobanlık yapan Ramazan Günay, 13 yaşında şehir ve okulla tanıştı. 
Başarılarla taçlanan eğitim sürecinin ardından Devlet Hastanesi’nde işe başladı. 25 yaşında ilk kez bindiği bisiklet, O’nun film senaryolarını aratmayan hayat öyküsünde yeni bir sayfa açtı. İşitme Engelliler Bisiklet Milli Takımı sporcularının arasına adını yazdırdı. Avrupa 4.'sü,  Dünya 5.'si oldu. Ancak, şimdi 28 yaşında olan Ramazan Günay’ın kendine ait bisikleti yok. Bu yıl düzenlenecek organizasyonlarda Avrupa ve Dünya Şampiyonu olmayı hedefleyen Ramazan, bir kurumun yada kulübün kendisine sahip çıkmasını bekliyor, bunu hak ettiğini düşünüyor.  
Muğla'da yaşayan işitme ve konuşma engelli Ramazan Günay'ın hayat öyküsü ile azmi, “Kim Milyoner Olmak İster?” adlı yarışma programıyla gündeme gelen Ümmü Gülsüm Genç'in gülüşü gibi insanın içini ısıtacak cinsten.
 
whatsapp-image-2020-01-16-at-01.53.06.jpeg
GÜNDEM'in  sorularını işaret dili bilen arkadaşlarının yardımıyla yanıtlayan Ramazan Günay ve O'nun hayatına dokunan 'güzel' insanların anlattıklarına göre, filmlere konu olabilecek hayat hikayesi, Muğla'nın Ula ilçesinin 400 nüfuslu küçük bir köyü olan Turgut'ta başladı.
SULTAN-SÜLEYMAN'IN OĞLU
Çobanlık yaparak geçinmeye çalışan Sultan-Süleyman Günay çiftinin üçüncü ve son çocukları olan Ramazan, 1 Nisan 1992'de dünyaya geldi. Yoksul çiftin  derme çatma barakasında hayata gözlerini açan minik bebek, birkaç aylıkken geçirdiği ateşli hastalık sonucu babası gibi işitme ve konuşma engelli olarak hayatını sürdürmek zorunda kaldı. Çocukluğunda okula gitmek yerine anne ve babasına yardım etti, çobanlık yaptı.
YUSUF CURA KADERLERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Bir ağabeyi bir de kız kardeşi bulunan Ramazan ve ailesinin kaderi, komşu köy Karabörtlen'de yaşayan Yusuf Cura'nın 2004'te yardım elini uzatmasıyla değişti. Yusuf Cura, Günay'lara Karabörtlen'de 1,5 dönümlük arazi bağışladı, aile evini buraya yaptı.  Devletle irtibata geçildi, baba Günay'a malulen emekli maaşı bağlanması, çocukların okula başlaması sağlandı. Ramazan'ın duyması ve konuşması için hastanelere gidildi ama geç kalınmıştı, olumlu sonuç alınamadı. Ramazan, 2005'te Aydın Bozdoğan'daki Şair Fethi Bey İşitme Engelliler İlkokulu'nda eğitim görmeye başladı. Öğrenim hayatını Denizli Özel Eğitim Meslek Lisesi'nden birincilikle mezun olarak tamamladı. 13 yaşında şehirle, harflerle tanışan Ramazan, başarısından ötürü Almanya'da 3 haftalık işaret dili eğitimiyle ödüllendirildi.
25 YAŞINDA İLK KEZ BİSİKLET SÜRDÜ, MİLLİ TAKIMA SEÇİLDİ
Türkiye'ye döndüğüne devlet kurumunda işe girmek için sınava katıldı, güzel haberi doğum gününde, 1 Nisan 2015'te Karabörtlen'de aldı. Muğla Devlet Hastanesi'nin kadrosuna dahil oldu. Ailesine maddi katkıda bulunmanın mutluluğunu tadan Ramazan, 2016'da hayatında yeni bir sayfa daha açtı. Bir arkadaşının tavsiyesiyle ilk kez bisiklete bindi. İşitme Engelliler Bisiklet Milli Takımı seçmelerinde girdi, başarılı oldu, Ay-Yıldızlı formayı giymeye hak kazandı.
AZ ZAMANDA BÜYÜK BAŞARILAR
Üç yıl içerisinde ulusal ve uluslararası alanda çok büyük başarılara imza attı.
2017'de Samsun'da 55 ülkeden yüzlerce sporcunun katılımıyla gerçekleşen İşitme Engelliler Olimpiyatı'nda ilk yarış heyecanını yaşadı, 'yol sürüşü' kategorisinde 21. oldu.
2018'de Belçika'nın Danee kentinin ev sahipliği yaptığı Avrupa Şampiyonası'nda 'dağ sürüşü' kategorisinde yarışı 4. olarak tamamladı.
Son olarak geçtiğimiz Kasım ayında Gaziantep'teki Dünya İşitme Engelliler Şampiyonası'nda yol sürüşünde 5. oldu. Madalyası ve kupasıyla birlikte kürsüye çıkıp, 'Barış Pınarı Harekatı'na destek verdiklerini göstermek amacıyla takım arkadaşlarıyla birlikte asker selamını çaktı.
whatsapp-image-2020-01-16-at-11.16.24.jpeg
BİR BİSİKLETİM BİLE YOK
Ramazan Günay, hedeflerini anlatırken Ekim 2020'de Alanya'da gerçekleşecek Avrupa ve Dünya şampiyonalarında altın madalya alacağına inandığını belirtti. Kendisine ait bir bisikletin olmadığını kaydeden Ramazan, işaret diliyle şunları anlattı: “Hayatta bir çok şeyle çok geç tanıştım. Ama öğrendim ki, insan inanır ve çalışırsa her şeyi başarabilir. 25 yaşında ilk kez bisiklete bindim, sürmeyi öğrendim. Avrupa 4.'lüğü ve Dünya 5.'liği elde ettim. Her geçen dönem daha başarılı olduğumu biliyorum. Bu yıl altın madalya kazanacağıma inanıyorum. 
Fakat önemli bir sorunum var, kendime ait bir bisikletim yok. Antrenmanlarda da yarışlarda da benim olmayan bisikletlere biniyorum. Bir kurumun yada kulübün bana özel bir bisiklet sağlamasını istiyorum. Bunu hak ettiğimi düşünüyorum”
 
whatsapp-image-2020-01-16-at-01.53.07.jpeg
BAŞARILI OLDUĞU KADAR GURURLU
Günay ailesinin hayatına dokunan Karabörtlen'deki güzel insanlardan biri olan Özden Bedelce Çataroğlu, şunları söyledi: “Ramazan, benim hayatımda gördüğüm, tanıdığım, en zeki, en çalışkan, en azimli insanlardan biri. İnsan üstü çabasıyla geldiği nokta örnek olmalı. O'nu çok ama çok seviyoruz.  Aynı zamanda çok gururlu. Kimseye yük olmak istemiyor, aksine sevdiklerine yardımcı olmak, onlara maddi manevi katkı sağlamayı arzuluyor. Başarılarıyla bisikleti hak ettiğini ve verileceğini düşünüyor. Size anlatmamış ama, hala ailesine maddi destek sağlıyor. Yarış ve antrenmanlara gitmek için, ihtiyaç duyduğu enerji ve proteini almak için yaptığı harcamalar da O'nu çok zorluyor.. Bir kurum yada kulübün en azından bu ihtiyaçlarını karşılaması halinde mutlaka şampiyon olacaktır. O inanıyor, bizler de inanıyoruz.”
Facebook'la Yorumla

BENZER HABERLER