İnstagram Fenomenlerine yapılmış olan iğrenç linç girişiminde, olayların ve konuların farklı yollara çekildiğini düşünüyorum. Dernek adı altında kurulmuş, kesinlikle kendine prim yapan kesime asla taviz vermiyorum. 

 

Öncelikle aile büyükleri size söylüyorum. Çocukların ellerine verdiğiniz tablet ve telefonları alın. Çocukları susturmak için yaptığınız bu yanlışı önce sizler fark edin ! Uygun bulmadığınız kişileri takip etmeyin. O çocukların iyi ya da kötü medyada paylaşım yapan insanlarla işi ne? Olmamalı zaten! " +18 ibaresi koyun " diyorlar. Siz -ki sosyal medya düşmanlarısınız. Başarı gaspçılarısınız. Sizlere asla saygı duymuyorum. Kimsenin özel hayatına giremez ve paylaşımlara engel olamazsınız. Bakmazsanız görmezsiniz.

 

Sokaklardaki davranışlara da filtre koyun herkes +18 ibaresi geçirsin üzerine öyle gezsin. Siz önce çocuk istismarında bulunan hainlere öncelik verin, adalet sağlayın, hayvanlara işkenceler yapanlara derslerini verin, vicdanlarınızı sorgulayın önce be! Cümlenize ekleyeceğiniz kelimeniz kalmadığında, " size bir şey demiyorum benim sizinle bir derdim yok! " Deyip, kenara çekilemezsiniz... Kendi ile çelişen insanların bana yada bize ders vermeye hakkı bile yok. 

 

Sunucu bir hanım efendi. Programında, alalen " sizin konuşmanız bozuk evde çocuklar sizin gibi konuşuyor, geziyor olabilir " demesi kadar iğrenç bir cümle daha duymadım. Yani siz ölün, konuşmayın cinsiyetiniz belli değil, kötü örneksiniz diyorsun. Hemde üstü kapalı bir şekilde. Türkiye de onca olay varken, insanların bu konuyla ilgilenmeleri komik geldi bana ve aklımın erdiğince eleştiride bulunmak istedim. Buda benim doğrum. O çocuğun eline tableti verme, telefonu verme bırak çocuğun, çocuk gibi ağlasın. Doğruyu, yanlışı otur öğret! İzlesinler demiyorum. Evet izlemesinler ama sen ona onu açmadığın sürece görmeyecekler zaten. Siz bi kendinize gelin. Başka konular bulun, rahatsız olduğunuz şeyleri takip Edip Edip sonra şikayet etmeyin. Haddinizi bilin.

 

Sevgi ve saygıyla kalın. Kalbinizi kirletmeyin ve asla kendinizden taviz vermeyin. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere...