Dalaman’da Koyların ve Mesire Alanlarının Özelleştirilmesine önerge
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan Dalaman’da Koyların ve Mesire Alanlarının Özelleştirilmesini TBMM Gündemine Taşıdı.
24 Mart 2015 Salı 19:32
MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan Dalaman’da Koyların ve Mesire Alanlarının Özelleştirilmesini TBMM Gündemine Taşıdı.
Başbakan Davutoğlu’nun cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesi ile konuyu gündeme taşıyan Erdoğan, ihalelerin kamu yararı gözetilmeden yapıldığının altını çizdi. Erdoğan’ın soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:
“Büyükşehir Belediye Kanunun Sonucu”
“12.11.2014 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilip, 6.12.2012 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6360 Sayılı Kanun ile birlikte Büyükşehir Belediye Kanununda köklü değişikliklere gidilmiştir. Muğla ilimiz de bu kanun kapsamında Büyükşehir statüsü kazanmış illerden birisidir.
Bu değişiklikler ile birlikte, daha önce Özel İdare aracılığıyla kiraya verilen, Dalaman ilçe sınırları içerisinde kalan Akbük C Tipi Mesire Yeri, Taşyaka C Tipi Mesire Yeri, Göbün C Tipi Mesire Yeri, Küçük Sarsala C Tipi Mesire Yeri ve Hamam Koyu Orman Genel Müdürlüğüne devredilmiştir. Söz konusu koyların 29 yıllığına kiraya verilmesi hususunda Orman Genel Müdürlüğü’nün yaptığı hazırlıkların kamuoyuna yansımasıyla yerli halkta büyük bir huzursuzluk baş göstermiştir. Bölgedeki esnafın ve vatandaşların bu koylardan ve mesire alanlarından faydalanmasını engelleyecek ve sosyal ve ekonomik mağduriyetlere sebep olacak olan bu kiralama sürecine bir an önce son verilmesi gerekmektedir.”
Anayasa ve Kıyı Kanununa Aykırı Bir Durum Söz Konusu
“Diğer yandan bu durum Anayasamızın 43’ncü maddesinde yer alan “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.” ifadesinin de açıkça gösterdiği üzere kamu yararı gözetilmeden gerçekleştirilen bu özelleştirmelerin anayasaya aykırılığı durumu da söz konusudur.
Ayrıca 3621 numaralı Kıyı Kanununda yer alan: “Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir.” ifadeleri de göz önünde bulundurulmak zorundadır.”
Erdoğan Başbakan Davutoğlu’nun cevaplaması istemiyle şu soruları yöneltti:
Akbük C Tipi Mesire Yeri, Taşyaka C Tipi Mesire Yeri, Göbün C Tipi Mesire Yeri, Küçük Sarsala C Tipi Mesire Yeri ve Hamam Koyu’nun Anayasamıza aykırı bir şekilde ihale yoluyla kiralanması sürecinin durdurulması söz konusu mudur?
Söz konusu koyların, Orman Genel Müdürlüğü eliyle, büyük şirketler tarafından kiralanması halinde sosyal ve ekonomik mağduriyetler yaşayacak olan yöre halkının haklı itirazlarını yetkililerin görmezden gelmesinin nedeni nedir?
Akbük C Tipi Mesire Yeri, Taşyaka C Tipi Mesire Yeri, Göbün C Tipi Mesire Yeri, Küçük Sarsala C Tipi Mesire Yeri ve Hamam Koyu hangi büyük şirketlere neyin karşılığında kiraya verilecektir?
Ülkemizin incisi bu güzel koylar özel işletmelere kiraya verildiğinde vatandaşlarımız buralardan nasıl istifade edecektir? Kamu yararı nasıl sağlanacaktır?
Bilindiği gibi Dalaman’da söz konusu mesire alanlarının ve koyların Orman Genel Müdürlüğüne devredilmesinin ardından ihaleye çıkartılması Muğla kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Vatandaşların da tepki gösterdiği ihale sürecine büyük şirketlerin ilgisi dikkat çekiyor. Bu durum da esnafı ve vatandaşı kara kara düşündürüyor.