Erkin Koray'ın cenaze programı belli oldu!
Anadolu rock müziğinin efsane ismi Erkin Koray, akciğer sönmesi nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
10 Ağustos 2023 Perşembe 10:02
Ölümüyle sevenlerini ve müzik dünyasını yasa boğan Koray'ın cenaze programı belli oldu. Bir süredir yaşadığı Kanada'da son yolculuğuna uğurlanacak olan usta müzisyen için küçük bir toplantı düzenlenecek.
Vefat etmeden önce kızı Damla Koray'a son albümünü teslim eden, hayranlarına mektup yazan 82 yaşındaki efsane sanatçı sanki bir seyahate çıkar gibi her şeyini hazırlayıp sonsuzluğa gitti.
Arkasından görkemli bir cenaze töreni yapılmasını istemeyen, sıradan biri gibi sessiz sedasız toprağa karışmak isteyen Erkin Koray'ın Kanada'daki cenaze töreni bilgileri belli oldu.
24 Haziran 1941'de Türkiye'de doğan ve tam adı Mustafa Erkin Koray olan "baba" lakaplı büyük ustanın sevenleri için 11 Ağustos Cuma günü 11.00 ile 12.00 arasında küçük bir toplantı düzenlenecek ve dünya müzik tarihine geçen sanatçı Toronto'daki Westminster Mezarlığı & Anıt Mezarı'na defnedilecek.
Usta sanatçı Erkin Koray uzun süredir yaşadığı Kanada'nın Toronto şehrinde sağlık sorunları nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Müzik eleştirmeni Kanat Atkaya, Erkin Koray'ın kendisine geçen 25 Haziran'da gönderdiği mektubu sosyal medya hesabından paylaştı.
Metinde "Medyada; internette, tweet'lerde veya Mekşi Sözlük vs benzeri yayınlarda hakkımda dolaşan bir sürü yalan dolan var. Birinin işin gerçek yanını bilmesi gerekir" diyen Erkin Koray, hakkındaki ithamlara cevap da verdi.
KAVGADA BİLE KÜFRETMEM
*Her kim "Stüdyoda şu şarkıyı şöyle yaptılar" diyorsa yalandır. Çünkü hiçbir zaman stüdyoya bir yabancı kişi almadım. Çok özel durumlar haricinde, bizzat plak şirketi sahiplerini dahi almadım. Her kimse, "Küfürbazdır" diyorsa, yalandır. Çünkü ben kavgada bile küfür etmem. Hiç kullanmam.
JOHN LENNON'LA NE KONUŞTUĞUMU KİMSE BİLMİYOR
Her kim, "John Lennon'la ne konuştuğunu biliyorum" diyorsa, yalandır. 1971 yılı Cannes Festivali'ndeki Film galasında, hiç kimsenin randevu talebini kabul etmeyen John Lennon'la ne konuşup da kendisinden randevu aldığımı, hiç kimseye söylemedim. Kendisine olan saygımdan dolayı kimseye söylemedim.
Yanımda, festivale Türkiye'den kalkıp beraber gittiğimiz Milliyet gazetesi yazarı Arda Uskan'dan başka kimse yoktu. Arda Uskan bizzat, benim yanından ayrılıp gidip John Lennon ile bir şeyler konuştuktan sonra randevu aldığımı yazılı ve görüntülü olarak bir yerlerde beyan etmiş olup bunları bulmak mümkündür.
KOVULMADIM BEN AYRILDIM
* Her kim "1982 yılında İzmir fuarından kovuldu" diyorsa yalandır. İzmir fuarından kovulmamış, ben ayrılmışımdır. Hem de İbrahim Tatlıses'in menajeri Hasan Bora'nın fuarda bulunan ofisine girip "Beni burada tutabilecek olan varsa, tutsun" sözleriyle ayrılmışımdır. Tabii ki Haber değeri "ayrıldı" değil de "kovuldu" olduğundan basına bu şekilde yansımıştır. Ne yazık ki Hasan Bora 2015'te vefat etmiş bulunuyor; ki kendisine sorabilelim.
Erkin Koray, mektubunda "Her kim 'Canlı yayına çıkmam dedi' diyorsa, yalandır. Çünkü böyle bir söz yanlış olur, söylemem. En fazla 'bu tür bir yayına çıkmam' demişimdir. Bu durum aslında tam tersidir. Ben uzun yıllardır banttan yayını kabul etmiyorum" açıklamasını da yaptı.
ESTARABİM'İ KENDİNİZE GÖRE YORUMLAYIN
* Her kim, "Estarabim şu anlama gelir" diyorsa, yalandır. Ben bunu hiç kimseye söylemedim. Çünkü düşüncem "Herkes kendine göre yorumlasın"dı. Eğer tarafımdan mutlaka bir yorum isteniyorsa, buna şöyle derim: Sağdan soldan Estarabim... Bunu duyduğun zaman kafanda ne resim beliriyorsa, anlamı da odur.
ORİJİNAL PLAKLARIMI KIZIM BİR GÜN YAYINLAR
* Hele şu "Erkin Koray ve korsan plakları" konusu... Bir insan kendi eserlerinin olduğu bir plağa niye "Bunlar korsan" der acaba? Bir şey söylemeden önce, bu düşünülmelidir. "Niye korsan olsun? Mis gibi bandrol var üzerinde" diyenlere hak vermiyor değilim, o ayrı... Madem ki üzerlerinde bandrol var. Ama ben değil, Mahsun Kırmızıgül kardeşim diyor ki: "Korsan artık faturalı oldu." Demek ki bandrollü... Haa... Telif Hakları ve Sinema Müdürlüğü'nden 100 bin bandrol çalınmış da bunlar onlarmış. Onu bilemem. Ben sadece "bunlar korsan ve kalitesizdir" diyorum. Kaliteli olan bendeki orijinal versiyonları belki kızım bir gün yayınlar. Benim şu anda bununla uğraşacak vaktim yok.
HAKKIMDA KİTAP YAZARLARSA İNANMAYIN
* Her kim ben vefat ettikten sonra "Efsane, şahane Erkin Aga" (veya tersi) başlıkları altında hakkımda kitap yazarsa, bunun bir hükümet politikası olarak uygulanmakta olan "Cumhuriyet değerlerine saldırı" programı olup olmadığına çok dikkat edilmeli ve yazılanlara inanılmamalıdır.
DEVIL'S ANVIL İLE MUKAYESE ETMEK AYIPTIR
* "Şarkıları Devil's Anvil'den arakladı" hikâyesi var ki, bu komediyi size birkaç cümle ile anlatayım. Devil's Anvil denen grubun adı, Erkin Koray "Deli Kadın" ve "Boşuna" adlı eserlerini yaptıktan sonra duyulmuştur. Bu eserler Amerika'daki ASCAP (The American Society of Composers, Authors and Publishers) meslek birliği tarafından adıma tescil edilmişlerdir. Merak eden ASCAP'a sorabilir. Bir Erkin Koray ile amatör grup Devil's Anvil'i mukayese etmek ayıptır. Mevcut (kısmen anonim) eserleri Devil's uygulamış, becerememiş, Erkin Koray ise bunları bir eser haline getirmiştir.
BENİM EMEĞİM Mİ SENİN EKMEK PARAN
* Erkin Koray, eserlerini sosyal medyada izinsiz olarak paylaşanları mahkemeye vereceğini açıklayıp tepkisini şu sözlerle dile getirmişti: "Benim müziklerimi öyle kafalarına estiği gibi koyan kişiler, bundan sonra ekibim koyduğunuz videoları rapor edecek. Sakın, 'ekmek param' filan gibi saçma sapan savlarla gelmeyin. 'Benim ekmeğimi ve emeğimi çalıp Yemek mi senin ekmek paran oluyor?' diye sorarım ben de o zaman!"
BİZ ÖYLESİNE BİR BABA KIZ DEĞİLİZ
* Erkin Koray'ın vefat haberini kızı Damla Koray, Instagram hesabından İngilizce ve Türkçe olarak iki ayrı metinle şu sözlerle duyurdu: "Şu anda bir tören yapmayacağız ancak hayranları ve arkadaşları için bir 'toplantı' duyurusu yapılacak. Bu hayatımın en zor günü olduğu için nazik mesajlarınız ve anlayışınız için teşekkür ederim. Damla'cık ve babacığının maceraları burada biter. Biz öylesine bir baba kız değiliz. Biz varlık katında birbirine âşık iki ruhuz. Bundan artık hiç şüphem yok. Canımın taa içi, ben kızın ve seni baba deyip bağrına basan 'canlar', güzel enerjimizi, sevgimizi, saygımızı ve alkışlarımızı senden bir gün bile eksik etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Eserlerin dilimizde, aşkın kalbimizde yaşayacak, daima ve ilelebet."