5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ
05 Nisan 2020 Pazar 11:22
Avukat, yargı önünde; gerçek ya da tüzel kişilerin haklarını savunan, hukuk ve yasa işlerinde yol gösterici nitelik taşıyan kişiye verilen mesleki unvandır. Avukat kelimesi Latince kökenli olup, tanık olarak mahkemeye çağrılan kimse, savunucu anlamlarına gelmektedir. Avukatlık mesleği, hukuk öğrenimi görmüş, avukatlık stajını tamamlamış ve yasaların gerektirdiği koşulları taşıyan kimseler tarafından icra edilir.
1136 numaralı kanunda, ‘kamu hizmeti ve serbest meslek’ olarak tanımlanan avukatlık mesleği, temel olarak, hukuki mesele ve anlaşmazlıkların yasalara uygun bir şekilde çözümlenmesini sağlayan şahısları temsil eder. Mesleki yükümlülükleri ise şu başlıklar altında toplanabilir; Davaların takibine ilişkin işlemleri yürütmek ve sonuçlandırmak, İlgili hukuki konularda istenildiği takdirde hukuki görüş beyan etmek, Kurumun menfaatlerini koruyucu, anlaşmazlıkları önleyici hukuki tedbirleri almak, anlaşma ve sözleşmelerin bu esaslara uygun olarak yapılmasını sağlamak, Sözleşme ve şartname taslaklarını, kurum ile üçüncü kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin işleri inceleyip hukuki mütalaa bildirilmek, Hukuki süreçlere (karar tashihi, itiraz, temyiz, vb.) ilişkin iş ve işlemleri yürütmek Bütün anne babalar, bir yandan evlatları avukat olsun ister. Diğer yandan hiçbirisi, çocuklarının hırsıza, dolandırıcıya, katile bulaşmasını istemezler…
İnsanlar avukatlardan dert yanarlar. İhtiyaç duyunca da mumla ararlar… Avukatlık çok keyifli bir meslektir. Ancak sadece keyif için yaparsan…
Avukat, yalan söylüyorsa, müvekkilinin gözünde adamın dibi, karşı tarafın gözünde ise üçkâğıtçının tekidir…
İyi avukat, yılanı deliğinden çıkarmak için uğraşmaz. Deliği tıkar. Yılanı çıkabilmek için yalvartır…
Müvekkillere göre dava kazanılınca, zaten kazanılacak davadır, avukat bir şey yapmamıştır. Kaybedilince ise avukat işini yapmamıştır. Hukuk herkese bir gün lazım olur. O gün de derdinize, sevmediğiniz o avukatlar çare bulur…
Avukatın yazdığı iki sayfalık dilekçeye “Bunu ben de yazardım, bu kadar para alınır mı?” derler. Dilekçede geçen tek bir cümlenin bile milyonluk davanın seyrini değiştirebileceğini bilmezler…
Avukatlık mesleğinde, hem zengin olayım, hem de keyif alayım demeniz mümkün değildir. Müvekkilinin bütün dertlerini kendi dertleri gibi gören avukatlar, sonunda dert yükü olup çıkarlar…
Avukatlık mesleğinde, “sonuç” garantisi değil, “süreç” garantisi vardır…
Sadece cahil cesareti olan avukatlar “Yüzde Yüz bu davayı kazanırım” derler… Dünyadaki en tehlikeli insan, sadece hukuk bilen hukukçudur. Hak ve adalet duygusundan yoksun birinin elinde, hukuk bilgisi, çok tehlikeli bir silahtır… Hasım vekili düşman görüp, düşmanca hareket eden avukatlar, meslek onurundan yoksun olanlardır…
Avukatlar, müvekkillerinin, sadece hukuken haklı olup olmadıklarına bakarak değil, vicdanen de haklı olduklarına kanaat getirmeden iş kabul etmemelidirler. Aksi takdirde kötünün, hukuk gücünü arkasına alıp iyiyi sömürmesine vesile olmuş olurlar…
5 Nisan Avukatlar günü kutlu olsun….
Sağlıklı kalın huzurlu kalın hoş cakalın…