Saatteki hızı 235 kilometreye varan rüzgarlar ve yüksekliği 15 metreyi bulan dev dalgalarla 3 gün önce ülkenin doğusundaki 6 adayı vuran tayfunun 41 eyalette 10 milyondan fazla kişiyi etkilediğini belirten Gordon, "Ölü yaralı sayısı korkunç boyutlarda. Her yerde cesetler var. 23 binden fazla bina yıkıldı. Tacloban'daki durumu anlatmaya sözcükler yetmiyor. Tek söyleyebileceğim bunun bir kıyamet olduğu" dedi.

Heyelan, devrilen ağaçlar ve sel baskınları nedeniyle birçok bölgeye ulaşım sağlanamadığına işaret eden Gordon, felaketin gerçek boyutunun ancak yolların açılmasından sonra ortaya çıkacağını vurguladı.  

Ölü sayısının on binleri bulabileceğine dikkati çeken Gordon, tayfundan kurtulanların açlıkla boğuştuğunu, bölgeye acilen gıda, çadır, içme suyu ve tıbbi malzeme gönderilmesi talebinde bulundu.     

Hükümet tarafından ölü ve yaralı sayısı ile ilgili henüz resmi açıklama yapılmadı. Arama kurtarma ekipleri, salgın hastalıkları önlemek için sokaklarda yatan, ağaçlardan sarkan, su birikintilerinde yüzen cesetleri toplamaya başladı. Tayfunda ölenlerin, toplu mezarlara gömüldüğü belirtildi. Yıkılan binaların altında hala çok sayıda kişinin cesedinin bulunduğu sanılıyor. 

Tayfundan en çok etkilenen Leyte eyaletinin başkenti Tacloban'a giden Uluslararası Kızılhaç Komitesi görevlisi Sebastien Sujobert, bölgenin havadan devasa bir çöp yığınına benzediğini, tayfunun önüne çıkan binaları yıkarak, ağaçları devirerek dehşet verici bir yıkıma yol açtığını söyledi.  

Kente henüz çok az miktarda yardım ulaştığını belirten Sujobert, Tacloban'daki Kızılhaç ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ofislerinin de zarar gördüğünü belirtti. 

Tayfun öncesi 800 bin kişinin tahliye edildiği bölgede yüzlerce kişinin, okul, kilise ve hükümete ait binalara sığındığını ifade eden Sujobert, ancak bu kişilerin şiddetli rüzgar ve dalgalara dayanamayarak yıkılan binaların altında can verdiğini açıkladı.  

Yiyeceği ve içme suyu bulunmayan yerel halkın, marketleri, dükkanları ve benzin istasyonlarını yağmaladığı kaydedildi. 

Yağma faaliyetlerini engellemek ve düzeni yeniden sağlamak için tayfundan etkilenen bölgelere çok sayıda takviye birlik ve polis gönderildi. 

Yıkımın ortasında bir umut ışığı

Bu arada tayfunun yerle bir ettiği Tacloban kentinde genç bir kadının doğum yapması, halk tarafından sevinçle karşılandı. 

Yetkililer, 21 yaşındaki Emily Ortega'nın, tayfundan ağır hasar gören Tacloban havaalanında bir kız bebek dünyaya getirdiğini açıkladı. 

Tayfun başladığı sırada bir tahliye merkezinde bulunan genç kadının merkez yıkılınca yüzerek havaalanına ulaştığı ve saatlerce bir beton parçasına tutunarak sel sularına kapılmaktan kurtulduğu öğrenildi. 

Minik bebeğe "neşe" anlamına gelen Joy ismi verildi. Havaalanında bulunanların alkışlarla karşıladığı bebeğin babasının, iş için başkent Manila'da olduğu öğrenildi.  

ABD yardımı, Tacloban'a ulaştı

ABD Donanması'ndan askerler ve insani yardım taşıyan C-130 tipi iki kargo uçağının, Tacloban'a ulaştığı kaydedildi. Başkent Manila'daki Vilamor Hava Üssü'nden Tacloban'a uçan uçaklarda içme suyu ve yiyeceğin yanı sıra jeneratör de bulunuyor.

İrili ufaklı 7 binden fazla adadan oluşan, 96 milyon nüfusa sahip Filipinler, hem "Pasifik ateş çemberi" deprem ve volkan kuşağında hem de dünyada tayfun ve kasırgaların en fazla oluştuğu bölgede yer alıyor.