Başbakan Yardımcısı Arınç Manisa'da (3)
Arınç: "Bizi yolsuzlukla itham ediyorlar... Bize tutmayacak tek leke yolsuzluktur. Çünkü bizim partimizin varlık sebebi yolsuzlukla mücadeledir"- "Biz siyasi bir partiyiz, üzerimize herşey söylenir, herşey atılır. Yapabildiğimiz kadar bunlara karşılık ver
02 Şubat 2014 Pazar 18:13
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bizi yolsuzlukla itham ediyorlar... Bize tutmayacak tek leke yolsuzluktur. Çünkü bizim partimizin varlık sebebi yolsuzlukla mücadeledir" dedi.
Arınç, Atatürk Spor Salonu'ndan düzenlenen partisinin Manisa ilçe belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, geçmişte parti kapatmanın kolay olduğunu, AK Parti'nin parlamentoda 346 milletvekili varken ve tek başına iktidarken 2008 yılında kapatılmak istendiğini belirterek, "12 Eylül'deki referandumda anayasanın çok önemli maddelerinin değiştiğini ve kendilerinin dimdik ayakta kaldığını" söyledi.
"Şimdi içlerinden, dışlarından bir takım suçlamalarla AK Parti'yi hiç olmadık bir yerden lekelemeye çalışıyorlar" diyen Arınç, şöyle devam etti:
"Aynen 2009'da Manisa belediye başkanlığı seçiminde yaşadıklarımız gibi. Bazı bakanların, onların çocuklarının yolsuzluk yaptığından bahsediyorlar. Keşke sadece bununla sınırlı kalsalar, tüm hükümeti yolsuzluk yapan bir hükümet gibi gösteriyorlar. Tüm AK Parti camiasını bu yolsuzlukları koruyan bir parti olarak gösteriyorlar, bu vicdansızlıktır. Suç ve ceza şahsidir, oğlunun yaptığından babasının, babasının işlediği suçtan eşinin hiçbir zaman ceza görmemesi gerekir. Bizi yolsuzlukla itham ediyorlar... Bize tutmayacak tek leke yolsuzluktur. Çünkü bizim partimizin varlık sebebi yolsuzlukla mücadeledir. Bugüne kadar mücadele ettik ve başarılı olduk. 55 tane mafya ve çete örgütünü batıran, sorumlularını cezaevine götüren yargının arkasında hükümetimizin siyasi iradesi vardır."
Yolsuzluk yapacak olsalar, katrilyonluk yatırımın hangi bütçeden karşılanacağını soran Arınç, bir kuruş devlet malının bile zarar görmemesi, yatırıma dönüşmesi için elinden geleni yapanlara yolsuzluk suçlaması yapmanın büyük vicdansızlık olduğunu ifade etti. Arınç, "Elbette insanız, beşeriz, hata yapabiliriz, aldanabiliriz. Birilerinin teklif ettiği bizi yoldan çıkarmış olabilir, bu bir kişi olabilir, iki kişi olur, beş kişi olur, ben bilemem. İnsan her zaman imtihanla karşı karşıyadır. O imtihanda başarısızlığa uğrarsa o kişi, hesabını Allah'a karşı verecektir. Ama bir hukuk devletinde mahkemelerde de verecektir. Bu en yakınımızda olan birisi olsa bile farklı düşünmeyiz. Yanlış yapan hesabını verecek, cezasını görecek, biz bunu söyleriz. Hiçbir zaman kötü iş yapanların arkasında durmayız" dedi.
-"Asıl zarar gören sizler olursunuz, camialar olur, topluluklar olur"
"AK Parti'yi bu seçimlerde yıpratmak belki bu suçlamalarla mümkün olacak" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü bu suçlamaların içerisinde bugüne kadar dostluk içerisinde geldiğimiz, birbirimizle kucaklaştığımız, hala da birbirimizi çok sevdiğimiz insanların içerisine karışmış kötü ve kötüler olabilir. Bu büyük kitle bizim kardeşlerimiz, bugüne kadar hiç uzak düşmedik, bundan sonra da düşmeyeceğiz. Onların inancına, millet sevgisine, hizmet aşkına sadece saygı duyuyoruz. Bu hizmetlerin içerisinde onlarla beraber bugüne kadar bulunduk, bundan sonra da bulunmaya devam edeceğiz. Ancak hükümeti yıpratmak, hükümet hakkında komplo hazırlamak, hükümeti suçlamak için birileri 'ben de onların içerisinden çıktım' diye ortaya çıkarsa, biz bu büyük kitleyi bir kenara koyar, bu yanlış yapanların hukuk karşısında hesaplarını sorarız. Hiç kusura bakmayın, AK Parti'yi sokakta bulmadık, bu hükümeti sokakta kaybetmeye niyetimiz yok. Bu hükümet olacak ki sizler de çok daha fazla hizmet yapabileceksiniz. Bu hükümet olacak ki sizler de rahat bir nefes alacaksınız, inancınızı yaşayacaksınız, yeni gençler yetiştireceksiniz, yurtlar, kurslar açacaksınız. Bugüne kadar bizlere teşekkür üstüne teşekkür ediyor, sabahlara kadar özel dualar yaptırıyordunuz. 'Sizin hükümetiniz zamanında ve sizin sayenizde biz bu güzel günler günleri gördük, Allah bin kere razı olsun, daha çok çalışıyoruz, suçlanmıyoruz, kötülenmiyoruz, hakaret görmüyoruz, tüm dünyaya hizmet götürüyoruz'… Bu söyledikleriniz ne kadar doğruysa bugün de aynı sözlerinizin geçerli olması için AK Parti'yi yıpratmamak, tökezletmemek, AK Parti hakkında komplo yapanları elinin tersiyle itmek gerekir. Biz siyasi bir partiyiz, üzerimize herşey söylenir, herşey atılır. Yapabildiğimiz kadar bunlara karşılık veririz ve eğer zarar göreceksek, siyasi olarak zarar görürüz. Ama bu kötülükleri yapanlar, kendilerine, cemaatlerine, camialarına, başlarındaki çok sevgili insanlara ne kadar daha büyük zarar verdiklerini düşünsünler. Siz bana seçimi kaybettirirseniz ben de bunun karşılığını bir başka seçimde alırım. Ben öyle bir partiyim ki düştüğüm yerden kalkmasını, dimdik durmasını bilecek güçteyim. Ama siz eleştirilecek bir noktaya gelirseniz, başka cemaatlerin sizin hakkınızda söyledikleri her gün konuşulacak hale gelirse, bugüne kadar kimsenin saygıda kusur etmediği o muhterem büyüklerinize karşı eleştiriler, eleştiri dozunu aşmaya başlarsa asıl zarar gören sizler olursunuz, camialar olur, topluluklar olur. Ben biliyorum ki Türkiye'de bir tek cemaat yok, onlarca cemaat var ve onların güzel insanları da hizmet ediyorlar, onlar şu anda AK Parti'nin etrafından büyük bir kenetlenme içerisinde."
Arınç, AK Parti'nin bu seçimde alacağı oyun bir mislini daha alması halinde Türkiye'de artık hiç kimsenin fitne ve fesat peşinde koşamayacağını kaydederek, "İçeride ve dışarda hiç kimse bu hükümetin gücünden hiçbir zaman kaybettiğini göremez" dedi.
Siyasi parti olduklarını dile getiren Arınç, şunları ifade etti:
"Biz de bir siyasi partiyiz, iktidarız. Demokrasi öyle bir hikmetli iştir ki seçimlerde başarısız olabilir, iktidara elveda diyebilir, Türkiye'yi başka partiler yönetmeye başlayabilir. Milletin takdirine söyleyecek hiçbir şeyimiz yok. Ama en azından akşam şunu 10 dakika düşünün, şu hükümetin bugün gittiğini görseniz kim gelecek Allah aşkına. Parlamento içerisindekilerin toplanıp geldiğini düşünün. ANAP-DSP-MHP hükümetini görmüştük. Şimdi CHP, MHP, BDP hükümeti kurulacak dense siz yatağınızdan fırlayarak kalkar, heyecan içerisinde, ter içerisinde kalmış bir insan olarak Allah'ım bizi muhafaza et dersiniz. Bunlar ülkeyi yönetmesini, hizmet etmesini bilmez, bütçe kullanmasını, havuzlardan milletin tarlasını sulamayı, yüksek hızlı tren bilmez, havaalanı yapmayı, Türkiye'nin her yerine uçmayı bilmez, 2023'te 25 bin dolar milli gelir hedeflerini bunlar bilmez. Düşünemez bile, bunların hedefleri kendi boyları kadar, hedefleri yok, ufukları yok. Ülke perişan olur. AK Parti'nin karşısına en az AK Parti kadar başarılı bir partiyle iktidarı getireceksiniz, biz ondan sonra milletin takdiri böyleymiş diyeceğiz. Üç ay maaş ödeyemezsiniz, adım gibi biliyorum. Emeklileri perişan edersiniz siz. Enflasyonu azdırırsınız siz, 11 yıl öncesi gibi yüzde 139 faizli tahvil satmaya başlarsınız. Yine altı sıfırlı, yedi sıfırlı paralar… Allah korusun. Buna cevabı, bu seçimlerde daha çok çalışmak, halkımızla daha çok kucaklaşmak ve bütünleşmek, oyumuz yüzde 40 olacaksa, 50 olacaksa onun üzerine çıkmak. Dünyaya mesaj vereceksiniz, diyeceksiniz ki 'AK Parti hükümetinin icraatlarından memnunuz, Başbakanımızı seviyoruz, hükümetimiz başarılıdır, şimdi de büyükşehirlerde, belediyelerde AK Parti'nin hizmetini hep beraber göreceğiz.' Dünya bundan dersini alır, Türkiye'dekiler zaten çoktan gitmiş olur."
Arınç, Manisa'da çok güzel bir seçime gidildiğini, değerli adayların olduğunu ifade ederek, "Hüseyin Tanrıverdi Manisa'nın çok değerli bir evladı. Üç dönemdir milletvekili, genel başkan yardımcısı olarak Türkiye'deki iki bine yakın belediyeyle ilgilenen biri. AK Partinin koyduğu böyle bir adaya başka partiler sahip değil. Büyükşehir belediye başkan adayımızın etrafında kenetleneceğiz. AK Parti'nin bayrağı en yükseklerde dalgalanacak, büyükşehir belediye başkanlığını biz kazanacağız" dedi.
AK Parti Manisa Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Tanrıverdi de, Manisa'nın AK Parti'yle büyükşehir olduğunu, CHP ve MHP'nin Büyükşehir Yasası'nın çıkmasını istemediğini, CHP'nin yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğünü ifade etti.
Yasanın Türkiye'yi böleceğinin savunulduğunu aktaran Tanrıverdi, "Eyaletlere ayıracaklar, köyler kapanıyor, hizmetler gelmeyecek diye kafa karıştırıyorlardı. Bu yasa Türkiye'yi bölen bir yasa olmad, bütünleştiren bir yasa oldu. Büyükşehir yasası hizmetleri aksatan değil, daha ileri noktalara taşınmasını sağlayan bir yasa. Dün karşı çıkanların bugün Dağyenice köyüne bir durak, iki oturak koyarak büyükşehir belediyesinin faziletlerini anlatmaya çalıştığını görüyoruz. Siz benim hemşehrilerimi, afedersiniz, enayi mi zannediyorsunuz?" diye konuştu.
Toplantıda Ahmetli için Ahmet Alhan, Akhisar için Salih Hızlı, Alaşehir için Adnan Özdişçi, Demirci için Selami Selçuk, Gölmarmara için Kamil Öz, Gördes için Muhammed Akyol, Kırkağaç için Yaşar İsmail Gedüz, Köprübaşı için Zafer Mergen, Kula için Selim Aşkın, Salihli için Hüsnü Tuğrul, Sarıgöl için Ali Aybal, Saruhanlı için Hüseyin Yaralı, Selendi için Muhammed Akcan, Soma için Hasan Ergene, Şehzadeler için Ömer Faruk Çelik, Turgutlu için Mustafa Serhat Orhan, Yunusemre için Mehmet Çerçi olarak açıklanan belediye başkan adayları tanıtıldı.
(Bitti)
Muhabir: Halil Şahin
Yayınlayan: Serdar Yılmaz