CHP’Lİ GİRGİN; KONAKLAMA VERGİSİ GERİ ÇEKİLMELİDİR!
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada; “Konaklama vergisiyle ilgili şu son beş dakika içerisinde yaşadıklarımız bile aslında bu verginin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyuyor.
02 Kasım 2019 Cumartesi 11:04
CHP Muğla Milletvekili Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Süleyman Girgin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “DİJİTAL HİZMET VERGİSİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA VE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ” nin görüşmeleri sırasında kamuoyuna, “Konaklama Vergisi” olarak yansıyan, Turizme çelme takacak olan, kayıtdışılığı artıracak ve sezonsal hizmet veren turizm işletmelerini olumsuz etkileyecek olan yasa teklifini eleştirerek; “Bu yasa derhal geri çekilmelidir.” Dedi.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada; “Konaklama vergisiyle ilgili şu son beş dakika içerisinde yaşadıklarımız bile aslında bu verginin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyuyor.
AKP GRUBU DAHİ GELEN TEKLİFE HAKİM DEĞİL, YAĞMURDAN KAÇARKEN DOLUYA TUTULUYORUZ.
Önceki teklifinizde 2021 yılı sonuna kadar yüzde 1 konaklama vergisi, sonra yüzde 2 ve Cumhurbaşkanına da bunu 3 kat artırma hakkı vermiştiniz ancak biraz önce verilen yeni teklifte matbu olarak 5 yıldızlı oteller için 18 lira kişi başı, butik oteller için 18 lira, normal pansiyonlar için 6 lira ve 4 yıldızlı otel ve tatil köyleri için 12 lira şeklinde kademeli bir teklif getirdiniz.
Yani şöyle düşünelim. Pansiyona giden bir vatandaş veyahut da pansiyon işleten bir vatandaş 1 kişilik 100 lira kabul edelim, ne kadar burada vergi verecek? 6 lira yani yüzde 6. Diyelim ki 5 yıldızlı bir otel, ne kadar diyelim? var sayalım günlük 500 lira; yüzde 2’si ne kadardı; 10 lira, kişi başı, burada ne kadar; 18 lira. Biraz önce Sayın AK PARTİ milletvekilimiz de yeni teklifin yüksek olduğunu söyledi. Demek ki AKP içerisinde de bu konu anlaşılamamış, çelişkilerle dolu. Yağmurdan kaçarken on dakika içerisinde deyim yerindeyse doluya tutulduk. Benim önerim, bu teklifi tamamen geri çekelim.
Konaklama vergilerinin genel olarak uygulanma gerekçesi bir beldeye, kente gelen turistlerin o beldenin park, bahçe, yol, çöp toplama, itfaiye hizmetlerinden faydalanmaları karşılığında bunun bedelini ödemelerine dayanmaktadır. Getirilen yasayla konaklama hizmeti verilen yerlerden konaklama vergisi alınacak. Bu vergi, vergi daireleri tarafından tahsil edilerek genel bütçe gelirine eklenecek. Yerel yönetimlere dağılımı 5779 sayılı Kanun’a göre yapılacak. Bu da verginin toplandığı ve hizmetin verildiği yerel yönetimler açısından adaletsizlik içermektedir.’’ dedi
CHP’li Girgin; Öte yandan, 1 Ekim 2019 tarihinden itibaren turizm katkı payı uygulaması da başlatılmış olup bu hâliyle uygulanması durumunda ilave vergi turizm işletmelerinin fiyatlarını etkileyeceğinden rekabet ortamında turizm gelirlerinin azalması sonucunu doğurabilecektir. Diğer yandan “verginin matrahını oluşturan tüm hizmetler”in ne olduğu ibaresi açık değildir ve ayrıca sadece konaklama bedelinin bu verginin matrahına dâhil olması gerekir çünkü yemek ya da benzeri hizmetler de vergi matrahına dâhilse bu durumda bu şehirde ya da beldede yaşayanlar ve zaten vergilerini ödeyenler de bu vergiye tabi olacaklardır.
İKTİDAR VERGİYE DOYMUYOR
Maalesef iktidar vergiye doymuyor. Özellikle turizmciye son yıllarda getirdiği ek vergilerle şirketlerin, kurumların en büyük ortağı durumuna geldi. İşletmeler kâr etse de zarar etse de devlet her hâlükârda kâr payı en yüksek ortak hâline geldi. Aldığınız her ürünün KDV’sini devlete ödüyorsunuz işletmeler olarak, aldığı hizmet karşılığı tüketiciden tekrar vergiyi peşin tahsil ediyorsunuz, kurumlar vergisi yüzde 20, stopaj yüzde 20, KDV yüzde 8 ile yüzde 18, binde 7,5 da Tanıtım Fonu’na, yani siz diyorsunuz ki “Turist gelmesin, gitsin, rakip ülkelerde tatillerini yapsınlar.”
KAYITDIŞILIK ARTACAKTIR.
2020 yılı için kontratlarını yapan konaklama işletmeleri, operatörler ve seyahat acentelerine bu vergiyi bindirmeniz mümkün değildir. Dolayısıyla bunu da sineye çekip kendi gelirinden karşılamak zorunda kalacaklardır. Tüketicinin de bundan böyle tatil seçeneğinde ek vergisi olan ülkelere rezervasyonlarında ciddi düşüşler olacağı kaçınılmazdır. Ayrıca, vergi alınamayan yabancı uyruklu kişilerin villalarının kirasından kaçırdığı paranın kayıtlı işletmelerin sırtından “konaklama vergisi” adıyla alınması sektörde kesinlikle huzursuzluk yaratacaktır. Kayıt dışılığı teşvik edecektir bu yasa. Sezonsal olarak hizmet veren turizm işletmeleri olumsuz etkilenecektir. Kış nüfusuna göre devletten yardım alan ancak yazın kış nüfusunun 10 katı misafire hizmet veren belediyelere “Konaklama vergisini sabit ve makul bir oranda sezonluk olarak toplayacaksınız.” dense bunu anlayabiliriz. Böylelikle kış sezonunda bu uygulama turizm bölgelerine destek niteliği taşıyacaktır. Bu vergilendirme makul seviyede olacaksa sektör temsilcileriyle toplanarak yerel yönetimlere mutlaka verilmelidir.’’ Diyerek komisyonda önerisini yineledi.
KONAKLAMA VERGİSİ ALINACAKSA HİZMETİ VEREN BELEDİYELERE AKTARILMALIDIR
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin; ‘’Muğla’mızdan size bir örnek vermek istiyorum. Muğla nüfusu 1 milyondur. Yazın ise 5 milyon nüfusa belediyelerimiz hizmet vermektedir. Ancak İller Bankasından kış nüfusuna göre katkı almaktadır belediyelerimiz. Destek verilecekse kendi imkânlarıyla 5 milyon nüfusa hizmet eden belediyelere destek verilmelidir. Konaklama tesislerinden toplanacak konaklama vergisinin toplandığı ilin turizm hizmet ve yatırımlarında kullanılmak üzere kanunlarda değişiklik yapılarak yerel yönetimler tarafından toplanması veya toplanan gelirlerin toplandığı ile aktarılması doğru olacaktır. Konaklama vergisinin büyükşehir olan illerde büyükşehir belediyesi tarafından toplanarak nüfus kriterlerine göre ilçe belediyelerine belli bir oranda pay verilebilir. Muğla ilinin sınırları içerisinde faaliyet gösteren fakat merkezleri ilimizde bulunmayan turistik tesis ve şirketlerin Muğla Vergi Dairesi dışında merkezlerinin bulunduğu vergi dairelerine ödedikleri vergilerin büyükşehir belediyelerine Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından aktarılan yüzde 6’lık payların aktarılan hesaplanmasına da dâhil edilmesi gerekmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğünün Mali Yardım Genelgesi’nde “Kültür turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri öncelikli olmak üzere turizm potansiyeline sahip olan illerin mahallî idarelerine turizm amaçlı çevre düzenlemesi veya altyapı uygulamaları için destek verilebilir, verilmesi gerekir.” demektedir yasa. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm bölgelerindeki yol, altyapı gibi yatırımlar için ilgili mahallî idarelere yeterli destek sağlanmamaktadır. Dolayısıyla, turizm odaklı hizmetin artması isteniyorsa bu yerel yönetimlere, bu alanda güç verilerek yapılabilir.
BU GETİRİLEN YENİ VERGİ RESMEN ÖTV’DİR
Getirilen konaklama vergisi ÖTV benzeri bir vergidir. Bu vergi de yapısı gereği dolaylı yani gelire bakılmadan tamamen mal ve hizmet alımı üzerinden alınan bir vergi türüdür. Ülkemiz insanının çoğu düşük gelir, yüksek kredi kartı borçları, hayat pahalılığı gibi nedenlerle bir otelde ya da benzeri bir yerde tatil yapamamaktadırlar. Tatile gidebilen nispeten orta gelirli insanlar ise ya çok ucuz pansiyonlarda ya da eş dost akrabanın yanında birkaç gün geçirerek tatil yapabilmektedirler ya da kredi kartına 10-12 taksit yapıp bütün yıl üç beş günlük tatillerinin parasını ödemeye çalışmaktadırlar. Getirilen bu konaklama vergisinin ağırlığı dişinden tırnağından artırıp taksitle tatile gidebilmeyi başarmış vatandaşlarımızın omzuna da yük bindirmektedir. Yabancı turist zaten genelde paket turla geldiği için ve uluslararası rekabetten dolayı bu vergi onlara acentelerce yansıtılmayacağı için olan yine bizim kendi vatandaşlarımıza olacaktır.
Hazine Bakanı Berat Albayrak eylül ayındaki toplantıda dolaylı vergilerin azalacağını söylemişti ancak “konaklama vergisi” diye ÖTV benzeri dolaylı bir vergi getiriliyor. Oysa gelişmiş ülkelerde gelire göre alınan kurumlar vergisi, kademeli olarak alınan gelir vergisi, servet vergisi gibi doğrudan vergilerin payı yüzde 60’a yakındır.
Yani bu ülkelerde geliri ve serveti çok olan ve iyi kâr eden büyük şirketler vergi yükünü çekmekteler, doğru olan da budur. Oysa Türkiye’de durum tersidir. Ülkemizde doğrudan vergilerin oranı yüzde 35 iken gelire göre alınmayan ve en çok dar gelirliyi zorlayan KDV, ÖTV, damga vergisi, özel iletişim vergisi gibi vergilerin payı yüzde 65 dolaylarındadır yani bütçesinin çoğunu tüketime ayırmak zorunda kalan dar gelirli, dolaylı vergilerin altında ezilmektedir. En temel tüketici ürünlerinde bile hem KDV hem ÖTV uygulanmaktadır.’’ Dedi.
HERŞEY DAHİL SİSTEM ÜLKE TURİZMİNE ZARAR VERİYOR
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin; ‘’On Birinci Kalkınma Planı’nda turizm sektörüne ilişkin olarak geliştirilmesi düşünülen politika ve tedbirlere yer verilmiştir. Turizm sektörü, her şey dâhil sistem ve paket turlar yoluyla turisti uçakla getiriyor, otele yerleştiriyor, yedinci gün de otelden ayrılınca havalimanına bırakıyor yani ülkeye gelen turistleri bir hafta boyunca yediriyoruz, içiriyoruz ve otelin bulunduğu ilçe merkezi ya da şehir merkezlerine uğramadan, bir çay dahi içmeden turist ülkesine geri dönüyor. Turizm sektörünün “Yabancı rakipler daha düşük standartlardaki tesislerini nasıl oluyor da bizim 2 katı fiyatımıza turistlere satabiliyorlar?” sorusunun yanıtını bulduğu gün “Dünyada en fazla turist çeken ilk 6 ülke arasında olmasına rağmen nasıl oluyor da dünya turizm gelirinde ilk 10 arasına giremiyoruz?” sorusuna da cevap bulacağız. “Avrupa’nın birçok şehrinde var, bizde de uygulansın.” deniyorsa Avrupa’da bu gelirler yerele aktarılıyor. Avrupa’da olup da bizde olmayan da çok şey var, önce onları getirin; mesela demokrasi, mesela düşünce özgürlüğü ama biz istediğimiz için getirelim.
Son dakikada getirdiğiniz teklif için de tekrar söylüyorum, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak olmuştur. Her şeye vergi salıyorsunuz, ileride tarih kitapları AKP dönemini şöyle yazacak: Halk ağır vergiler altında ezilirken yöneticiler sarayda lüks ve şatafat içindeydi.’’ Diyerek tepkisini dile getirdi.
YASA GENEL KURULA GELDİĞİNDE DEĞİŞTİRİLMELİDİR..
Yasa teklifi hakkında turizm sektör temsilcileri ile görüş alışverişinde bulunduğunu söyleyen Girgin gerek Muğla ilinde gerekse diğer turizm bölgelerinde yasa teklifinin kaygı yarattığını ve Genel Kurul aşamasına gelinceye kadar ki süreçte bu düzenlemeye karşı çıkılması gerektiğini söyledi.