Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, 23 Nisan dolayısıyla yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi:

“O gün, şimdiki Ulus Meydanında Ankaralılar toplanmıştı.

Saat on dörtte, birkaç yüz kişilik bir kafile, başlarında Mustafa Kemal olduğu halde Taşhan’a yürüyordu. Bu bir avuç insan, yok edilmek istenen bir ulusu kurtarmak için birleşmişlerdi. Hepsinin ümidi Mustafa Kemal’di.

Büyük Millet Meclisi olarak kullanılacak taş binanın pencerelerine ufak bayraklar asılmıştı. Sağdaki küçük kapıdan içeriye girdiler. Bir koridoru geçtikten sonra sağdaki salona girdiler. Salonda tahta bir kürsü tam kapının karşısına konmuştu. Oturmak için de okul sıraları dizilmişti.

Salonu ısıtmak için kurulan sobadan eğri büğrü birkaç boru yükseliyordu. Tavanda ise bir gaz lambası sallanıyordu.

Herkes yerine oturunca, Sinop mebusu olan yaşlı bir zat başkanlık kürsüsüne geldi. Meclisi açtı. Onun yaptığı konuşmayı heyecanla dinlendiler.

Bir gün sonra tekrar toplandılar. Aslında mebusların çoğu salondan ayrılmamış ve sıraların üzerinde uyumuştu. Anadolu’nun dört bir yanından gelen bu insanları Ankara’da yatıracak yer yoktu o günlerde. Yine de coşkuluydular. Millet iradesine ve tam bağımsızlığa inanıyorlardı.

Kürsüye konuşmacı olarak Mustafa Kemal geldi. Mondros Mütarekesinden beri geçen olayları açıkladı. Dikkatle dinlediler. Sonra Büyük Millet Meclisi’nin hak ve yetkilerini belirten bir teklifi Meclise sundu. Bunun kabul edilmesiyle Büyük Millet Meclisi yasama ve yürütme yetkisini kazandı ve Mustafa Kemal Birinci Başkan seçildi.

O gün, 23 Nisan 1920 günü Büyük Millet Meclisi kurulmuş oldu. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletin’ oldu ve milletin çocuklarına bayram olarak armağan edildi.”

Türkiye Cumhuriyeti’nin ruhu milli egemenliktir. Milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir. Çocuklara armağan edilen tek bayram olma özelliğini taşıyan 23 Nisan ise milletin egemenliği olan Türkiye Cumhuriyeti’nin,çocuklarımızın omuzlarında yükseleceğine olan inancın ifadesidir.

Çocuklarımız; bakmaya doyamadığımız, kıyamadığımız, alın terimiz, geleceğimiz, umudumuz, yarına hazırlayıp yanında yöresinde beklediğimiz, incinmesinden korktuğumuz, ayımız, yıldızımız, gündüzken güneşimiz, üstüne titrediğimiz, arkasından kokusunu içimize çektiğimiz çocuklarımız, bayramınız var bugün.

Hiçbir kaygı yaşamadan özgürce yaşayın, sıkıntı çekmeden geleceğe hazırlanın diye gözüne baktığımız, el ele, gönül gönüle büyüttüğümüz çocuklarımız, bugün 23 Nisan.

23 Nisan; Ulu Önder Atatürk’ün, sizlerin küçücük yüreklerinizin, ağız dolusu gülüşlerinizin önünde sevgiyle duruşunun adıdır.

Tüm bu değerleri unutturmaya kimsenin gücünün yeteceğini düşünmüyorum. Ülkemizin kuruluş değerlerine, Ulu Önderi Atatürk’ün “Fazilettir” dediği cumhuriyete düşmanlık edenler ister görünür ister görünmez olsun, tıpkı milli mücadele yıllarında olduğu gibi biz yine umutlu ve coşkuluyuz, aşarız engelleri. Çünkü umudumuz, geleceğimiz ve güvencemiz sizsiniz. 

Sevgili çocuklar:

Sizlere bugünü armağan eden Mustafa Kemal Atatürk’e gönülden teşekkür etmek istiyorsanız onun açtığı yolda, gösterdiği hedeflerde yürüyün.

Sizler geleceğimizsiniz. Uygar, mutlu ve aydınlık yarınlar sizlerin iyi, bilinçli bireyler olarak yetişmenizde saklı.Yolunuz aydınlık, yüreğiniz insan sevgisiyle dolu olsun.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun.

Salgını yaşadığımız şu günlerde sağlıkla, aydınlık ve güzel günlere inançla evde kalın.

Kendi boyadığınız bayraklarla, haykıracağınız şiirlerle, marşlarla, pencerelerde balkonlarda olun."