Kabulde, “Demokratik Sol Parti siyasetin ve toplumun sığınabileceği en güvenli limandır.” diyen AKSAKAL, 31 Mart seçimleri ile birlikte ülke siyasetinde etkin bir konuma geleceklerini, yoksulluk ve kentsel katliamların önüne geçeceklerini söyledi. Basın mensuplarına bir açıklama da yapan AKSAKAL şunları söyledi:

 

Bildiğiniz gibi Türkiye 24 Haziran seçimlerinden itibaren egemen irade tarafından “değişim ve dönüşüm” stratejisi çerçevesinde iki partili sisteme yönelik yürüyüşüne devam ediyor.

 

İşte bu yerel seçimler sürecinde de sürdürülen sözde ittifak yapılanmaları AKP Genel Başkanı sayın ERDOĞAN’ın “pazara kadar değil, mezara kadar” ifadesiyle bir sonraki aşamasına yönelik işaretlerini göstermektedir.

 

En yakın zamanda Millet İttifakı da bu noktaya getirilecektir.

 

Şunu açıkça belirtmeliyim ki, bu sözde ittifak girişimleri seçmen ve halk düzleminde karşılık bulmamış, kendisini bu ittifaklarda ifade edemeyen toplum yeni arayışlara yönelmiştir.

 

Bu arayışların adresi olarak DSP’nin öne çıkması, her ne kadar bazı misyon sahibi kesimlerde huzursuzluk yaratmış ise de, esasen hayatın olağan akışına uygun bir sonuçtur.

 

Zira Türkiye siyasetinde halkın gönlüne girebilmiş ve hiçbir şekilde doğrultusunu bozmamış, dik duruşuyla sadece Türkiye değil, dünya siyaseti karşısında da saygınlığını koruyabilmiş DSP, devlet tecrübesiyle tüm bu sıkıntıların üstesinden gelebilecek bir partidir.

 

Halkımız bunu biliyor, siyaset kurumu içinde yer alan aktörler de bunun farkındadır.

 

Eğer demokrasinin erdemine ve gereklerine inanıyorsak ve bu konuda samimiysek yurttaşların anayasal hakları olan seçme ve seçilme hakkını kullanmalarına farklı anlamlar yüklenmemelidir.

 

Geçmiş dönemlerde başta Eskişehir ve Ordu olmak üzere 64 yerde Belediye Başkanlarımızın görev sürelerini tamamlamadan CHP’ye geçmelerini DSP olarak nasıl olgunlukla karşıladıysak bugün için DSP’yi tercih eden yurttaşları ve DSP’yi “tukaka” ilan etmeye çalışanlardan aynı olgunluğu bekleme hakkımızın olduğunu belirtmek isterim.

 

DSP olarak 81 ilde kendi adaylarımızla seçimlere katılacağımızı her fırsatta altını çizerek ifade ediyoruz.

 

Fakat ne ilginçtir ki, kendilerini cumhuriyetin, demokrasinin, hak-hukuk ve adaletin sahibi olduğunu iddia edenler başta olmak üzere, derin mekanizmaların tebliğcisi bazı siyasi medya organizasyonlarının bugünkü hezeyanları ibret vericidir.

 

DSP’nin tüm yasal kriterlere sahip olduğu halde 24 Haziran seçimlerine girmesine neden izin verilmediğini tartışmaları gerekirken, 31 Mart seçimlerine girmesine neden izin verildiğini sorgulamaya kalkışması bu iddialarımızın açık delilidir.

 

Ancak bizim DSP olarak kavgayla, gürültüyle işimiz olmaz. Ama hakaret ve iftiralar karşısında uysal koyun da değiliz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

 

Bundan sonraki süreçte de DSP ilkelerini benimseyecek ve DSP kriterlerinde görev yapabileceğine güveneceğimiz yurttaşlarımızla buluşmaya devam edeceğiz.

 

Bugün de Marmaris halkının taleplerini ve isteklerini görüştük.

 

Marmaris Belediye Başkanı Sayın Ali ACAR, hizmetlerinin devamını sağlayabilmek adına yeniden bu göreve aday olmak istediğini, ancak bizce merak konusu olmayan gerekçeler yüzünden mensubu bulunduğu partiden ayrıldığını belirterek barışın, kardeşliğin, dürüstlüğün timsali olmuş Demokratik Sol Parti’den Marmaris Belediye Başkanlığına aday olma dileğini bizimle paylaştı.

 

Kendilerinin, Marmaris halkından aldığı bu görevi layıkıyla yerine getireceğine, demokratik sol programa ve DSP kültürüne bağlı kalacağına, 31 Mart’ta akgüvercinli DSP bayrağını Marmaris Belediyesine dikeceğine yönelik verdiği sözü yerine getireceğine olan inancımızla partimizin Marmaris Belediye Başkanı olarak başvurusunu aldık.

 

İnanıyorum ki Marmaris’te DSP’nin CUMHURİYETKENT – Umudun Projeleriyle güneş daha bir güzel doğacak.