Başbakanımız zalime 'Zalimsin' diyebiliyor
Başbakan Yardımcısı Arınç, "Artık Türkiye’nin başbakanı, mazlumlar temsilcisi olarak, zalimlere 'Sen zalimsin' diyebiliyor" dedi.
02 Şubat 2014 Pazar 17:08
Arınç, Atatürk Spor Salonu'ndan düzenlenen partisinin Manisa ilçe belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, duaları, destekleri ve güveniyle 40 yılı aşkın zamandır siyasetin içinde olduğu Manisa'da aday tanıtımı heyecanı yaşamaktan ayrı bir mutluluk duyduğunu belirtti.
Manisa'nın her zaman AK Parti'ye güvendiğini, AK Parti'yi desteklediğini ifade eden Arınç, AK Parti'nin adaylarının sırtını sıvazladığını, güvendiğini, kucakladığını kaydetti.
Yeni bir seçime gidildiğine dikkati çeken Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büyükşehir yasasını çıkararak Manisa'yı büyükşehir yapan AK Parti'dir. Bu iki kere iki, dört. 16 büyükşehire 14 daha ekledik. MHP karşı çıktı, CHP karşı çıktı. Manisa büyükşehir olmasın dedi, söylediklerini özeti bu. CHP Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Yasayı iptal edin dedi, hamd olsun mahkeme talebi reddetti. Manisa'nın büyükşehir olması kesinleşti. Bunun mimarı AK Parti, mimarı Hüseyin Tanrıverdi. Manisa'yı büyükşehir olmaya layık görmeyenler şimdi neler yapıyorlar. Hafta sonu Manisa dışında… Hafta içi birkaç makyaj iş yaptılar. Bir 5 yıllık AK Parti'nin belediyecilik dönemine bakın, 50 yıldır yapılamayanları biz yapmıştık. Bugün TOKİ'leri buraya getiren biziz. Alt-üst geçitleriyle, haliyle yollarıyla çok gayret sarf ettik. Ne hikmetse hizmet belediyeciliğini bilmeyenler yalan iftira ile belediye kaybettirdiler. Aynı acıyı bir daha yaşamayacağız inşallah."
"Biz eserlerimizle konuşuyoruz"
30 Mart seçimlerinin karanlıkların gidişi aydınlıkların gelişi olacağını belirten Arınç, belediyeciliğin en iyisini bildiklerini ifade etti. İnsan doğumundan ölümüne kadar belediye hizmetlerine muhtaç olduğunu, sokağın çamurundan, tozundan sosyal ve kültürel alanlara yapılacaklardan belediyelerin sorumlu olduğunu kaydeden Arınç, "Allah’ın dediği ve takdirinin her şeyin üzerindedir. Bize belediye kaybettirenlerin hepsini biliyorum. Yalan CD’ler mektuplar ne ararsanız... Şu anda siyasette izleri bile kalmadı, gelmek istediklerin yere gelmediler. Allah iftira atanların hepsini kapkara yaptı. Hile yaparsanız Allah hesabını sorar. Seçim kaybettirenlerin hiçbiri amaçladığı yere gelemedi. Dürüst, ahlaklı ve namuslu olacak, gıybet ve iftira etmeyip eserlerinizle konuşacaksınız. Biz eserlerimizle konuşuyoruz" dedi.
"Bizim başbakanımız 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu, adeta milattan önce ve milattan sonra gibi" diyen Arınç, o dönemde İstanbul’da bazı semtlerde su akmadığını, içilemeyecek suyla insanların yıkanmaya çalıştığını, çöplerin dağ gibi biriktiğini ve metan gaz patlamalarının olduğunu, tarih ve kültür zengini İstanbul'un çaresiz halde kaldığını belirtti.
"Vatandaşla nasıl kucaklaşılır bunu göstereceğiz"
Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'yla çok şeyin değiştiğine dikkati çeken Arınç, şöyle devam etti:
"Biz geldik kolları sıvadık. Şu anki Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu 200 kilometre uzaklıktan, Istranca dağlarından İstanbul’a su getirdi. İstanbul bugün 50 yıl sonrasının su ihtiyacını karşılamış durumda. Çöpler temizlendi hiçbir sıkıntı kalmadı. Atatürk Havalimanı’ndan İstanbul şehir merkezine giderken tertemiz çiçekleri görüntüsüyle, yer üstünden metrobüsle, marmarayla yer altından gidiyorsunuz. Hava alanı yetersiz geldi yenisini yapıyoruz. Bunların hepsini başarıyla tamamlıyoruz. İdeolojik belediyecilik değil hizmete dayalı belediyecilik yapıyoruz. Nasıl belediyecilik yapılır, hizmet nasıl ve kime yapılır, vatandaşla nasıl kucaklaşılır bunu göstereceğiz. CHP belediyeciliği ideolojisinin yanında yıkmak ve baskı vardır. Diğer muhalefeti anlatmaya gerek yok. Güzel bir örnek görürsek memnun kalırız örnek de alırız Türkiye’nin her yerini gezmiş birisi olarak kimse bana gezdiğim yerde şurası MHP’dir ve güzeldir demedi."
"AK Parti çok oluyor"
"AK Parti 11 yıldır çok oluyor" diyen Arınç, bu seçimlerin ayrı bir öneminin olduğunu, Türkiye de AK Parti’nin yaptıklarının başkalarının hasedini çektiğini belirterek şöyle devam etti:
"Bunlar çok oldular, bu kadar güzel ekonomi olur mu? Milli gelir, ihracat 10 misli artar mı? Gayri Safi Milli Hasıla 200 milyardan 850 milyar dolara çıkmış. Merkez Bankası rezervleri 25 milyar dolardan 85 milyar dolara yükselmiş. Enflasyon yüzde 40’lardan yüzde 6’lara kadar inmiş. İşsizlik yüzde 19’dan yüzde 9’lara gerilemiş. 'Çok oluyorsunuz siz, fakir olacaksınız fakir kalacaksınız... İMF’nin emirlerine muhtaç kalacaksınız... Biz size vereceğiz siz bize hizmet edeceksiniz' demişler. Biz buna karşı çıktık, bu milletin evladı olarak alnımız açık, başımız dik olduk. Karşılarında diz çökmedik. Artık Türkiye’nin Başbakanı mazlumlar temsilcisi olarak, zalimlere 'sen zalimsin' diyebiliyor. Ondan önceki başbakanlarının, ABD’ye gittiği zaman bacak bacak üstüne atmış ABD başkanı karşısında nasıl başı önde fotoğraflarının çekildiğini gördük."
"Zalimlerin hep karşısında olduk"
Artık dünya, 'Türkiye ne düşünüyor ne söylüyor' bunu merak ediyor. Bütün mazlum milletler arkamızda Türkiye var diyebiliyor. Bir yerde darbe yapılmışsa orada demokrasiden yana oluyoruz. Bir yerde insan hakları ihlal edilmişse, Suriye’de olduğu gibi... Suriye’deki fotoğrafları görünce vicdanınız el verdi mi? O fotoğrafları görünce CHP Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekillerinin Esed’in yanına hafta sonları turlar düzenleyerek fotoğraf çektirmesinin utancını yaşıyoruz. Mazlum Suriye halkının yanındayız, ölmüş ve öldürülmüş insanları gördükçe durduğumuz yerin ne kadar Hakk'ın rızası bir yer olduğunu görüyoruz. Zalimlerin hep karışışında olduk. Bediüzzaman’ın dediği gibi; zalimler için yaşasın cehennem."
Muhabir: Halil Şahin-Ahmet Bayram