BİR İNSAN ÖMRÜNDE KAÇ KİTAP OKUYABİLİR?
12 Ekim 2021 Salı 15:39
Hani şöyle kitap okumaya alışkanlık haline getirmiş insanlardan söz ediyorum.
Gerçekçi bir tahminde bulunmak zordur. Bir kere, herkesin ömür süresi aynı uzunlukta değil. Daha orta yaşlarda hayata elveda diyen var, 90-100 yıl yaşayan da. Sonra kitapların büyüklükleri de çok farklı. 50-60 sayfa tutup bir iki saatte okunabilen kitap da var, birkaç ciltten oluşan ve okunması aylar alan kitaplar da. Herkesin okuma hızı da, okumaya ayırabildiği zaman da aynı değil. (Böyle bir zaman en iyi cezaevlerinde yakalanabilir.)
En iyisi örneği kendimden vereyim: Kitap ve kitaplık hakkında yazmaya soyununca beni bir meraktır aldı. Acaba ben bu yaşıma (78) kadar kaç kitap okudum? Bunların adlarını çıkarabilir miyim? Belki tam bir sayı ve liste değilse de 8-10 yaşlarımdan beri yaklaşık 70 yıldır okuduğum kitapların bir listesini yapabildim.
İşimi kolaylaştıran bazı durumlar vardı. Günlük tuttuğum yıllarda genellikle o gün okuduğum kitabı da not ediyordum. Hatta 1971-1974 yıllarının ilk yarısında okuduğum bütün kitapları, öğretmen okulunda edindiğimiz alışkanlıkla bir deftere tanıtıyordum. Öte yandan 1995’ten beri, günlüğün son sayfalarına okuduğum kitapların kimliklerini düzgünce yazıyordum. 2011’den beri de o yıl okuduğum kitapları sosyal medyada paylaşıyorum. İşimi kolaylaştıran başka bir durum daha var: Araştırma kitaplarımda yararlandığım (dolayısıyla okuduğum) kaynakları yayımlıyorum.
BU KİTAPLARIN HEPSİNİ OKUDUN MU?
Kitaplığı görenlerden bazıları sorarlar: “Bu kitapların hepsini okudun mu?” Büyükçe bir kitaplığı olan hiç kimse bu kitapların tamamını okumamıştır. Kitaplığımda 4.300 kitapla, okuduğum kitapların sayısını karşılaştırınca, kitaplıktaki kitapların yüzde 60’ı kadar kitap okuduğum anlaşılıyor. Okuduğum kitapların bir kısmı da kütüphanemde değil. Tarumar edilmiş eski kitaplıklarımda kaldı. Genel kitaplıklarda okundu.
Bütün bunlarla birlikte aile kütüphanesini elden geçirirken okuduğumdan emin olduğum kitapları da listeye aldım. Okuyup okumadığımda tereddüt ettiklerimle tamamını okumamış olduklarımı listeye almadım. Benim okumalarımın şöyle bir farkı da var: Turan Dursun Araştırma Ödülü gibi bazı yapıların değerlendirme kurulunda bulunduğumdan için rapor vermek için okuduğum yayımlanmamış dosyaları da listeye aldım. Listede Yunanistan’da yayımlanmış ama Türkçede kitap olarak değil de daktilo edilmiş çevirisini Harp Tarihi Dairesinde okuduğum eserler de listededir.
Böylece kayıtlarımdan ve belleğimden çıkardığıma göre 2.435 kitaptan 26’nın birden çok ciltte toplanmış 2.548 kitap okumuş bulunuyorum. 70’e bölününce her yıla 36 kitap düşüyor demektir. Yazma meşgalesi olmasa bu sayı iki katına çıkabilirdi.
Okuduğum kitapların listesi, “68 Kuşağı” denilen okumaya, öğrenmeye düşkün ve bunu hiç elden bırakmamış bir tipin eğilimlerini, aynı zamanda Türkiye’nin son 80 yıllık kültür haritasını da gösteriyor olmalıdır.
EN ÇOK NELERİ OKUMUŞUM
Okuduğum kitaplar listesinde en kalabalık kitap grubu özel ilgimden ötürü Kurtuluş Savaşı ile ilgili olanlar oluşturuyor. Bunu Lenin, Stalin, Mao gibi yüzyılımıza damgasını vurmuş devrimcilerin kitapları izliyor. Türk edebiyatında ise Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Sabahattin Ali, Sait Faik, Talip Apaydın, Mehmet Başaran, Reşat Nuri Güntekin, Fakir Baykurt, Aziz Nesin, Hasan Hüseyin’in eserleri göze çarpıyor. Dünya Edebiyatından ise John Steinbeck, Mark Twain, Panait Istrati, Gogol, Çehov, Maksim Gorki ön sıralarda yer alıyor. (52 sayfa tutan bu listeyi İlgilenen arkadaşların e-postalarına gönderebilirim)
Tommiks, Teksas, Zagor gibi Amerikan çizgi romanlarını, Muazzez Tahsin Berkant, Esat Mahmut Karakurt gibi bir zamanlar pek revaçta olan yazarları, Barbara Cartland’ın aşk romanlarını okumaya hiç heves etmedim. Kemalettin Tuğcunun tek bir kitabını elime almadım. Halk hikâyelerinden doğruca köy romanlarına ve dünya klasiklerine geçtim.
Kitaplığı elden geçirirken dikkatimi çeken bir şey oldu: Güzel cümlelerle adıma imzalanmış o kadar kitap var ki! Dergiciliğimiz ve dernekçiliğimizden ötürü ve kitap fuarlarında okuyacağımız umuduyla imzalayıp vermişler veya postalamışlar. Bunların tanıtımını O. Nuri Poyrazoğlu yapardı. Yazık ki bunların bir haylisini okuyamamışım. Bu arkadaşlardan nasıl utanıyorum anlatamam. Böylece, benim imzalayıp verdiğim kitapların da muhtemelen yarısının okunmadığını farz edebilirim!