AVA GİDEN AVLANIYOR…
25 Nisan 2018 Çarşamba 11:35
İnsanın sinir sistemi diğer canlılar gibi, doğal tehlikelere karşı saniyeler içinde tepki veremeseydi, kim bilir dünyada şimdi böyle bir cins olmazdı.
Siyaset de gerekli tepkiyi gerekli zamanda verme sanatıdır.
AKP-MHP İttifakı, önümüzdeki seçimlerde, Tayyip Erdoğan’ın başkan olması için bütün tedbirleri aldıklarını düşündükleri bir anda CHP, beklenmedik bir manevra yaptı. Meclis’te beş milletvekili bulunan İYİ Partiye ödünç 15 milletvekili vererek onun Meclis’te grup kurmasını, böylece seçimlere katılmasını güvence altına aldı.
“Cumhur İttifakı” denilen cephede bir telaş, bir korku! Kaba etlerine çuvaldız batırılmış gibi koro halinde bağırmaya başladılar. CHP’ye, İYİ Parti’ye ve sözü edilen milletvekillerine demediklerini bırakmadılar. Korkunun dağları sardığını buradan anlamak mümkün.
Bu seçimler gerçekten de hem AKP, hem MHP için kendilerinin de sık sık dile getirdikleri gibi bir “beka” yani varlık yokluk sorunudur. Bu nedenle seçimler için kesenin ağzını nasıl açmışlarsa, ağızlarını da açıp sözlüklerinde ne kadar hakaret kavramı varsa ortaya dökmekten başka çareleri yoktur. Böyle durumlar için “Dinime dahleden bari Müselman olsa” denir.
Aldığın olağanüstü önlemlerle, olağanüstü hal koşulları altında, demokrasi isteyenler için toplantı ve gösterileri yasaklarken, muhalefet milletvekillerinin ve belediye başkanlarının, gazetecilerin bir kısmı hapisteyken, üstelik karşında bölük pörçük bir muhalefet varken, beş yüz metrelik seçim koşusuna yüz adım önde başlıyordun. Esas umudunu muhalefetin birleşemeyecek olmasına bağlamıştın.
Daha üç gün önce (20 Nisan) “Erdoğan’dan Kurtulmanın Yolu” başlıklı yazımda, muhalefetin ne yapıp yapıp tek aday üzerinde birleşmesi gerektiğini yazmıştım. Hem de hiç gecikmeden. Akıl için yol birdir derler.
Muhalefetin merkezlerinden ikisi CHP ile İYİ Parti, şimdi anlamlı bir ilk adım attı ve demokrasi yanlılarında umudu çoğalttı, diktatörlük peşinde koşanların ise yüreğini ağzına getirdi.
Bunun devamı gelmelidir. İrili ufaklı bütün muhalefet, Türk Kürt Arap, Sünni Alevi, laik mütedeyyin, sağcı solcu liberal demeden diktatörlüğün karşına tek bir adayla dikilmelidir. “Şuna değmiş buna değmemiş” diyecek ve geçmiş işleri kurcalayacak bir zamanda değiliz. Herkes için özveri zamanıdır.
Günümüzde yalnız demokrasiyi geri getirmenin değil vatanseverliğin de temel şartı budur.