Okur Gözüyle, Gazeteci Nasıl Olmalı…

Sevgili okurlarım sitemize gelen “gazeteci nasıl olmalı” şeklindeki mesajlara yer vermek istiyorum.  

Mehmet

“Gazeteci her şeyden önce yırtık, girişken, her ortamda sohbete girebilecek donanıma sahip olmalıdır. Dışar da tanınmalıdır. Sokağa çıktığında birçok insanla sohbet edebilecek kadar tanınmalıdır.”

Nazlı

“Bırakın ya böyle şeyleri. yok zayıf yok kısa yok kel yok saçlısı makbul...
Gazeteciliğin boyla posla kılla kılsızlıkla ne alakası var. Sanki bütün gazeteciler adliye muhabiri mi??
masa başında görevlendirilen gazeteciler var, basın toplantılarını takip edip salonlarda görev yapanlar var. Her gazeteci koşacak, her gazeteci dağınık saçı sakalı karışmış hayatı düzensiz falan da filan da olacak imajını bi kenara bırakın.
Kafasının dışına değil içine bakın. Her gazetecinin tipini huyunu buyunu sevmek zorunda değilsiniz, ama yaptığı işi etik kuralları içinde doğru düzgün yapıyor mu onu sorgulamak gerek”.

Okuyucu

“Gazeteci, günü kurtarma değil, geleceğe iyi ya da kötü birşeyler bıraktığını unutmamalı. Ben yaptım oldu bittiden ziyade haberi yaparken, fotoğrafı çekerken kılı kırk yarmalıdır. Gazetecinin haber uğruna yalan yazarak o kişinin ya da kuruluşun geleceğini kararmaya hakkı yoktur. Gazeteci, haber kutsal yorum (hakarete varmamak ve yalan olmak kaydı ile) hürdür konusunu kendisine düstur edinmelidir. Gazetecinin de elbette dünya görüşü ve ideolojisi olacaktır. Fakat gazeteci ağaçları değil ormanı görmelidir. Gazeteci bir haber yaptığı zaman karşısındaki kişinin yüzde yüz suçlu olduğunu bilse bile mutlaka söz hakkı tanımalıdır. Ve en önemlisi de öncelikle kendisine saygılı olması gerekiyor. Gazeteci ile kaynak arasındaki ilişki temas ve mesafe sanatıdır düsturunu da unutmamalı.
Unutmalayalım ki; hayatta küçük diye birşey yoktur. Bir çivi bir savaşın kaybedilmesine neden olur”.

atamanbey

“Arkadaşlar, "bir gazeteci nasıl olmalı" diye sorulduğunda verilebilecek cevap içerisinde " Dürüst, Ahlaklı, Namuslu,Hukuka saygılı, Onurlu ve Şerefli " gibi nitelikler sıralandığında, ve bu niteliklere de özellikle vurgu yapıldığında "gerçek anlamını mı yükler, yoksa; ünlem mi doğurur...?" bu arkadaşımıza yönelik kınama mesajını bende pek anlayamadım doğrusu.. zira bendenizde bizim mesleğimizin içerisinde maalesef bu niteliklerin en azından bir kısmından yoksun olan meslektaşlarımızın bulunduğunu bilenlerdenim..
Ama tüm meslektaşlarımız için bunu genellemek zaten en azından hafiflik ve iftira olur”..

ferhatemreyilmaz

“Arkadaşlar, "bir gazeteci nasıl olmalı" diye sorulduğunda verilebilecek cevap içerisinde " Dürüst, Ahlaklı, Namuslu,Hukuka saygılı, Onurlu ve Şerefli " gibi nitelikler sıralandığında, ve bu niteliklere de özellikle vurgu yapıldığında "gerçek anlamını mı yükler, yoksa; ünlem mi doğurur...?" bu arkadaşımıza yönelik kınama mesajını bende pek anlayamadım doğrusu.. zira bendenizde bizim mesleğimizin içerisinde malesef bu niteliklerin en azından bir kısmından yoksun olan meslektaşlarımızın bulunduğunu bilenlerdenim..
Ama tüm meslektaşlarımız için bunu genellemek zaten en azından hafiflik ve iftira olur”..

selam ve saygı ile..

bence gazeteciler önce birbirlerine,topluma (okur-izleyici-dinleyici) karşı sorumlu olursa zaten dedikleriniz birbiri ardına gelir. gazeteci devletin değil kamunun görevini yaparsa da bu sorumluluklar işler diye düşünüyorum...

KS1981

“Bırakın ya böyle şeyleri. yok zayıf yok kısa yok kel yok saçlısı makbul...
Gazeteciliğin boyla posla kılla kılsızlıkla ne alakası var. Sanki bütün gazeteciler adliye muhabiri mi??
masa başında görevlendirilen gazeteciler var, basın toplantılarını takip edip salonlarda görev yapanlar var. Her gazeteci koşacak, her gazeteci dağınık saçı sakalı karışmış hayatı düzensiz falan da filan da olacak imajını bi kenara bırakın.
Kafasının dışına değil içine bakın. Her gazetecinin tipini huyunu buyunu sevmek zorunda değilsiniz, ama yaptığı işi etik kuralları içinde doğru düzgün yapıyor mu onu sorgulamak gerek”.

moonlight

“Aslında ne uzun uzun tarifler gerektirecek kadar teorik ne de bir tek cümleyle anlatılabilecek kadar basit bir meslek. Bence gazetecilik pek çok mesleğin bir sentezi. Gazeteci haber değeri taşıyan bir olayı okutturacak bir dille objektifine ve sayfalara dökebilecek bir sanatçı, yayın yapmakta olduğu dili doğru ve sade kullanacak kadar bir edebiyatçı, haber kaynaklarına ulaşmak ve istihbarat alabilecek kadar bir dedektif, mesleğinin etik kurallarını bilecek kadar avukat, toplumun ahlaki değerlerini rencide etmemek adına bilecek kadar bir sosyolog.... Ama her şeyden önce gazeteci bir okuyucu olmalı”...

öğrenci

“Bir gazetecinin kulakları tavşan ki gibi olmalı.
Haberi anında işitebilmeli.
Tazı gibi olmalı. Hem habere koşmalı hem de dayaktan kaçmalı. Zürafa gibi olmalı. Görüş mesafesi her zaman iyi olmalı. Hep ince hesaplar yapmalı.”
evet esprili bi anlatım
ama başından beri okuyorum ve hepinizin dediklerine uyuyor
bir gazeteci hayatın içindekileri aktarıyorsa
ister istemez hayatın içinde ne varsa olmak zorunda kalıyor
atik, ukala, ahlaklı, kısa boylusu makbul, tavşan tazı :) , sosyolog,
kısaca habere ulaşan her gazeteci bu haberleri topluma ulaştırana kadar nelere katlanıyor”

yaprak

 “bence gazeteciyi bayan erkek gibi ayırmamalıyız. eğer gazeteciysen tek amacın haberse bayan erkek fark etmez gerekin yapmalısın. Alımlı veya güzel olmana şık giyinmene gerek yok. Yeri geldiğinde ceset fotoğrafı çekebiliyor musun, yeri geldiğinde gce gündüz dağ bayır gezebiliyor musun, yeri geldiğinde dilenciyle dilenci gibi, armatörle armatör gibi konuşabiliyor musun, yeri geldiğinde valiyle, bakanla milletvekilliye sohbet edip ülke gündemini tartışabiliyor musun ona bakmalıyız. İşte o zaman gazeteci olursun. Bunları yapmak içinde bay bayan ayrımı yapmamalıyız bence arkadaşlar. Gazeteciliğin feministliği olmaz”

Anadolum

“arkadaşlar yanlış anlamayın da gerçekten patronun isteği dışında davranabilen gazeteci arkadaş var mı içinizde... Yani bir haber yaptığında yayınlanmadığında istifasını basıp giden veya patronunun arkadaşının yolsuzluk haberini manşete taşıyabilen merak ediyorum
Çalıştığın kurumdaki insanlar veya patronun sana bu güveni verebiliyorsa sende istediğin gibi haberlerin yaparsın.
Bunlar iki şekilde olabilir;
Birincisi, resmi ilana başvuran veya resmi ilan alarak gazetenin yayınını sürdürenler.
Diğeri de 2 bin 3 bin abonesi olup da resmi ilan gelse de gelmese de etkilenmeyecek gazetelerdir.
Benim çalıştığım kurumun 2 binden fazla abonesi olduğundan dolayı resmi ilanlara tabi olmuyoruz.. Yani illa ilan gelsin diye bir şeyi bahane edemiyoruz. Çünkü abonelikten geliyor. Patronum sağlam, şuana kadar yöneticiler olsun siyasiler olsun yüzlerce belki binlerce haberime rağmen bir gün olsun patronum çağırıp da bu haberi neden yaptın diye bir kelime söylemedi.
Aramızda benim gibi olanlarda illa vardır ama olmayanları da hesaba katmak lazım..
Çıkar meselesidir bu, ilana tabiyseniz vali hakkında yazamazsınız, özel idare genel sekreteri, belediye vs.
Ama ilana tabi değil de aboneniz çok ise o zaman işler değişir kanısındayım”.

 "Allah'a Emanet Olunuz"