Marmaris İlçe Emniyet Müdürü Ertan Sarıkaya’nın Sözcü Gazetesi’ne gönderdiği cevap ve düzeltme metni şöyle:

14.09.2016 tarihinde Sözcü Gazetesinin internet sayfasına ait resim kutlanılmak ve ismim bizzat zikredilmek suretiyle "Marmaris'te polis memuru; Emniyet müdürü polise kapıları açın dedi" başaklı bir haber yayımlanmıştır. Haber yazı içeriğinde M, G isimli bir polis memurunun başka bir polis memurundan duyduğunu iddia ettiği sözler sanki doğruymuş gibi yazılmış ve sahsım 15 Temmuz 2016 gecesi Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğünü darbeci askerlere teslim etmeye yönelik emir vermekle itham edilmiştir.

Bilinmelidir ki yapılan haber maksatlı kamuoyunu yanıltıcı, olayları çarpıtıcı ve 15 Temmuz gecesi büyük bir özveriyle çalışan şahsımı ve tüm Teşkilat mensuplarımı karalayıcı nitelikte bir haberdir.

O GECENİN HER ANINDA BİZZAT GÖREV ALDIM

Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için ortaya atılan ve gerçeklikle uzaktan ve yakından ilgisi olmayan iddiaların açıklanması zarureti hasıl olmuştur. Haber içeriğinde belirtilen dayanaksız iddiaların tam aksine;

15 Temmuz 2016 gecesi ilimiz Valisi ve 11 Emniyet Müdürümüzle birlikte darbe girişiminin önlenmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızın güvenliğinin sağlanması, Sayın Cumhurbaşkanımızın konakladığı otele yönelik saldırıda bulunan darbeci hainlerle mücadele edilmesi aşamalarının her anında bizzat görev aldım.

SADAKATLE HİZMET ETTİM

Devletimize milletimize ve demokratik düzenimize bugüne kadar olduğu gibi o gece de sadakatle hizmet ettim. O gecenin tanığı benim için Sayın İl Valimiz, İl Emniyet Müdürümüz, İlçe Kaymakamımız, İl Emniyet Müdür Yardımcılarımız, Emniyet Şube Müdürlerimiz, Muğla ve Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğünün rütbeli-rütbesiz o gece Marmaris’te görev yapan tüm personeli ve aziz Marmaris halkıdır. 15 Temmuz gecesinin her bir saniyesini yukarıda saydığım şahitlerin yanında, omuz omuza, kimi zaman bizzat silahlı çatışmanın içerisinde yaşadım. Ki bu olaylarda iki memurumuzun şehit, beş personelimizin de yaralanması olaylarını yaşadım.

HAYALİ BİR DEDİKODU

Hal böyle iken, bir polis memurunun başka bir polis memurundan duyduğunu iddia ettiği ve O polis memurunun da "hayır ben böyle bir emir ve talimat almadığım gibi böyle bir şey da söylemedim" dediği hayali bir dedikoduyu gerçekmiş gibi haberleştirmek, her şeyden Önce şahsımı değil temsilcisi olduğum, gazi polis teşkilatına yönelik ağır bir saldırıdır ve gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Bu mesnetsiz haberle, şahsım ve teşkilatım hangi Saiklerle yapıldığını tahmin edebildiğim ağır bir ithamla karşı karşıya bırakılmıştır. Bu iddialar yeni değildir ve haberim olur olmaz, iddia sahibi hakkında Cumhuriyet Savcılığı nezdinde daha önce suç duyurusunda bulunmuştum. Ancak, yapılan gerçek dışı haberle asılsız ithamların tüm kamuoyuna mal olması şahsımı, ailemi, mesleki itibar ve onurumu da ağır bir şekilde zedelemiştir.

BU GAZETECİLİK MESLEK ETİĞİNE UYGUN DEĞİLDİR

Gazetenizin salt dayanaksız iddialardan ibaret olan bu hususu basit bir araştırma ile aydınlatması mümkünken, gerekli gazetecilik özen ve ihtimamını göstermeden bir iftiraya aracılık etmesi kabul edilemez.

Yukarıda açık bir şekilde izah edilen hususların, hiçbir inceleme ve araştırma yapılmaksızın haber konusu yapılmış olması, her şeyden evvel basın ahlakı ve çalışma ilkelerine aykırı olup, temel görevi kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi olan gazetecilik meslek etiğine de uygun değildir.

HABER GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR. SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM

Sonuç olarak; şahsım ve mensubu olduğum kahraman ve gazi teşkilatımın itibar ve onuruna yönelik iftira ve yalanlarla dolu asılsız bir iddianın aracılığını yapan haberiniz, gerçeği yansıtmamaktadır. İddia sahibi ile ilgili daha önce suç duyurusunda bulunulmuş, konu adlî ve idari açıdan inceleme konusu yapılmış olmasına rağmen tüm hukuki haklarım saklı kalmak kaydıyla yeniden suç duyurusunda bulunacağım ve maddi-manevi tazminat dahil olmak üzere tüm hukuki yollara müracaat edeceğim bilinmelidir.” Dedi.