BİRGÜN BİR SANAT ÖĞRENCİSİ ÇIKIP "SİZİ ANLIYORUM" DERSE, BU BANA YETER!
20 yaşında başladığı performans hayatını "laraerium" adını verdiği bir manifesto ile 25 yaşında bitiren Performans Sanatçısı ArasCan Dönmez, yola asıl adıyla ve medya ile devam etmeyi düşünüyor.
23 Şubat 2014 Pazar 01:41
20 yaşında başladığı performans hayatını "laraerium" adını verdiği bir manifesto ile 25 yaşında bitiren Performans Sanatçısı ArasCan Dönmez, yola asıl adıyla ve medya ile devam etmeyi düşünüyor. "İyi Geceler James Dean" adlı dördüncü tek kişilik performansının bir gösterimi sırasında çoğunluğunu devlet tiyatrosu sanatçılarının oluşturduğu bir grup seyirciye süt döktüğü için protesto edilen ve gösterimleri durdurulan sanatçı, Nisan sayısında konuşacağı aylık kültür-sanat dergisi olan Seyahatname dergisinden önce eski yazarı olduğu "gundem.net" e çarpıcı açıklamalrda bulundu. Beş soruda ArasCan'la şu anını ve bundan sonrasını konuştuk.
Beni benden sonra değil, benimle anlayacaklar!
"İyi Geceler James Dean" adlı performansı 10 hafta planlarken dördüncü gösterimden sonra bitirmek zorunda kaldın? Mekanlarla mı ilgili sorun yoksa seyirciyle mi?
Öncelikle bugüne kadar bana ve işlerime ev sahipliği yapan bütün alternatif tiyatro mekanlarına teşekkür etmek isterim, çünkü bana tahammül ettiler. Benim yaptığım şey performans için kullandığım mekanı da değiştirmek, içeriden yıkmak ve başka bir hale getirmek. Dolayısıyla bu mekan sahipleri açısından her zaman hoş karşılanacak birşey değil, beş yıl boyunca savaşa sevişe birlikte yürüdük. Elbette mekanları aşan şeyler yaptıklarım ve onlar da daha fazla izin vermezlerdi ama sizin seyirci olarak tanımını yaptığınız topluluğa biz performansçılar "performans takip ederler" diyoruz. Performans takip ederler adına birşey diyemem, bir çoğu "İyi geceler James Dean" için sosyal medyada hala "istiyoruz" mesajları gönderiyorlar bana.
James Dean'in ruhunu rahatsız ettiğin için performansın ilk gecesinden itibaren başına gelmedik şeyin kalmadığı söyleniyor, katılıyor musun?
Tamamen değil ama doğru. Bir ölü üzerine iş yapmanın hoş bir durum olduğu söylenemez. Nitekim ilk performansın sonunda duvarda seyirciye diagonel olarak duran Dean portresi kendi etrafında dönerek yere düştü ve ikinci gösterimde de "süt" sahnesi nedeniyle performans otuzuncu dakikası henüz dolmuştu ki, yarıda kesildi, protesto sesleri eşliğinde üzerine süt dökülenler tarafından salon terkedildi, reji basıldı, "oyun durdurulsun" denildi. Üçüncü gösterimde de ben bir cinlik yaptım ve ardından gelecek iki gösterimin önünü keserek "performansı burada durduruyorum, sizinle bu akşam başka şeyler konuşmak istiyorum.Bırakalım şimdi James Dean'i" dedim. Zaten son gösterimde performansın yan adı olan "süt" vardı yine sahnede büyük ölçüde. Olay bence ikinci performans itibariyle James Dean'den çıktı ve "süt" adında yeni bir performans doğdu.
Beş yıl, beş performans ve bir manifesto ile final. Yaş henüz 25! Buradan nereye gideceksin?
Ben sadece performans sanatının içinden şöyle bir geçmek ve bir iz bırakmak istedim. İlk kez benimle basında performans üzerine bu kadar haber yazıldı,çizildi ve şu an bile hem bu sanatı hem de sanatçıyı ciddiye alıyorsunuz ki, benimle bu röportajı yapıyorsunuz. Performansın aktüelleşmesi benimle söz konusu oldu. Ne ben ne de beni destekleyen ve ölmeden önce anlaşılamayacağım için endişe edenler asla üzülmesinler. Beni benden sonra değil, benimle anlayacaklar. Anlıyorlar da yavaş yavaş. Hem bana savaş açıp hem de deli gibi "bir sonraki performans ne zaman" diye soran o kadar çok insan var ki. Mekan sahiplerinden tutun da, "ben oyuncuyum ama sen değilsin, asla da bir oyuncu gibi olamazsın" diyenlere kadar. Çünkü onların ki rol, bense gerçeğin ta kendisiyim, bunu çok iyi biliyorlar. Ben yaşımı aldığımda bir gün bir sanat öğrencisi çıkacak ve "sizi anlıyorum. Kaldığınız yerden devam ediyorum, bana el verir misiniz" diyecek, adım gibi biliyorum. Medya dünyasındaki adımla devam edeceğim.
Yani ArasCan gidiyor ve yerine Kıvanç Dönmez mi geliyor?
Evet. Ben performans sanatçısı biri yarattım ve o performanscının mantığıyla hareket ettim, yaşadım. Üniversiteyi bitirene kadar yapacak olduğum birşeydi bu. Bir proje olarak baktım tamamen. Bundan sonrası üniversitelere giderek anlatacak olduklarım, vermeye devam edeceğim workshoplar ile sanat öğrencilerine aktaracaklarım. Beş performanstan hangisini isterlerse akademi onayı ile özellikle piskoloji ve sanat bölümü öğrencileri başta olmak üzere okutmanları eşliğinde üniversite öğrencilerine performe etmek isterim. Kıvanç Dönmez'e gelince. O kendi krallığına geri dönüyor şimdi. Yaşamayı seven bir adam o ve onun da birşeyler anlatmak için kullanacağı yer sadece ekran değil sahne olacak zaman zaman ama sadece anlatacak, performans yapmayacak.
Şimdi siz ArasCan mısınız yoksa Kıvanç mı?
Nisan sayısında Seyahatname dergisine konuşana kadar ArasCan'ım. Şu anda hem içeriden hem dışarıdan bakarak konuşuyorum sizinle. Ama ArasCan bitiyor yavaş yavaş ve buna üzülecek olanları üzdüğüm için çok özür dilerim. ArasCan'a alışanları, onu sevenleri. Performans bittiyse performansçı da bitmeli bence. Manifestomda birgün performansın dünyada geleceği noktayı söylüyorum ve performansın performans olması için performanscıya ihtiyaç duyulmayacağından bahsediyorum. ArasCan'la devam etmek güzel olabilirdi ama manifesto buna engel artık. ArasCan'ı üzerindem sıyırıp atmam, manifestom "laraerium" a şapka çıkarmam aslında.
O zaman hoşgeldin Kıvanç aramıza...
Hoşbulduk!