Bahçeli'den sert eleştiri
MHP Lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Türk milleti bizatihi Başbakan tarafından soyulmaktadır. Devlet hazinesi, hırsızların sevk ve idaresindedir" dedi.
04 Şubat 2014 Salı 13:28
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MHP'nin 45 yıllık yürüyüşünde siyaseti zenginleşme aracı olarak görmediğini söyledi.
Merkez Bankası’nın hiçbir hesap ve hedefinin tutmadığını anlatan Bahçeli, "Bozulan fiyat istikrarı, tutturulamayan enflasyon hedefleri, sağlanamayan finansal istikrar ve çarpıklaşan makroekonomik denge Merkez Bankası’nın inandırıcılığını yerle bir etmiştir. İktidar, Merkez Bankası’nın bağımsızlığıyla oynadıkça ekonominin güvenlik duvarları bir bir yıkılmıştır" dedi.
Merkez Bankası Para Politika Kurulu'nun faiz artırımı kararına değinen Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl rest çektiği faiz lobisinin hükümeti şaşkına çevirdiğini, sunulan geniş imkanlardan azami derecede yararlandığını söyledi. Bahçeli, "Başbakan Erdoğan’ın faizlerdeki anormal artışlarla ilgili sorumluluğu Merkez Bankası’na yüklemesi kaypak ve korkak bir politikacı kurnazlığıdır. Faizlerin gerilediği, enflasyonun düştüğü zamanlarda bunu hükümetinin başarısı şeklinde propaganda yapan bu zihniyetin, hava değişince anında Merkez Bankası’nı satması hiç kimseyi inandırmayacaktır" diye konuştu.
"Kireç suyuna bastırsak aklanamazsınız"
Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’a göre AK Parti'de çete reislerinden, faiz lobisinden, vaiz lobisinden talimat alan milletvekilleri bulunduğunu ve bunların ihanet içinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Başbakan AKP’ye bazı tuzlukların sızdığını da açıklamıştır. Bu aralar her lafını ihanetle bitiren Başbakan, kendisinin Türk milletine karşı hakaretlerini, bölücü ve yıkıcı unsurlarla işbirliğini, hırsızlığa kol kanat germesini nasıl tanımlamaktadır? Tuzluğa ihanet diyen Başbakan; PKK’nın turnikesi, Barzani’nin tutsağı, Ermenilerin tuğlası, Rumların tuğrası, haçlıların tutkunu, Türk düşmanlarının turfandası, vatansızların turbosu olmayı nasıl izah etmektedir? İşin açıkçası, bugüne kadar AKP’ye PKK’nın sızdığını, BOP’un ambargo koyduğunu, küresel hesapların tutunduğunu, İmralı canisinin yapıştığını biliyorduk da tuzlukların sızacağını hiç düşünmemiştik. Başbakan Türkiye’nin başına musallat olan gelmiş geçmiş en ciddi siyasi afettir. Sayın Başbakan şunu bil ki seni ve hükümetini Tuz Gölü’ne atsak, kireç kuyusuna bastırsak, sabun deryasına soksak, ardından da Van Gölü’nde durulasak, yine aklanamaz, yine de temizlenemezsiniz."
"Millete küfredenlerin burunlarından getireceğiz"
Başbakan Erdoğan'ın medya şirketlerinin el değiştirmesinde aktif rol oynadığının anlaşıldığını ifade eden Bahçeli, "AKP’nin kuytusuna yatarak banka hesaplarını dolduran, usulsüz yollarla devletten ihale alan işadamları, tansiyonu çıksa da yüzleri simsiyah olsa da geceleri uyumakta zorluk çekseler de kendilerinden istenen yüz milyonlarca doları Başbakan’a tıpış tıpış vermişlerdir. Türk milleti bizatihi Başbakan tarafından soyulmaktadır. Devlet hazinesi hırsızların sevk ve idaresindedir" ifadelerini kullandı.
İnternette ses kayıtları yayınlanan işadamlarının millete sinkaflı küfür ettiğini anlatan Bahçeli, "Türk milletinin alın terini çalıp da ardından dönüp ağza alınmayacak küfürler yağdıranları asla unutmayacağımızı, yeri ve zamanı geldiğinde kursaklarından geçen haramı burunlarından getireceğimizi herkes iyi bilmelidir" dedi.
"Hükümetin telefon dinlemeleriyle ilgili kanun değişikliği hazırlığı"
Erdoğan'ın Türkiye’yi telekulak çetelerinin emrine soktuğunu öne süren Bahçeli, şunları söyledi:
"Korku devletinin sütunlarını diken bu şahıs, 'her tarafı böcek sardı' diyerek ön almaya çalışmakta, kendisini masum göstermeye çabalamaktadır. Halbuki AKP iktidarı, Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olasıya kadar hiç kimse hukukta sınırları çizilen alanın dışına çıkarak dinleme ve gözetleme yapmamıştır. Ortam dinleme alışkanlığı, teknik takip bugünkü kadar kontrolsüz, bugünkü kadar kuralsız olmamıştır. Başbakan, kazanına ne koyduysa çömçesinden de o çıkmıştır. Başkalarını dinlerken hiç sesi soluğu çıkmayan Başbakan’ın, bugün 'ofisime böcek konulmuş' demesi acizliğin değilse bile, özel hayata saygı duymayan sicilinin eseridir. Şimdilerde ses kayıtlarının internet pazarına düşmüş olması, elbette özel hayatın dokunulmazlığı açısından kayıptır. Fakat bu yolu Başbakan ve etrafındaki iki ayaklı böcekler çoktan açmıştır.
Bir zamanlar, yüksek yargı üyelerinin konuşmaları çarşaf çarşaf sızdırıldığında Başbakan tepki vermemiştir. Genelkurmay başkanlarının, kuvvet komutanlarının, ordu komutanlarının, donanmadaki yüksek rütbeli subayların telefon görüşmeleri afişe edildiğinde Başbakan’ın çıtı çıkmamıştır. Siyasi parti genel başkanlarının, milletvekillerinin, gazetecilerin, öğretim üyelerinin, yazarların, hülasa herkesin dinlendiği anlaşıldığında Başbakan oralı bile olmamıştır. Mahkeme kararı olmaksızın sözde darbe davalarında kullanılmak üzere önüne gelen izlenmiş, özel hayatlar delik deşik edilmiş ama Başbakan üç maymunu oynamaktan hiç gocunmamıştır.
Başbakan Erdoğan tüm bunlar olduktan sonra, ilk defa 2012 yılının Aralık ayının son günlerinde ofisine böcek koyulduğunu duyurmuştur. Böcek sürüsü yolunu şaşırmış, orada burada gezerken sonunda Başbakan’ı da dinleme kafesine almıştır."
"Pakete demokratik demek, demokrasiye ihanettir"
Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, yasa dışı dinlemelerin önüne geçmek için yeni bir düzenlemenin arifesinde olduklarını açıkladığını anlatarak, "Başbakan ve hükümetinin telefon dinlemeleriyle ilgili kanun değişikliği hazırlığı bulaştıkları rüşvet ve yolsuzluk iddialarını örtme sinsiliğine hizmet etmektedir" dedi.
Türkiye'nin etrafındaki terör kuşatmasının önüne geçilememesi halinde, devletin bugünkü yapısını, toprakların bugünkü halini ve milletin bugünkü beraberliğini korumanın mümkün olmadığını dile getiren Bahçeli, "Başbakan’ı uyarıyorum, ülkemizin içinde bulunduğu yakın coğrafyada yaşanan gelişmeler Türkiye’nin sürüklendiği olumsuz süreci hızlandırıcı rol oynamaktadır. Buna karşı tedbir almamak, çözülmeye, bölünmeye ve dağılmaya meyyal bir siyaset izlemek en büyük ihanettir" dedi.