Gündem Gazetesi

"Filmin sonunu halk belirler"

AK Parti Marmaris Belediye Başkan Aday Adayı Kadem Mete, gazetemizin sorularını yanıtladı

25 Kasım 2013 Pazartesi 15:36

Filmin sonunu halk belirler

Göreve seçilmesi halinde, ilk olarak Marmaris’in kalite ve imajını geliştirecek çalışmaları hayata geçirmeyi planladığını belirten Kadem Mete, huzursuzluğun tarafı olan huzuru sağlayamaz. Huzuru herkesle barışık olan sağlar. Marmaris’e huzur Ak Parti’yle gelir” dedi

-Neden siyaset, neden Ak Parti?

Dedem, babam ve çok sayıda yakın akrabam siyasetin içindeydi. Dedem Demokrat Parti’nin İyidere teşkilatının kurucularındandı. Babam 1980 öncesi Adalet Partisi’nden 2 dönem, 1980 sonrası ise Doğru Yol Partisi’nden 2 dönem Rize İl Genel Meclisi Üyeliği yaptı. Yakın akrabamız Nihat Mete, Demokrat Parti’den 4 dönem İyidere Belediye Başkanıydı. Sonra aynı partinin İl Başkanlığı görevini de yapmıştı. Halen İyidere Belediye Başkanı olan Ahmet Mete de akrabam. Şu anda aklıma gelmeyen çok sayıda yakınım siyasetle uğraşıyor. Hal böyle olunca, daha küçük yaşlarda başta babam, akrabalarım siyaset  gezilerinde beni yanlarına alırlardı, yani siyasi aktivitelere katılırdım. Sayın Başbakanımızın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği 27 Mart 1994 yerel seçimleri öncesinde, yine yakın bir akrabamız olan Ömer Basri Mete, Maltepe Belediyesi Başkanlığı Adayı olmuştu. Babamla birlikte O’na destek vermek için İstanbul’a gitmiştik.  Ömer Basri Mete seçimi kazanamamıştı. Ancak sayın Recep Tayyip Erdoğan, O’nu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne imardan sorumlu olarak göreve başlatmıştı. Sayın Erdoğan’a duyduğum güven ve sıcaklığın temeli o döneme dayanıyor. Daha sonra malumunuz Ak Parti kuruldu. Ben de Sayın Başbakanımıza olan güven ve inancım sebebiyle 2002’de Marmaris’te Ak Parti’ye üye oldum. İlk kez İstanbul’da tanıdığım Başbakanımız sayın Erdoğan, ben Marmaris İlçe Başkanıyken 2006’da Bördübet’e geldiğinde ise O’nun la bizzat görüşme mutluluğunu yaşadım. Kendisine Ömer Basri Mete’nin akrabası olduğumu söyleyince aramızda sıcaklık oluşmuştu.

- Neden Belediye Başkan Aday Adayı oldunuz?

- 2009 yerel seçimleri öncesin de en doğru en uygun kişiyi partimizin adayı olarak çıkartmayı amaçlamıştık. 4 aday adayımız vardı, sonuçta sayın Doğan Tugay’la yola çıktık ve az farkla seçimi kaybettik. Seçimin ardından Doğan Tugay, partimizin çalışmalarına katılmayı sürdürünce 2014’te de adayımızın tekrar Doğan Tugay olacağ yönünde bir intiba oluştu. İlçe yönetimi olarak kendisini ziyaret ettik. Sayın Tugay, tekrar aday olmak gibi bir düşüncesi olmadığını dile getirdi. Biz de adaylık süreciyle ilgili açıklama yaparken herhangi bir isme angaje olmadığımızı, aday olmak isteyen herkese kapımızın açık olduğunu belirttik. Bu süre içerisinde Akdeniz Üniversitesi'nde Personel Daire Başkanı olarak çalışan Hüsnü Gülez aday adaylığı başvurusunda bulundu. 1 Kasım tarihine kadar başka bir aday adayı başvurusu yapılmadı. Bunun üzerine parti yönetimimle, üyelerimle yaptığımız istişare sonucunda benim aday olmam yönünde bir eğilim ortaya çıktı. Tekrar yönetim kurulumla, partililerimle, partili olmayanlarla, akil olarak bildiğimiz insanlarla görüştüm. Benim aday olmama olumlu baktıklarını söylediler. Daha sonra görüştüğüm İl Başkanımız ile Genel Merkezimiz de destekleyince aday adaylığımı açıkladım. Yani, beni yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım, partili olmayan, değişik siyasi partiden olan arkadaşlarımın ve vatandaşlarımızın istekleri üzerine bu kararı almış bulunuyorum.

-Defalarca Marmaris’te Ak Partili olmanın zor olduğunu, partililerinize baskı yapıldığını dile getirmiştiniz. Ak Partili olduğunuzdan ötürü zorluklarla karşılaştınız mı?

- Çok kere karşılaştım. Önce 2004’te, yerel seçime girememiş olmanın sıkıntısını yaşadım, yaşadık. Ayrıca İlçe Başkanlığı görevim boyunca, 7,5 senede, 2’si genel, 1’i yerel 3 seçim 2 de referandum oldu. Ama özellikle, 2008’de Ak Parti’nin kapatılması davası gündemdeyken çok zorluklarla karşılaştık. Bu süreçte partimizin ilçe teşkilatından, aralarında yönetimde görevli olanların da bulunduğu istifalar oldu. İstifa etmeyenlerin bazıları ise Parti binasına dahi gelmekten imtina etti.  Yine bazı devlet memurlarının bize karşı olan tavırları olumsuz yönde değişti. O dönem kalabalık bir grupla partimize geçeceğine söz verenler, kapatma davasının etkisiyle olsa gerek değişik bahaneler uydurup, katılımlarını askıya aldı.

-Peki hiç tehdit aldınız mı, yada kaba kuvvete maruz kaldınız mı?

-Hayır hiç tehdit almadım ama 2011 genel seçimleri öncesinde evimin önünde, evime doğru 6 el ateş edildi. Dışarı çıktım, kurşun kovanlarını topladım. Kuru sıkı kurşunlardı. Anlaşılan bana gözdağı vermek istemişlerdi.

-Sizi en çok etkileyen, üzen, kızdıran olay yada gelişme ne oldu?

-En çok, CHP Gençlik Kolları Başkanı’nın bana yönelttiği ithamlar beni üzdü. Soyağacımızı çıkarttığımızda ulaştığımız 7 dedemizden bu yana öz be öz Türküz. Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında dedeme, İyidere’de gençleri askere alma yetkisi verilmiş. Ailemde, sülalemde Kore gazileri var. Böyle bir ailenin ferdi olarak, Türkiye Cumhuriyeti’ne hileyle nüfus kaydı yaptırmış birisinin beni Atamın, Cumhuriyetin karşıtı gibi göstermesi, ben en çok tahrik eden ve sinirlendiren gelişmeydi. Siz sormadan yanıtlayayım, aday adaylığını açıkladığım gün de belirtmiştim, söylediğim hiçbir sözden, yaptığım hiç bir şeyden ne utanç ne de pişmanlık duydum. Çünkü, utanç ve pişmanlık duyacak bir şey yapmadım.

-Ak Parti Hükümetinin, Marmaris’e negatif ayrımcılık uyguladığı, yatırım yapmaktan kaçındığı, Başbakan’ın, Bakanların ilçeye, bölgedeki diğer yerleşim merkezlerinden çok daha az uğradığı yönündeki görüşleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Evet, maalesef özellikle yerel yönetim kanadında böyle düşünenler var. Ancak bunlar gerçekle örtüşmüyor. Sayın Başbakanımız üç kez, Bakanlarımız, Başbakan Yardımcılarımız defalarca geldi. Başbakan Yardımcısı Hükümet Sözcüsü sayın Bülent Arınç, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan, Meclis Başkanımız sayın Cemil Çiçek, eski Turizm Bakanları Atilla Koç, Ertuğrul Günay, Orman ve Su İşleri Bakanı sayın Veysel Eroğlu, eski İçişleri Bakanlarımız sayın Abdülkadir Aksu ile sayın İdris Naim Şahin, Kadın ve Aileden Sorumlu eski Devlet Bakanı sayın Selma Aliye Kavaf şu an için hatırlayabildiğim isimler. Hatta bunlardan bazıları defalarca Marmaris’e geldi. Ancak, ne yazıktır ki, Belediye yöneticilerimiz, kendileriyle görüşmüyor, ‘hoş geldin’ nezaketini dahi göstermiyor. Bülent Arınç geldiğinde, Kaymakamımızın ricasıyla Belediye Başkanı sayın Ali Acar, karşılama törenine katılarak ‘hoş geldin’ dedi. Ancak, Başkan, Bülent Arınç’ın yemek davetini başka bir programı olduğu gerekçesiyle reddetti. Yani Hükümetimiz, kendisiyle işbirliğine yanaşmadığı için Belediye ile ortak çalışmalara giremedi. Buna rağmen, bölge tarihindeki en büyük yatırımlara da Ak Parti Hükümeti imza attı. Gökova-Marmaris duble karayolu 52 milyon lira harcanarak yapıldı ve hizmete girdi. 150 yataklı hastane projesi yakında uygulamaya girecek. Ayrıca 140 dönümlük bir arazi de eğitim kampüsüne çevrilecek. Biz, eğitim adına böylesine büyük bir projeyi gerçekleştirmek isterken, CHP’li İl Genel Meclis üyeleri buna da engel olmaya çalışıyor.

-Kadem Mete’ye göre Marmaris’in en önemli sorunu nedir? Belediye Başkanı olursa, bu sorunu çözmek için ilk olarak nasıl adımlar atacak?

-Marmaris bir turizm kenti. Ancak turizmden elde edilen gelir her geçen dönem biraz daha düşüyor.  Kentte, artık turizme katkıları her kesimce kabul edilen sosyal ve sportif faaliyetler yok denecek kadar az. Mevcut spor sahaları kapatılıyor. Ak Parti’ye küfür etmeyi sanat sanan  kişiler getirtilerek sanatsal faaliyet yapıldığı sanılıyor. Dolayısıyla, sporda, kültürde, sanatta ismini duyuramayan Marmaris’in adı turizmden çok başka konularla anılıyor. Ulusal basında cinayet, intihar, tecavüzle gündeme geliyor. Marmaris’in bir vizyon değişikliğine, yatırımcılarının para kazandığı, tatilcilerinin mutlu olduğu bir kent imajına ihtiyacı var. Artık Marmaris 3. sayfa haberlerinde değil magazin, kültür-sanat ekonomi, spor sayfalarında yer bulmalı. Bunun gerçekleşmesini sağlayacak uygulamalar, faaliyetler hayata geçirilmeli. Çok ciddi şekilde işletme enflasyonu var. Bunların çoğu da kalite standardının altında. Bu fazlalık, hem hanutçuluğu hem de haksız rekabeti körüklüyor. İşini düzgün yapanın hak ettiği parayı kazanamamasına yol açıyor. Bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için öncelikle işletmelerin belirli bir kaliteye ulaşmasını sağlamak gerekir. Bunu yapamayanların faaliyetlerini ise bir takvim çerçevesinde sonlandırmak gerekir. Bir işletmede birden çok çeşitte hizmet verme, alakasız ürünlerin aynı işyerinde satılmasının önüne geçilmeli. Herkesin kendi işini yapacağı bir işletmecilik anlayışı hakim hale getirilmeli. Yani önceliğim, kalite ve imaj geliştirmesi olacak.

- Bazı siyasiler, Marmaris’te huzursuzluk olduğunu, bu sebeple ilçede öncelikle huzurun sağlanması gerektiğini dile getirdi. Sizce bir huzursuzluk var mı? Siz Başkan seçilirseniz Marmaris’e huzur getirecek misiniz?

- Huzursuzluğun tarafı olan huzuru sağlayamaz. Huzuru herkesle barışık olan sağlar. Biz zaten hep huzurdan yana olduk. Kimseyi, o partili, bu partili, diye ayırmadık. Hiçbir amirin, hiçbir memurun, hiçbir gazeteciyle uğraşmadık. Sağcıydı, solcuydu, Ak Partili, CHP’li, MHP’li diye gözetmedik, kimsenin işine gücüne dokunmadık.. Bu anlayışta olan bizlerin, huzursuzluk yaratması da mümkün değildir. Marmaris’e huzur Ak Parti’yle gelir.

-Son olarak, yerel seçimler hakkındaki tahmininiz nedir?

-Marmaris’teki seçim iki parti arasında geçer, Ak Parti ve CHP. Filmlerde iyi aktör, kötü aktör bir de figüranlar vardır. Senaryoyu yazacak olan da halk. İşte bu seçimde iyi aktör Ak Parti ile kötü aktör CHP arasında geçecek.  Filmin iyi mi kötü mü sonuçlanacağına ise halk karar verecek.

KADEM METE KİMDİR?
Kadem Mete, 1967’de Rize’nin İyidere ilçesinde doğdu. Ev hanımı annesi ile işçi emeklisi olduktan sonra otel işleten bir babanın çocuğu olan Kadem Mete, ilk, orta ve lise tahsilini de İyidere’de yaptı. 1986’da Erciyes Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Bölümü’nü kazandı.  Üniversiteye giderken, ailesine yük olmamak için yazları çalıştı. 1990’da üniversiteden mezun olduktan sonra İngiltere’ye giderek dil eğitimi aldı. Ada’da kaldığı 1,5 yıl  içerisinde bir restoran zincirinde  çalıştı, masraflarını çıkardı. Aynı zamanda bir sokak çocukları rehabilitasyon merkezinde gönüllü olarak görev yaptı. 24 yaşındayken 1991 yılının sonlarında Türkiye’ye döndü. Aynı yılın Aralık ayında Berrin hanımla evlendi.  1992’de Turizm Bakanlığı’nın açtığı profesyonel turizm rehberliği sınavını kazandı. Bir yıl süren kursun ardından aldığı teklifi kabul ederek, Hindistan’a gitti. Böbrek nakli yaptırmak için bu ülkeye giden üç kişiye 1,5 ay tercümanlık yaptı. Ve 26 yaşındayken, 1993’te Marmaris’e geldi. İçmeler’deki Siesta Otel’de resepsiyon şefi olarak işe başladı. 20 gün gibi kısa bir süre sonra otelin müdürü olmayı başardı. 1999’da hem Siesta hem de iki apart otelin müdürlüğünü yürütürken, ilk işletmecilik deneyimine adım attı. Siteler mahallesindeki küçük bir otel olan ‘Angora’nın işletmecisi oldu. İşletmecilik konusunda tecrübe kazanınca, 2005’te Siesta ve Juniper adlı otelleri de kiraladı. 2008’de ise işletmecilik alanına L’Etoile Otel’i de kattı. Bu arada 2002’de siyasete atıldı. Ak Parti’ye üye oldu, partinin ilk kongresiyle birlikte ilçe yönetiminde görev aldı. 2006’da partinin Marmaris’teki ikinci olağan kongresinden ise ‘Ak Parti İlçe Başkanı’ sıfatıyla çıktı. Bu sıfatı, 7,5 yıl, 14 Kasım 2013’e kadar taşıdı. Bu tarihte Marmaris Belediye Başkanı Aday Adayı olduğunu açıkladı. Çok iyi derecede İngilizce ile orta derecede Almanca bilen Kadem Mete’nin 2 oğlu ve 1 kızı bulunuyor. Oğullarından biri Ankara’daki Turgut Özal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde, diğeri Marmaris Halıcı Ahmet Urkay Anadolu Lisesi’nde,  kızı Tuana ise Marmaris Ufuk Koleji’nde eğitim görüyor.  

Facebook'la Yorumla

BENZER HABERLER