2014 yılı yerel seçimlerinde Ak Parti Marmaris Belediye Başkanlığı Aday Adayı Akdeniz Üniversitesi Personel Daire Başkanı Hüsnü Gülez, 17 Aralık sürecini değerlendirdi. Gülez, “Böyle sonu karanlıklarla dolu olan kumpaslar ülkemiz dışında bir başka ülkeye kurulsa idi sanıyorum o ülke şimdi haritadan silinmiş olurdu” dedi.

GÜLEZ “Sayın Başbakanımızın 30 Kasım 2013 tarihinde Marmaris Turban Otelde, Ak Partinin Marmaris  adayı olarak Sayın Doğan Tugay’ı işaret etmesi ile üniversitedeki  görevime devam ettim. Bürokrat olmam nedeni ile süreç hakkında siyasetten uzak bir değerlendirme yapmam gerekirse; bu ülke hepimizin, güven ve istikrar ortamında geleceğimizi bu topraklar üzerinde inşaa edeceğiz. Türkiye komşuları açısından eğitim, sağlık, üretim, yatırım, ticaret, emniyet ve güven olmak üzere her açıdan tam bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Ülkemizin 12 yılda geçirdiği değişim ortadadır. Bunu çekemeyen bir takım dış odaklar ile onların içerdeki devamı olan mihraklar içimizden birilerini kullanarak büyük bir yıkım kumpası kurdular. Ancak ilahi takdir bu mihrakların, kendilerini kurdukları kumpas denizi içerisinde boğdu. Allah bu milleti ve ülkesini çok seven Sayın Başbakanımızı korudu ve daima korusun. Ülkesini ve milletini seven herkesin hükümetimizin son dönemde aldığı cesur kararların arkasında olması gerekir. Bu süreçte, üniversitemizin saygın bilim adamları, başta  Prof. Dr. Mimar Türkkahraman ve Eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abit Demircan olmak üzere birçok değerli bilim insanı ülkemizin ve hükümetimizin yanında kararlılıkla yer almış, ülkemize karşı ihanet içinde olanlara karşı tek yürek ve tek bilek olmuşlardır. Bu çerçevede bir analiz yapmak gerekirse içinde bulunulan her türlü zor şartların üstesinden gelen Sayın Başbakanımızın yanında olmak, ona manevi destekte bulunmak, bizlerin en tabii görevidir. Böyle sonu karanlıklarla dolu olan kumpaslar ülkemiz dışında bir başka ülkeye kurulsa idi sanıyorum o ülke şimdi haritadan silinmiş olurdu“ dedi.

            Hüsnü GÜLEZ  “Taraf olarak bizler, kendi geleceğimiz başta olmak üzere, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini teminat altına alma taraftarıyız. Bu en büyük vatandaşlık görevidir. Bu görevden kaçmak veya tersini düşünmek ölümcül bir virüse yakalanmaktan daha beterdir. Ülkemizin son 12 yılda yakaladığı yükselişi arttırarak devam ettirmek,  huzur ve refahı  yakalamak  her vatandaşın hedefi olmalıdır. Hedefi yakalamak ancak istikrarla mümkündür. Mesele sağ, sol yada  sayın Başbakan meselesi değildir. Ülkenin dinamiklerinin yok edilmesi meselesidir. Tabii ki bunlara müsaade etmeyeceğiz. Aydınlık yarınları yaşamak varken, karanlığı kim ister” dedi.